Devletimiz ve Milletimiz, 15 Temmuz 2016 akşamı hain bir darbe girişimi ile karşı karşıya kaldı. Türk milletinin basireti, feraseti ve cesareti ile bu hain darbe girişimi, hainlerin kursaklarından kaldı.

                Bu hain darbe girişimine nasıl gelindi, kimler bu işe göz yumdu, kimler uyudu, kimler çanak tuttu. Elbette bu konular ileriki zamanlarda çok daha detayları ile gün yüzüne çıkacaktır. 15 Temmuz Hain darbe girişiminden sonra, yıllarca Devlete ve Hükümete sızarak Türk Milletinin kanını emen hainler, temizlenmeye başladırlar. Türk Silahlı Kuvvetleri, Yargı, Bürokrasi, Üniversiteler ve Ticaret dünyasında bu cemaat adı altında yapılanan hain örgüte kimler bulaşmışsa birer birer ayıklanmaya başladılar. Bu ayıklanma uzunca bir zaman sürecek gibi de duruyor. Çünkü tabandan başlanan ayıklanmanın en tepe noktalarına hala ulaşılamadı.

                Yukarıda saydığım Devlet ve Özel Sektör kademelerindeki temizlik devam ederken, bu işin en önemli ayağı olan SİYASET kısmına hala gelinemedi, gelinmedi. Bilindiği gibi Türkiye’de herşey siyasetten geçer. Bir iş adamının alacağı yüklü miktardaki kredi veya teşvikte, bir kuruma atanacak olan temizlik görevlisinin tayini de Siyasetten geçer. Bana hiç kimse 15 Temmuz akşamının hainlerinin, siyaset ile bağlantısı olmadığını anlatmasın. Birileri hala 17-25 Aralık sonrasına bakıyor, durumu bu pencereden değerlendiriyor. Ya 17-25 Aralık öncesini ne yapacağız. 17-25 Aralık’tan önce bu hainlerle kol kola gezen siyasetçileri, bunlara parsel parsel arsaları bağışlayan Belediye Başkanlarını, Bu hainleri Devletin en kritik noktalarına atayan Bakanları bu işin hangi kefesine koyacağız. Bugünlerde, sanki kimin ne yaptığı belli olmayan günleri yaşıyoruz. Kurunun yanında yaşların da yandığına şahitlik ediyoruz. Hayatının hiçbir döneminde darbeci hain cemaatle hiçbir ilişkisi olmamış, fakat Üniversite de okuyan çocuğuna havale ücreti almıyorlar diye Bank Asya’dan para göndermiş memur babaların, yine aynı nedenden dolayı babasına Bank Asya’dan kurban parası göndermiş evlatların açığa alındıklarına şahitlik ediyoruz. Yani kurunun yanında yaşların yandığına tanıklık ediyoruz. Elbetteki temizlik yapılsın. Hainler hak ettikleri en ağır cezaları görsünler. Fakat masumları da ayırt etmesini bilsinler.

                Kurunun yanında yaşlar yanarken, yaşların içinde o kadar çok kuru kalıyor ki, esas olan bunları temizlemek, ayıklamak. Şayet bu süreçte Hain terör örgütüne bulaşmış, o örgütün güçlenip kuvvetlenmesinde yadsınamayacak kadar pay sahibi olmuş siyaset ayaı temizlenmezse, Allah korusun ki 3 – 5 yıl sonra yine aynı şeylerin bu Ülkenin başına gelebilir. Hangi partiden olursa olsun, hangi makamda bulunursa bulunsun, cesaret gösterilip bu cemaate bulaşmış siyasetçiler bugün temizlenmezse, yarın bunlar bugün kendilerini temizlemeyenleri temizlemeye kalkacaklardır. Bugün kendilerini yaşların içinde gizleyen kuruların iyi tespit edilip ayıklanması, iktidarın öncelikli görevidir.

                Sözün Özü; Gözlerini kan bürümüş hain darbecilerin her yerden temizlenmesi şarttır. Fakat bu işin en önemli ayağı SİYASET’tir. Bu ayak temizlenmediği müddetçe ne bu Devlete, ne de bu Millete rahat yoktur.

12 Eylül 2016 Pazartesi günü başlayacak olan Kurban Bayramınızı kutluyor, Sağlıklı, huzurlu nice bayramlara erişmenizi Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.

Hoşça kalın, Dostça kalın.