Sevgili okurlarım. Dünkü yazımda iki günlük Beypazarı, Göynük ve Taraklı gezimizden kısaca bahsetmiştim. Bugün de Osmaneli ilçemiz bir Beypazarı, bir Göynük ve bir Taraklı olabilir mi den dilimizin döndüğünce bahsetmek istiyorum.

Öncelikle Osmaneli ilçemizin yukarıda adını saydığımız ilçelerin düzeyine gelebilmesi için sağlam bir irade, kararlılık, sabır-sebat ve inanmak gerekiyor. Osmaneli’nin Turizm kenti olabilmesi için, sadece Osmaneli Belediyesinin çalışması yeterli gelmez. Bu işe başlandıysa, Kaymakamlıktan, esnafına, Sivil Toplum Örgütlerinden çiftçisine ve emeklisine kadar herkesin bu taşın altına elini koyması gerekiyor. Elbette ki Belediye öncülük edecek. Saydığım unsurlar da Belediyeye destek verecek. Şuna herkes inansın ki Osmaneli’nin, gidip gördüğümüz Beypazarı, Göynük ve Taraklı ilçelerinden her yönden en az 10 kat daha üstünlüğü var. Osmaneli merkezi bir konumda. İstanbul 2 saat, Kocaeli 1,5 saat, Sakarya 1 saat, Bursa 1,5 saat, Eskişehir 1,5 saat. Geziye gittiğimiz ilçelerde olmayan, Sakarya nehri Osmaneli’de var. Ürün çeşitliliği bu ilçelerin en az 20 katı fazlasıdır. Onlarda termal su yani kaplıca varsa, Osmaneli’de de şifalı içmeler suyu var. Osmaneli’de rafting yapma, traking yapma imkanı var. Temel hedef ihlâsla, samimiyetle ve kararlılıkla bu olguları bir araya getirmek, iyi bir organizasyonla bunların reklamını ve satışını yapmak. İşte bunu da yapmak için, öncelikle ilçede bir turizm komisyonu kurulmalı. Bu işin ortakları olan, Belediye, esnaflar, üniversiteler, İşkur ve KOSGEB’den birer kişilik bir komisyon bu işin mutfağı olarak çalışmalı. Hatta Osmaneli’nin turizm işi herkesi ilgilendireceği için bu işe siyaset üstü bakılmalı. İktidarıyla muhalefetiyle herkes bu işin içinde olmalı. Kurulacak olan komisyonun işi sadece bu olmalı. Elbette ki Belediye öncülüğünde ve nihai kararın da Belediyede olması kaydıyla. Çeşitli dönemlerde esnaflar bir araya getirilerek bu konuda görüş alışverişinde bulunulmalı. Esnaflara gerekli eğitimler verilmeli. Turizm kenti olmanın en önemli parçalarından biri de kadınlar. Osmaneli’li kadınlar muhakkak bu projenin bir parçası haline getirilmeli. Esnafların haricinde Osmaneli’de yaşayanların da bu işe dâhil edilmesi gerekiyor. İnsanlara Turizm kenti olunduğunda herkesin bu işten bir pay alacağına inandırılmalı. Osmaneli’de yaşayanların parasının yüzde doksanı zaten burada kalıyor. Yani kazanılan para içeride dönüyor. Katma değerin artması için dışarıdan gelecek paraya ihtiyaç olduğu vurgulanmalı. Osmaneli’de eşraf dediğimiz ailelerin bu işe biraz daha fazla katkı vermeleri sağlanmalı. Tarihi ev ve konağı olanlar, belediye destekli olarak kendi konak ve evlerini restore etmeli.

Başta da dediğim gibi, Turizm işi sabır ve sebat işi. Gezdiğimiz ilçeler bu işe yıllarını vermişler, bugünden yarına olacak bir iş değil. Osmaneli Turizmde bir yere gelecekse, 7’den 70’e herkes bu işin içinde olmalı elini taşın altına koymalı. Sadece Belediye yapsın, Devlet yapsın la bu işler olmuyor. Öbür yandan da Belediye veya Devletin ben yaptım oldu demesiyle de olmuyor.

Hep birlikte, el ele gönül gönüle, hayat verelim Turizme demeliyiz.