13 Eylül 1921′ de  kazanılan Sakarya Zaferi’nin hemen ardından, 14/15 Eylül gecesi, Batı Cephesi Kumandanı İsmet Paşa ile  Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa, Edirne ve Kozan Milletvekilleri sıfatıyla  Büyük Millet Meclisi Reisliği’ne cepheden telgrafla şu önergeyi gönderdi:

“Bizzat muharebe meydanındaki tedbiriyle  muzafferiyetin amil ve müessiri olmuş Başkumandan Mustafa Kemal Paşa Hazretlerine  müşirlik rütbesi ile gazilik unvanı tevcihini teklif ve istirham ederiz. Büyük Millet Meclisi’nin bu teveccühünün milletimiz tarafından doğrudan doğruya  bütün orduya müteveccih bir eser-i takdir ve taltif olacağı kanaatinde bulunduğumuzu arz eyleriz.”

Sakarya Meydan Muhaberesi’nin kazanılmasından sonra, 19 Eylül 1921 tarihinde, TBMM’ since Başkomutan Mustafa Kemal ATATÜRK’E, “MAREŞAL” rütbesi ile “GAZİ” unvanı verilmiştir.

19 Eylül, “GAZİLER GÜNÜ” olarak kutlanmaktadır. 

Gaziler günü münasebetiyle, Osmaneli Haber Gazetesi olarak, Osmaneli İlçemizde hayatlarını idame ettiren, 1974 Kıbrıs Barış Harekâtında Kıbrıs’a ilk ayak basan birlikte yer alan Kıbrıs Gazimiz Eyüp Kılıçaslan’ı, Yine Kıbrıs Barış Harekâtına katılarak çarpışan Kıbrıs Gazimiz Celal Talih’i, 28 Ocak 1994 tarihinde Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde Pkk’lı teröristlerle çatışmaya girerek yaralanan Murat Taraklı’yı, 1996 yılının Ekim ayında Hakkâri Çukurca’da, Hakan tepe bölgesi Kırmızı kaya mevkiinde Pkk’lı teröristlerle çarpışırken yaralanarak Gazi olan İbrahim Yaşar’ı misafir ettik.

Osmaneli Haber Gazetesi olarak Gazilerimizin Gaziler gününü kutladık. Gazetemiz Yazı işleri müdürü Mehmet Erdem, Gazilerimizi misafirlik esnasında, “Gaziler gününüz kutlu olsun. Sizler Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve Türk Milletinin Gururusunuz. Sizler canınızı hiçe sayarak, Vatan, Millet, Bayrak, uğruna düşman ile çarpışarak, Şehitlikten sonraki makam olan Gazilik unvanını elde ettiniz. Sizler o gün Kıbrıs’ta savaşmasaydınız, bugün Kıbrıs Türkleri yok olmuştu. Sizler Güneydoğu’da hain pkk teröristleri ile çarpışmasaydınız, bugün ülkemiz bambaşka bir halde olurdu. Allah’ım sizlerden ve Şehitlerimizden razı olsun. Sizler olmasaydınız, bugün bizler bu topraklarda olmaz, bu topraklarda nefes alamazdık. Yüce Allah’ım Azizi Şehitlerimize Rahmet eylesin. Siz değerli Gazilerimize de sağlıklı, huzurlu ömürler nasip eylesin” dedi.

Gazilerimizden ilk sözü alan İbrahim Yaşar, “Bizler Allah için, Vatan için, Millet için, Bayrağımız için çarpıştık. Yanı başımızda arkadaşlarımız Şahadet şerbetini içtiler, bizlere de Gazilik nasip oldu. Bizler halimizden hiçte şikâyetçi değiliz. Devletimiz biz Gazilere sahip çıkıyor. Yalnız şunu belirtmek istiyorum. Biz Güneydoğu Gazilerine verilen haklar, Kıbrıs Gazilerine verilmedi, 15 Temmuz Gazilerine verilen haklar da bizlere verilmedi. Biz Gaziler, hepimiz bu Vatan için çarpıştık, savaştık ve Gazi olduk. Bütün Gazilerin Hakları eşit olsun diyoruz. Nerede olursa olsun, Vatan için Millet için çarpışmış olan Gazilerimizin hepsinin aynı çerçevede değerlendirilip, aynı muameleye tabi tutulmasını istiyoruz” dedi.

Kıbrıs Gazisi Eyüp Kılıçaslan’da, “Geçmişte bizlere söz verilen Gazilik madalyalarımız hala verilmedi. Ben Kıbrıs’a ilk çıkan Timin içindeydim. En şiddetli çarpışmalara bizler girdik. Kıbrıs’ta bizim için Vatan toprağıdır. Kıbrıs’taki Türk’lerin namusu da bizlerin namusudur. Bizler bu duygularla orada Rumlarla savaştık. Bizler para pul için değil, vatan namusu için oradaydık” dedi.

