Almanlar devi Bayer, dünya devi Monsanto’yu 68 milyar $’a satın aldı. Birkaç senedir bu büyük tarım kuruluşları arasında gelgitler oldu, hatırlarsınız MonsantoSyngenta’ya teklif verirken ChemChina’ya kaptırdı. Bayer, RijkZwaan’a hakkından fazla teklif verdi, bu arada gözü Monsanto’daydı. 4 ay önce 62mil$’dan başlayan pazarlık, 14 Eylül’de 68mil$a bağlandı. Ticari anlamda bakacak olursak, bu bir alışveriş, alana da satana da hayırlı olsun.

                Yalnız bu iş şüphesiz ki ticaretin baya ötesinde, dünyada tarımsal girdiler anlamında sermaye el değiştirdi. Daha da kötüsü hesaplarda olağandışı değişiklikler sağlayacak şekilde güç dengesizlikleri oluştu. Tek örnek ekonomik olarak hiçbir parametre değişmedi, ancak Bayer’in “Folicur” marka mantar ilacı %32 zamlandı. Neden? Bayer son satın almayla bir anda “dünya tohum ve zirai ilaç pazarının” %25’inin sahibi oldu. Bu mantık ötesi bir yaklaşımdır. Peki, iyimserliğimizi koruyalım “adamlar akıllı yatırım yapmış bal tutan parmağını yalar”.

                Hibrit tohumlar yerini transgenik (GDO) tohumlara mı bırakacak? Bilindiği gibi Monsanto tohumda GDO üzerine en büyük yatırımı yapan, en büyük bilgi ve teknolojiye sahip firmaydı, artık bu firma Bayer oldu. 1856 yılında genetik dalında Mendel’in yaptığı çalışmalar, 20. Yüzyılda birçok genetikçiye kılavuz olmuş, 1920 yılında Mısır bitkileri başta olmak üzere tohumda hibrit(melez) tohum teknolojisine geçilmişti. Neden? Artan nüfusun açlıkla karşı karşıya gelmemesi için… (Dünyada tarımsal ve endüstriyel gıda üretimiyle 10 milyar insan doyacakken 2 milyarı aç, o ayrı konu) dünyada tohum ve tohumluk pazarının büyüklüğünün yıllık yaklaşık 100milyar$ olduğunu, ülkemizde 2012 yılı kaydıyla tohum pazarının3,5milyar$ olduğu göz önüne alınırsa işte iyi para var. Bu yatırımlar boşa değil.

                Gelelim GDO’ya çalışmalar 1973 yılında başlıyor. Organizmadan, organizmaya (balıktan, bitkiye, bakteriden hayvana vs)gen aktarımı yoluyla “Transgenik” organizmalar meydana getiriliyor. Işık gibi yanan balıklardan tut, su olmaksınız üretilen buğdaydan çık teknoloji sınırları zorluyor. Faydalar ve zararları tartışılmaya devam ededursun, son 10 yılda bütün ıslahçı kuruluşları ve tohum firmalarını (hibritçileri) elden astronomik fiyatlara çıkaran İsrail, GDO ile alakalı yeterli bilgi birikimine erişmiş olacak ki, GDO işinin piyadesi olarak Bayer’i öne sürüp önümüzdeki 50 yıl yeni teknolojinin ekmeğini yiyecek. Olmaz demeyin, Uzay teknolojilerinin deneme yanılma zamanı, ABD oyunlarıyla Rus’lardan az kozmonot kurban edilmedi.

                Almanlar bu seneki erken Oktoberfest’i çok pahalıya satın aldılar. Konu 68mlr$ değil, daha büyük manevi bedeller ödenecek. Bilmeyenler için Oktoberfest, Alman üreticilerin “Hasat Bayramı”. Türkiye olarak inanın bilmemiz ve aşmamız gereken çok, uzun ve engelli yollar var. Birlik çağrılarına ülke fiziki olarak tehdit altındayken değil, ülkemizin için bitmeyen gelişimin her aşamasında uymamız gerektiğini düşünüyorum. Tarım’da birlik, ülkede birlik… Hayırlı Cumalar, Allahın rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.