MEHMET ERDEM

MEHMET ERDEM

TARIM+TURİZM=OSMANELİ

A+A-

Osmaneli tarihten günümüze bir tarım şehri. Binlerce yıldan bu yana Osmaneli’nin geçim kaynağı genellikle tarım olmuş. Bereketli topraklara sahip olan Osmaneli’nin bu bereketli topraklarının içinden Sakarya nehri geçmekte. Ürün çeşitliliği birçok tarım şehrinde olmadığı kadar çok. Karpuzundan Domatesine, Şeftalisinden Zeytinine kadar çok çeşitli bir ürün yelpazesi var.

Osmaneli son yıllarda her ne kadar Sanayi alanına yönelse de bu alanda yeterli gelişmeyi sağlayamadı. Osmaneli’ye gelen fabrikaların birçoğunun istihdam yönünden küçük çaplı olmaları, Osmaneli’nin nüfus açısından da büyümemesinin başlıca sebeplerinden biri. Yine Tarım alanında çalışan çiftçilerimizin özellikle son yıllarda ürettiklerinden yeterli geliri elde edememeleri de ayrı bir sıkıntı.

Osmaneli Belediye Başkanı Münür Şahin, son yıllarda Osmaneli’de Turizm konusunda ki çalışmaları hayli hızlandırmış durumda. Osmaneli’nin bir tarih şehri olması, konakları, eski evleri, roma dönemlerinden kalan köprüleri ve yolları, Kilisesi, Ulu Camisi, Kırgıllı Camisi Osmaneli’nin tarih şehri olmasının kanıtı olarak önümüzde durmakta. Osmaneli’de bulunan bu değerler yıllar boyunca yeteri kadar değerlendirilememiş, bunlar faydaya dönüştürülememiş. Şimdi Osmaneli’nin önünde tarihi bir fırsat var. Turizm konusunda başlatılan hamlenin el birliği içerisinde geliştirilmesi için çaba sarf etmek.

Bir yanda Tarım, diğer yanda Turizm. Yapılması gereken en önemli işin, bu iki değeri bir araya getirerek, bir bütün halinde Osmaneli’yi geliştirmek, kalkındırma ve daha da büyütmek. Osmaneli’ye gelecek olan yerli ve yabancı turistlere sunulacak o kadar çok malzeme var ki, Osmaneli’de üretilen ürünler doğru düzgün bir program dâhilinde işlenirse, dışarıdan Pazar aramaya bile gerek kalmaz diye düşünüyorum. Ev salçasından, turşusuna, Ayva Lokumundan Karpuz Pekmezine kadar ortaya çıkarılacak olan ürünlerin bazıları, belki de Türkiye’nin birçok yerinde bilinmeyen, ismi dahi duyulmayan ürünlerdir. Yeter ki, Osmaneli’ye Allah’ın bir lütfu olarak sunulan Tarımın ve Tarih Turizminin entegre bir halde düşünülmesi ve entegre bir hale getirilmesi sağlansın. Osmaneli’nin kalkınmasında sadece tarıma veya sadece Turizme veya sadece Sanayiye bağlanılıp kalınmamalıdır. Hepsini bir bütün olarak ele alıp, hepsini bir potada kaynatıp mamul hale getirilmelidir. Osmaneli’de turizm geliştiğinde birçok çiftçimiz üretmiş olduğu domatesini satmak yerine ev salçası yapmaya, yine Ayvası’ndan reçel, lokum yapmaya, biber ve patlıcan’dan turşu kurmaya yönelecektir. İnanın ki tarlasında üretmiş olduğu ürünü ham olarak satmaktan daha çok para kazanacak, daha çok zenginleşecektir.

Diyorum ki, Osmaneli’yi Turizm alanında kalkındırırken, Tarımı unutmayalım. Tarıma yönelip Turizmi bir kenara bırakmayalım. Planlı programlı bir şekilde her ikisini bir araya getirmeyi başarabilirsek, Osmaneli Beypazarı’na da, Göynük’e de, Taraklı’ya da, Safranbolu’ya da on basar. 

Bu yazı toplam 3779 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.