Ömer ERKAL

Ömer ERKAL

RAMAZANDA; ÖNYARGI, ANLAYIŞ, KİBİR, ZAMAN VE KALP KIRMAK

A+A-

"Harabat ehlini hor görme Zakir

Defineye Mâlik viraneler var."

Erzurumlu İbrahim Hakkı

Ramazanda ilk olarak ele alınacak konu önyargıdır. Yukarıdaki beyitte de denilen Harabat yıkılmış, virane demektir, aynı zamanda da meyhane de demektir ama ben virane olarak ele alacağım.

"Harabat ehlini hor görme Zakir/ defineye malik viraneler var." derken burada viraneler -burada insanı kasıt alırsak- hor (kötü anlamda bakma) çünkü definelerde, hazinelerde yıkılmış olan kuytu, virane yerlerdedir. Günümüze bakarak yorumlayacak olursak, en kötü, tabiri caiz ise bundan hiçbir şey olmaz denilenlere dahi kötü bakılamayacağını bilmeliyiz.

Ramazanda ikinci olarak ele alınacak konu ise anlayıştır, anlayıştan kastım empati duygusu… Bunu şöyle açıklayalım; Ramazanda herkesin bildiği bir şey olan 'Neden oruç tutuyoruz?' sorusunun klişe cebabı' Fakirleri anlamak için' denir. Oysa Dücane Cündioğlu der ki " Orucun açıların ve yoksulların halini anlamakla ilgisi yoktur, öyle olsaydı oruç yoksullara da farz kılınmazdı. Yoksullarla eşitliği oruçta arama ey talib, sahur ve iftarda yoksullarla eşit misin sen önce ona bak!" Eğer ki günümüz reklamlarında ki gibi sofralar kuruyorsak pek doğru olduğu söylenemez, eğer onları anlamak istiyorsak aynı sofrayı kurmalıyız. Kuş sütüne kadar her şeyi olan bir masada fakirleri hatırlamanın güç olduğunu düşünüyorum.

Ramazanda üçüncü olarak ele alınacak konu ise zaman, Zaman ise ramazanda çok fazla gibi de gözükse, hızlı geçmektedir. Çünkü bir şeyi beklemek, amaç olduğu için o yoldaki dikene pek dikkat edilmez. Bizler de iftarı beklerken uyumak yerine yemediğimiz yemek saatlerini kâr bilip zamana hak ettiği değeri vermeliyiz.

Ramazanda üçüncü olarak ele alınacak konu ise kibir, kibir şeytana layık bir şeydir. Bu sebeple tuttuğumuz oruçların kim için tuttuğumuzu bilip toplumdan ayrımcılık beklememeliyiz veya tutmayana kötü bakmalıyız, çünkü orucun anlamlarından birisi de nefis terbiyesi dur. Nefis açlıkla terbiye olmuştur. Bizler de eğer oruç tutuyorsak, bu yüzden tutmalıyız. Eğer ki tutana, tutmayan farklı bakıyorsak tuttuğumuz oruçları gözden geçirmeliyiz. Orucu sadece mideye değil lisan-ı hâlimize de tutturmalıyız

Ramazanda beşinci olarak ele alınacak konu ise kalp kırmak, bahsetmek istediğim şey şu, yaptıklarımızı oruca bağlayıp meşru görmek. Oruçken kalp kıralım, bağıralım, can yakalım sonrasında ise " Oruç başa vurdu" gibi tabirlerle orucun arkasına saklanalım eğer bunları yapıyorsak orucun tam manasını bilmeden tutmuş oluruz. Eskiler " Bacağını kır, kolunu kır, kafanı kır ama gönül kırma." Demişler.

"Bir defa kalp kırmak; Kâbe'yi alt üst etmekten daha kötüdür! Zira Kâbe'yi Hz. İbrahim inşa etmiş, gönlü Allah yaratmıştır."

Hz. Mevlana

Bu yazı toplam 84047 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum