OSMANELİLİ ŞEHİTLERİMİZE AHDE VEFA İÇİN EVET DEMELİYİZ

OSMANELİLİ ŞEHİTLERİMİZE AHDE VEFA İÇİN EVET DEMELİYİZ

 Cumhurbaşkanlığı sistemi Anayasa değişikliği referandumuna 3 gün gibi kısa bir zaman kala, Osmaneli Belediye Başkanı Münür Şahin ile bir röportaj...

A+A-

 

Cumhurbaşkanlığı sistemi Anayasa değişikliği referandumuna 3 gün gibi kısa bir zaman kala, Osmaneli Belediye Başkanı Münür Şahin ile bir röportaj gerçekleştirdik. Vatandaşların neden “Evet” demeleri gerektiğini Başkan Şahin’e sorduk, Başkan Şahin Cevapladı. 
 

Mehmet Erdem: Sayın Başkanım Cumhurbaşkanlığı Sistemi Anaya değişikliği referandumuna kısa bir süte zaman kaldı. 16 Nisan'da vatandaşlarımıza neden "Evet" demeleri konusunda neler söylersiniz ?
 

Münür Şahin: Referanduma 4 gün kaldı. Bu dört günlük süre içersinde de biz çalışmalarımıza devam ediyoruz. Öncelikle bu fırsatı bize verdiğiniz için ben size teşekkür ediyorum. Dört gün sonra Türkiye yakalamış olduğu, Türk halkı yakalamış olduğu bir fırsatı değerlendirecek. Niye değerlendirecek çünkü Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi önceki dönemlerde de rahmetli Menderes tarafından, rahmetli Özal, Rahmetli Demirel, rahmetli Erbakan ve Alparslan Türkeş tarafından da düşünülmüş ancak o dönemdeki çoğunluklar ve ülkenin içersinde bulunduğu durum buna müsaade etmemişti. MHP'nin okey demesiyle birlikte bu süreç başladı. İnşallah 16 Nisan'da da kuvvetli bir evetle bu sistem kabul edilecek.Niye evet denmesi gerekiyor ? En basiti şu, Türkiye’nin önünü kapatan, milletin seçtiklerini mevcut 1982’de ki darbe anayasası ile yaratılan  bir takım boşluklardan yararlanmak suretiyle milletin seçtiklerini zaman zaman ordu vasıtasıyla zaman zaman sivil toplum örgütlerini kullanmak vasıtasıyla zaman zaman yargı ve değişik kurumları kullanmak  vasıtasıyla ayar vermek isteyenlerinde bir yerde önünü kesecek. çift başlı değil bu sistem içerisinde  Cumhurbaşkanlığı modeli ile çok daha hızlı çok daha dikine çok daha çabuk kararlar alabileceğimiz bir Türkiye’nin çok hızlı bir şekilde önü açılmış olacak.
Niye evet demeliyiz bir de olaya tersinden bakalım. kimler hayır diyor. Öncelikle hayır diyen vatandaşlarımızın  düşüncelerine saygılıyız. Demokrasi içersinde hayır diyenlerinde tabi bunun demokratik bir seçenek olduğunu görüyoruz. Ancak baktığımızda bugün PKK,DAEŞ,PYD, DHPK-C,FETÖ ve ne kadar terör örgütü varsa hayır diyor. Ve çokta enteresan tarafı da bunların elebaşları Avrupa'da . Avrupa ülkeleri de bunlara hayır demeleri için kucaklarını açmış durumdalar. Dışarıda baktığımız hem terör örgütleri, hem de Türkiye'nin gelişmesini istemeyen, başta ekonomik birliği ülkeleri olmak üzere hepsi hayır diyor. Bütün bunlardan yol çıktığımız zaman zaten bu konuştuğumuz hem terör örgütleri hem dış güçler zaten ülkenin hayrına olan bir şeye kesinlikle hayır demezlerdi o zaman evet derlerdi. Demek ki onlar bu işe hayır diyorsa kesinlikle bizlerin evet demesi gerekir. 
Kendi ilçem anlamında şunu şöyle özetliyorum. Bunu da göz ardı etmemek gerekiyor. Osmaneli'de yaklaşık 8 tane şehidimiz var Güneydoğu'da , bu şehitlerimizin katili PKK, PKK ne diyor hayır diyor. O zaman bize düşen görev de referanduma evet demektir. Ben Osmaneli'den kuvvetli bir evet, Türkiye'den kuvvetli bir evetle hem terör örgütlerine hem de dış güçlere gerek n cevabı vereceğimize inanıyorum.
 

