6 Şubat sabahı yine acıyla, yine feryatlarla, yine ülkemizi gözyaşlarına boğan acılarla uyandık. Öncelikle Doğu ve Güney bölgemizin 10 ilinde yaşanan deprem felaketinde hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralı kurtulanlara da acil şifalar diliyorum. 
Ülkemiz bir deprem üssü. Önemli fay hatlarının geçtiği ülkemizde ne yazık ki bu depremler sık sık yaşanıyor. Yaşım itibariyle hatırladığım Gölcük, Erzincan depremlerinden sonra yaşadığımız ve tanık olduğum en büyük deprem felaketini 2023 yılının Şubat ayında yaşadım. Allah’tan tek dileğim, milletimize bir daha deprem acılarını yaşatmamasıdır, ama ne yazık ki uzmanların söylediğine göre bu ve bunun gibi depremleri daha çok yaşayacağımızdır. 
Peki yaşanan bu depremlerden ne kadar dersler çıkartıyoruz. Her yaşadığımız deprem felaketinden sonra, yetkililer, uzmanlar, etkililer konuşup duruyorlar, fakat sonuçta geldiğimiz nokta, hep yıkım, hep göz yaşı ve hep acı. Uzmanlara göre İstanbul’da yaşanacak olan büyük depremin ayak sesleri de duyulmaya başlanmış. Ama 3 ay, ama 3 yıl ama 33 yıl sonra bu depremin muhakkak olacağı söyleniyor. İstanbul depremi için ne gibi hazırlıklar ne gibi çalışmalar yapılıyor bilen var mı? İstanbul’da yaşanacak bir depremde 60-70 bin binanın yıkılabileceği söyleniyor. 20 milyona yaklaşan nüfusuyla İstanbul’da yaşanacak olan depremin sonuçlarını düşünmek bile istemiyorum. Allah korusun!
1999 yılında yaşanan Gölcük merkezli depremde, komşu ilimiz Adapazarı’na, Kocaeli’ne, Yalova’ya hiç kimse ulaşamadı. Depremin etkisiyle bozulan yollar, yıkılan köprüler ve vatandaşların yakınlarının akıbetini öğrenmek için o bölgeye hareket etmesiyle her yer felç oldu. Olası bir İstanbul depremi ile ilgili olarak Bilecik olarak bizler nasıl bir hazırlık yapabiliriz. Ne gibi çalışmalarda bulunabiliriz, Bilecik’i yöneten yetkililerimizin bu konuda nasıl bir çalışmaları var? Deprem bölgesine en yakın illerden biri olan Bilecik, oluşacak depremde Lojistik üssü haline getirilebilir mi?  Anadolu’dan İstanbul’a ulaştırılacak yardımların toplanma üssü, koordine merkezi Bilecik yapılabilir mi? Hem karayolu hem Demiryolu ağlarının kesişme noktası olan Bilecik, İstanbul depreminde deprem bölgesi ile Anadolu arasında bir köprü vazifesi görebilir mi? Uzmanların ve Bilecik’i yönetenlerin bu konularda şimdiden çalışma yapmaları gerekmektedir. Bilecik merkezi mi olur, Osmaneli veya Bozüyük ilçesi mi olur şimdiden lojistik merkez olma konusunda kafa yormaları gerekmektedir. 
Henüz şokunu atlatamadığımız depremde evsiz kalan on binlerce vatandaşımız, bölgeden uzaklaşmak zorunda kalıyor. Bilecik valiliğinin önderliğinde, Bilecik ve ilçe belediyeleri, Bilecik İl Özel İdaresi Müdürlüğü ve ilgili kuruluşlar, Bilecik ili genelinde, şehirleriyle ve köyleriyle içinde oturulmayan ama sağlam olan boş binaların envanterini çıkarsalar, deprem bölgesinden ilimize gelecek olan depremzedeleri buralara yerleştirseler iyi olmaz mı? Depremden kurtulan vatandaşlarımız çadır, konteynır gibi kış şartlarına uygun olmayan barınma yerlerine göre veya öğrenci yurtları gibi aile ortamına uygun olmayan koşullar yerine sıcacık bir ev ortamına kavuşmuş olurlar. Yine Bilecik valiliği önderliğinde yerel yönetimler, bu boş evler konusunu her yıl güncelleseler, ellerinin altında hazır tutsalar, yıllar sonra bile yaşanabilecek bir felakette kargaşaya mahal vermeden depremzedelere hizmet etmiş olurlar. Çünkü İstanbul ve çevresinde oluşabilecek bir depremde, depremzedelerin en kolay ulaştırılabileceği en yakın il Bilecik olacaktır. 
Bundan önce Devletimizin ve milletimizin yapmış olduğu hataları buraya sıralamadan, Devletimizin, Bürokrasimizin, Hükümet yetkililerimizin bundan sonra ne yapılabilir diye çalışma yapmaları gerektiğini düşünüyorum. Önemli olanın felaket geldikten sonra çare aramak değil, felaket gelmeden önce çare bulup çözümleri ortaya koymaktır. 
Bir kez daha belirtmek istiyorum ki, Allah korusun olası bir İstanbul depreminde arama-kurtarma ve deprem bölgesine yardım konusunda Bilecik önemli bir merkez haline gelecektir.
Atanmışıyla, seçilmişiyle, STK’larıyla Bilecik bugünden o günlere hazırlanmalıdır. Depremsiz, Afetsiz günler geçirmemiz dileğiyle;
Hoşça ve Dostça Kalınız.