19 günden bu yana gündemimizin birinci sırasında 10 ilimizi kapsayan Deprem var. 10 ilimizi yıkıp geçen depremin sonucu, ülkemiz için her açıdan bir yıkım olmuştur. Geçtiğimiz hafta olası bir İstanbul depremi için Bilecik'in şimdiden hazırlanması gerektiğine dair bir yazı kaleme almıştım. Bu haftaki yazımı da "OSMANELİ olası bir depreme karşı şimdiden hazırlık yapmalı" başlıklı bir yazıyı kaleme almayı tasarlarken, Osmaneli Belediye Başkanı Münür Şahin'in konu ile ilgili açıklaması düştü yerel medyaya. Başkanın açıklamasının bazı paragraflarını birden fazla defa okudum. Sayın Belediye Başkanımız fay hattının Osmaneli ilçemizin çok yakınından geçtiğini, Çerkeşli, Beşevler, Yeşilçimen köyleri ile birlikte Osmaneli merkezi için de tehdit oluşturduğunu söylüyor. Belediye Başkanı Münür Şahin açıklamasında; Peki Osmaneli Merkezde olası depremde en büyük risk nedir?in cevabı olarak  "2000 yılı öncesi deprem yönetmeliğindeki uygun olmayan yapılar büyük sorun. İlçemizde konutların yarısından fazlası bu durumda olan binalar. Depremde bu binalar risk altında. İsteyen gayrimenkul sahipleri isterlerse özel olarak depreme dayanıklılık testi yaptırabilirler. Belediye böyle bir çalışmaya girerse evlerin büyük çoğunluğu bu testlerden geçemez ve yıkım kararı çıkar" diyor. Başkanın bu paragrafta ki açıklamasının tercümesine gelince. Başkan diyor ki; "Olası bir depreme karşı vatandaş kendi binasının depreme dayanıklılık testini yaptırsın. Belediye olarak biz yaparsak bir çok eve yıkım kararı çıkar. Ben bu işe girmek istemiyorum. Yıkım kararını belediye alırsa vatandaş gözünde ben suçlu olurum, bir sonraki seçimde vatandaştan oy alamam" diyerek topu vatandaşa atıyor.
Peki vatandaş binasının depreme dayanıklılık testini nasıl yaptıracak? Nereye ve nasıl müracaat edecek? Bu testin bedelini, içinde bulunduğu ekonomik şartlar dahilinde nasıl karşılayacak? Hadi diyelim vatandaş kendi binasının testini yaptırdı. Vatandaş özel olarak yaptırınca, belediyenin yıkılması gerekir diyeceği binaya, özel test yapanlar sağlam raporu mu verecek? Başkanın bu ifadesi; "Belediye olarak biz bu işe girmeyelim, vatandaş kendi başının çaresine baksın" demekten başka bir şey değil ki. Sayın Cumhurbaşkanı Adana'daki kentsel dönüşüme kimlerin karşı çıktığı konusunda açıklamalar yaparken, Sayın başkanın bu açıklaması Osmaneli'de kentsel dönüşüme kimlerin karşı çıktığının göstergesi değil mi? Başkan kendi ifadesiyle "Osmaneli'nin yarısından çoğunu 2000 öncesinde yapılmış binalar oluşturuyor,  Kuzey Anadolu Fay hattı Osmaneli'den geçiyor ve olası bir depremde tehdit büyüktür" derken, tedbir konusunda topu vatandaşa atmasını nasıl izah etmek gerekiyor ki? Belediyelerin görevlerinden biriside sağlam binaların yapıldığı sağlam şehirler oluşturmak değilmidir? Kentsel dönüşüm yapmak belediyelerin yetkilerinin arasında yokmu dur? Vatandaş kendi işini kendisi görecekse, o zaman belediye ne işe yarayacaktır. Yine başkan diyor ki; "Son olarak Osmaneli Belediyesi ekip olarak depreme hazır. Deprem yönetmenliğine uygun olmayan evler sahiplerince güçlendirilmeli. Kamu binaları olarak Hükümet binamız, iki okulumuz, Belediye binamızı yeniliyoruz. Jandarma ve Emniyet binalarımız yeni. Kamu binalarımızda sorun kalmıyor. Osmaneli depreme 2000 yılı öncesi yapılan binalar hariç hazır" diyor. Yani Osmaneli'de olası bir depremde Devlet Kamu binalarını garantiye alır geri kalanına biz karışmayız, vatandaş kendi başının çaresine baksın deniliyor.
Osmaneli, Allah korusun böyle bir mantıkla depreme hazırlanıyorsa, kader çizgisinin içine şimdiden hapsolmuş demektir.
Allah ülkemizi ve Türk milletini görünür görünmez bütün afetlerden korusun.
Hoşça ve Dostça Kalınız!