Mehmet Erdem: Sayın başkanım 3 yıldır belediye başkanısınız ve daha önce de mesleğiniz gereği de devlettin yapısını, işleyişini biliyorsunuz.  Osmaneli'ye yatırımlarda için Ankara'ya çok gittiniz geldiniz. Devletin bakanlıklarda olsun, diğer bürokrasiler de olsun işleyişini biliyorsunuz. 16 Nisan'da evet çıkması ile birlikte devletin işleyişinde nasıl bir kolaylıklar olacak? Nasıl yeniden bir yapılanma olacak ? Osmaneli'ye gelecek yatırımlarda daha bir kolaylıklar olacak mı? Bürokrasi ortadan kalkacak mı?


Münür Şahin: Sorusu açıklayıcı bir örnekle cevaplayayım. 2014'te belediye başkanı olduğumuz da o zaman ki Çevre Şehircilik Bakanımız İdris Güllüce bizi ziyarete gelmişti. Onunla konuşurken  Osmaneli evlerini gösterdik. Dedi ki başkan size katkı sağlayayım biz burada ki üç tane konağı alalım bakanlığımıza bunların restorasyonunu yapıp siz bir yolla geri dönelim. Biz bu işlemle ilgili çok sevindik bakanlığa gittik genel müdürü aradı  ve müdürlük onayladı. biz olay bitti diye bakıyoruz. Sene 2017 ve biz bunu gerçekleştiremedik. Bakanın talimatı var , bakan burada genel müdürü özellikle aradı ancak bürokrasiye takıldı. Biz daha üç tane evi çevre bakanlığına teslim edip restorasyonuna başlayamadık. En sonda genel müdürümüzün söylediği bürokrasi ve mevzuat demeye başladı. Halbuki İdris Güllüce dönemimde bunu çok rahat geçebileceğini  görüşmüştük  ama sonrası bunu yapamadık. dolayısıyla ben bir örnek verdim bu Osmaneli ile ilgi bir örnek. Buna benzer bir yığın şeyi artırabilmemiz mümkün. Yine kapalı spor salonumuz var Osmaneli'de yapıldığı uzun dönem oluyor spor salonunun çatısı yok. Çatısını düzenleyebilmemiz için bir yığın bir problemle uğraşıyoruz. Belediye olarak biz bu işin içine girmiş olsak, yer bizim olsa inanın 1 hafta sonra çatısı akmaz ama bürokrasiye takılıyoruz olay orada gidiyor. Sahamız var tabelasından bahsediyoruz farklı şeylerinden bahsediyoruz. O güzelim  saha da bunları tamamlamak bir bürokrasi. Biz basit örnek verdik ama Türkiye için geçmiş dönemlerde özelleştirme hem Özal döneminde hem Çiller döneminde  farklı dönemler de gündem getirildi. Her zaman Danıştay'a, Anayasaya takılmak suretiyle önüne set çekildi. O dönemde Türkiye bundan ötürü çok büyük ekonomik kayıplara uğradı. Bu anlamda ifade etmek istiyorum. Yargıtay başsavcısı çıktı halkın oyları ile gelmiş iktidarın başkanını 71 arkadaşını siyasetten men etmeye kalktı. İnşallah bunların bu sistemle birlikte ortadan kalkacağına inanıyorum.

Bu haber toplam 2118 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.