Değerli Osmanelililer. 
Ben yazıyorum birileri kızıyor, ama kızsalar da ben yazmaya devam edeceğim. Çünkü ben sizlerden gelenleri, sizlerin şikayetlerini, Osmaneli için sizlerin önerilerinizi bu satırlarda dile getiriyorum. Bu yüzden yazmaya devam diyorum. Geçmişte yazmış olduğum köşe yazıları ile, gazetemizde yapmış olduğumuz haberler ile Osmaneli ilçemizde birçok sorunun çözümüne katkı sağladık, yapılmayan birçok işin yapılmasını sağladık. 
Bugün yine Osmaneli Eğitimini ele alacağım. Çünkü bu konu ile ilgili olarak hem gazetemize hem de şahsıma birçok şikâyet ve serzeniş geldi. Geçtiğimiz haftalarda bu konuyu ele almıştım ama demek ki ilgilileri ya okumadılar ya da okudukları halde halen “Üç Maymunu” oynuyorlar. Geçtiğimiz yıl Osmaneli ilçemizde beş okul binası, depreme dayanıksızlıkları gerekçe gösterilerek yıkıldı. Sözüm ona yıkılan okul binalarının yerlerine 2022-2023 yılı Eğitim Öğretim dönemine yetişecek şekilde okullarımız yapılacaktı. Ama ne gezer, okul binalarının yerlerinde yeller esiyor. 650 kapasiteli Balaban İlkokulunda şu anda Bin Üç yüz öğrenci öğrenim görüyor. Ülkemizin birçok il ve ilçesinde sabahçı-Öğlenci okuma sistemi kalkmasına rağmen, Osmaneli Balaban İlkokulunda sabahçı-öğlenci sistemi uygulanıyor. Özellikle taşıma sistemi ile köylerden gelen öğrenciler sabahın 7.30’unda derse başlamak zorunda kalıyorlar. Öğrencilerin birçoğu derslerde uyuklamak zorunda kalıyorlar. Sabahçıların dersleri bittiğinde hemen öğlenciler okula girdiğinden, okuldaki temizlik görevlilerinin öğrenci tuvaletlerini temizlemeye fırsatları dahi olmuyor. İlçe Milli Eğitim binası okula dönüştürüldü. Burada İlkokul öğrencileri eğitim görüyor. Güneş ışığı girmeyen bodrum katlarda veya birinci sınıf öğrencileri için tehlikeli olabilecek üçüncü katta okumak zorunda kalıyorlar. 
İkinci bir konu daha var ki bu da çok önemli. Atatürk Ortaokulu önce güçlendirme kapsamına alındı. Binlerce liralık masraf yapılarak okul binası güçlendirildi. Güçlendirme yeterli gelmemiş ki, sonunda okul binasını yıkmak zorunda kaldılar. Madem bu bina yıkılacaktı, neden güçlendirmeye para harcadınız? Hiç güçlendirme yapmadan bu okul binasını da yıksaydınız daha iyi olmaz mıydı? Ne de olsa yıkmaya alışkın bir yönetimsiniz. Yıkın ama yerine yenisini yapmayın. Öğrenciler hangi şartlarda okurlarsa okusunlar sizin için önemli değil. 
Buradan bir kez daha Osmanelili öğrenci velilerinin sesi olarak başta Osmaneli Kaymakamına, Osmaneli İlçe Milli Eğitim Müdürüne, AK Parti Osmaneli İlçe Başkanına soruyorum. Osmaneli ilçemizde ki okul binaları ne zaman yapılacak. Bilecik’te ve diğer ilçelerde öğrenciler sabah 08.45’de derse başlarken, Osmaneli ilçemizdeki öğrencilerimizin suçu nedir ki, sabahın 7.30’unda güneşin doğmasından 45 dakika önce derse başlıyorlar? Köylerden gelen öğrencilerin sabahın kaçında kalktığından haberiniz var mı? Sizlerin. Bir ülkenin de o ülke de yaşayan milletin de geleceğinin iyi bir eğitimden geçtiğinden haberiniz yok mu? Sizlerin. Yüce Allah’ın bile insanlara ilk emri “OKU” iken, sizler çocuklarımızın okumaması için var olan şartları da ortadan kaldırarak, Osmaneli ilçemizi cezalandırmaya mı çalışıyorsunuz? Birileriniz görevi olmadığı halde bilmem ne odasının seçimiyle ilgileneceğine, bir diğeriniz akşama kadar siyasetçilerle çay içme peşinde koşup, “Acaba Osmaneli’ de Belediye Başkan adaylığını kapabilirmiyim” diye koşturacağınıza, 2 yıldan bu yana okulların yapılması için koştursaydınız, okul binaları bugün bitmiş olurdu, öğrencilerde rahat bir ortamda öğrenim görmüş olurlardı. 
Sayın yetkililer. Gelin hem ülkenin hem de Osmaneli’nin eğitimdeki geleceğinin önünü tıkamayın. Asli görevlerinize dönün şu okul binalarına bir el atın. Osmaneli eğitimde bugünkü durumu yaşarken, bu durumdan hem velilerin hem de öğrencilerin şikayetçi şikayetçi olmalarında sizce de haklılık payı yok mu? Ellerinizi vicdanınıza koyarak bir kez daha düşünün. Daha Güneş doğmadan sabahın 7.30’unda derse başlayan o çocukların gözlerindeki uykulu hali gözlerinizin önüne getirin. Sabah 7.30’da derse başlamak için sabahın 5. 30’unda uykusundan uyanan 7 yaşındaki çocuğun halini gözlerinizin önüne getirin. Benim sizler söyleyeceklerim bu kadar. Gerisi size kalmış.
Hoşça ve Dostça kalınız.