Kıbrıs Gazisiz Celal Talih’de, “Valilikçe 2009 veya 2010 yılında Kıbrıs’a gezi düzenlendi. O gezi esnasında bizlerden madalyalar için evraklar istendi, madalya sözü veridi. Evraklarımızı verdiğimiz halde hala bizlerin madalyaları verilmiş değildir. Bizler para pul için savaşmadık. Fakat bizlere verilen sözlerin tutulmasını istiyoruz. Bizlerin torunlarımıza bırakacağı en şerefli mirasımız Övünç madalyalarımız olacaktır. Gazilere verilen hakların eşit olmasını istiyoruz. Bizlere verilen Gazilik kartları, bazı illerde geçiyor bazılarında geçmiyor. Buna da bir standart getirilmesi gerekiyor. Bizleri en çok üzen konuların başında, vatandaşlarımızın Gazilere bakış açısı geliyor. Gaziyiz dediğimizde ilk sordukları soru “kaç para Gazilik maaşı alıyorsun” oluyor. Bizler para için, şöhret için değil, Vatan için, Millet İçin, Bayrak için, Milletimizin namusu için savaştık. Kim kendini para için mermilerin önüne atar. Toplumumuzun biz Gazilere karşı olan ön yargılarını değiştirmesini istiyoruz. Devlet isterse bizlere hiç para vermesin. Maaş bağlamasın, bizlere Gazilik Unvanının vermiş olduğu onur ve şeref yeter. Bizle çocuklarımıza, torunlarımıza Gazilik maaşlarımızı değil, Gazilik unvanımızı ve Şerefimizi bırakacağız. Bu da bizler için en kıymetli hazinedir” dedi.

Güneydoğu Gazimiz Murat Taraklı’da çatışma anını anlatarak, “Çatışma çıktı haberini aldığımızda bulunduğumuz yere mermiler düştü. O kadar yakındı ki, mermilerden sekenler yüzlerimize geldi. Anında çatışma bölgesine hareket ettik. Ben Tim’deki 5. Adamdım. Kayalıkların arasından atlayarak teröristlere yaklaştık. Aramızdaki mesafe o kadar azdı ki. İşte o anda insan ne ana baba, ne evlat ne para pul hiçbir şey düşünemiyor. Ben buradan Gazi olarak çıkarsam kaç para maaş bağlarlar diye düşünemiyor. Sadece düşündüğümüz Vatanımıza göz diken diken hainlerin üstesinden nasıl geleceğiz oluyor. O anki durum milyonlarca para ile ölçülemez. Ben yaralandığımda 15 gün anneme haber veremedim. Çünkü annem Şeker Hastası idi. Benim yaralandığımdan haberdar olduktan sonra annemin halini düşünsenize. Yaşanan o acılar, o sıkıntılar, ailelerimizin yaşadıkları acılar, parayla pulla ölçülebilir mi? Allah bu acıları hiçbir Türk anasına babasına, evladına yaşatmasın” dedi.

Güneydoğu Gazisi İbrahim Yaşar, “Bütün sevdalar acı olur, acı verir. Vatan sevdamız da bizlere acı verdi ama hiçte önemli değil. Ben gönüllü olarak Komando Timine katıldım ve Güneydoğu’ya da gönüllü olarak gittim. Mühim olan Vatan Sağ Olsun” dedi.

Kıbrıs Gazisi Celal Talih günümüzde, ülkemiz üzerinde yaşananları değerlendirerek, “Türkiye olarak Dünyanın kilit noktasındayız. Ülkemiz üzerinde oyunlar dün vardı, bugün de var yarında olacaktır. Fakat bu oyunları oynayanlar, bir tek şeyi unutuyorlar. Türk Milleti bu toprakların ele geçirilemeyeceğini Çanakkale’de, Dumlupınar’da, Kocatepe’de yedi düvele gösterdi ise, 15 Temmuz’da da içerideki ve dışarıdaki hainlere bir kez daha göstermiştir. Ülkemizin üzerinde psikolojik bir savaş uygulanmaktadır. Bu savaş silah ile yapılandan daha tehlikelidir. Hepimizin uyanık olması lazımdır” dedi.

Gazilerimiz ortak cümle olarak, “Türk Milleti Birlik ve Beraberlik içerisinde olduğu sürece hiçbir güç ve kuvvet onu yenemeyecektir. Yeter ki bizler, birliğimizi, dirliğimizi ve kardeşliğimizi daim kılalım. Dün atalarımızdan devir aldığımız bu cennet Vatan topraklarını, gelecek nesillerimize, çocuklarımıza, torunlarımıza, daha güzel bir şekilde bırakalım. Allah, bu cennet vatan toprakları üzerinde yaşayan aziz milletimizi her türlü terör belasından korusun. Allah Vatan, Millet, Bayrak için Şahadet Şerbetini içmiş bütün kınalı kuzulara Gani Gani Rahmet eylesin” dediler.