Osmaneli Haber Gazetemizi ilk kurduğumuz zamanlarda, “OSMANELİ’DE ÜÇ GÜZEL ADAM” başlıklı bir köşe yazısı yazmıştım. Köşe yazıma konu olan üç güzel adam Mustafa Öktem, Hikmet Aydın ve Serkan Karyağdı idi. Osmaneli yaptıkları örnek ve güzel faaliyetler nedeniyle bu üç kardeşimizi konu edinmiştim.
Aradan yıllar geçti bu yazımın haklılığını ortaya çıkartan bir haber yaptık. Osmaneli Merkez Avcılar Kulübünün geçtiğimiz hafta olağan genel kurulu yapıldı. Birkaç dönemdir Kulüp başkanlığını yürüten ve güzel işlere imza atan Mustafa Öktem, yerini Mustafa Avcı’ya bıraktı. Genel kurul sonrası yaptığı açıklamada; “Koltuğa yapışan biri olmak istemedim. Kulüp başkanlığında misyonumu tamamladığıma inandığım için, aday olmadım ve görevimi Mustafa Kardeşimize devrediyorum” dedi. İşte bu açıklamada beni etkileyen cümlede bu oldu. “Koltuğa yapışan biri olmak istemedim” cümlesi. Mustafa Öktem genç sayılabilecek bir yaşta. Zannedersem 11 yıl gibi Kulüp başkanlığı yaptı. Bana göre de çok başarılı idi. Buna rağmen görevini severek bir başkasına devretmesi, takdire şayan bir davranıştır. Birilerine örnek olması gereken bir durumdur.
Ülkemizde, oda başkanlıkları, Dernek ve Kulüp başkanlıkları hele ki Siyasette bir koltuk kapanlar, ölünceye kadar o koltuklarda oturuyorlar veya oturmak istiyorlar. Oysa oda, dernek ve siyasi parti başkanlıkları bir meslek değildir. Buraları hizmet yeridir. Bir dönem, hadi iki dönem. Ama hem ülkemizde, hem de ilimizde ve ilçemizde maalesef durum bunun tam tersidir. Bilecik’e bakalım, siyaseti kendisine meslek edinmiş seçilmişler, neredeyse zapt ettikleri koltuklarından ve makamlarından emekli olacaklar. Yaşları 60-70 olsa dahi, “yerimizi gençlere bırakalım, biz bu işleri iyisiyle kötüsüyle yaptık, bundan sonra başkaları gelsin biraz da onlar hizmet etsinler” diyen siyasetçiyi duydunuz mu? Hiç. Veyahut ta bir STK başkanının çıkıp ta “yeter artık ben bırakıyorum” dediğini işittik mi? hiç. Yok işitemezsiniz. Çünkü onlar siyaseti olsun, STK başkanlığını olsun kendilerine meslek haline getirmişler. Sadece ilimiz veya ilçemiz mi bu şekilde. Ankara’ya baksanıza, yıllar önce oturdukları koltuklarından bir daha kalmayanları ne yapacağız. İnanın kendilerine ne zaman seçildiklerini sorsak, onu bile hatırlamazlar.
Sözün özüne gelecek olursak, Mustafa Öktem kardeşimi bir kez daha tebrik ediyorum. Siyaseti ve STK yöneticiliği ve başkanlıklarını kendilerine meslek edinmiş, bulundukları makam ve koltuklarda adeta fosilleşmiş olanlara örnek olacak, onların ders çıkarmaları gerektiğine inandığım bir davranışta bulundu ve Osmaneli Merkez Avcılar kulübü başkanlığını kendi isteğiyle bıraktı. Helal olsun Mustafa kardeşim. Bundan sonra Osmaneli için yapacağın hizmetlerde Allah yolunu açık eylesin. Koltuğa yapışan biri olmadığını göstermekle, inşallah birilerine de örnek olursun. Bu Millet özellikle siyaseti meslek haline getirenlerden, Doksanlı yıllarda seçildikleri koltuklarından bir daha kalkmayan, emekliliği hak ettikleri süreleri bile tamamladıkları halde, hala aç gözlülük yaparak, hırslarına kurban olarak “Yine Adayım, yine ben seçileyim” diyenlerden bıktı artık. İnşallah senin gibiler çoğalır bu memlekette de, millet fosillerden kurtulmuş olur.