YERLİ ÜRET YERLİ TÜKET

Yerliye, yerele çağrı yapmak neye mal olursa olsun ben kampanyamın arkasındayım. Evet en ağır eleştiriyi Mehmet Fahri Karadağ’dan aldım, memnun da oldum. Ancak 2 ay önce ıspanak tohumları için müşterilerimizin gidip Geyve’den alışveriş yapmasını da birlikte yargılıyorduk. Üreticilerimizin “Osmaneli Bayileri” dururken dışarı gitmesi hangi bayi arkadaşımı rahatsız etmedi? İşte “yerli üret, yerli tüket” derken bu olaya da gönderme yapıyorum. Aynı marka Ispanak tohumunu 1,5 kat pahalıya benden satın alan Ecevit Er, Nihat Ünver, İsmail Kavas ve daha birçok müşterim, “çağırdığımızda tarlamıza geliyorsun, memleketimizin bayisi kazansın” demediler mi? Yine yerli tohumların tanıtımı için “yemekli tarla günleri” düzenleme modasını başlattım. Bu sene Eylül ayında İznik’teki köfteciden fiyat alan firmalara Mustafa Metin “Hayır köfteler “LEFKE ET”ten olacak, ilçemizin esnafı kazanacak demedi mi?” yerel esnaf kazandıkça köylerimiz hayvan varlığını çoğaltmaz mı? Bu etki tepki zincirleme olarak bir ekonomi sağlamaz mı? 

İşte bu bağlamda Ülkemizin ürettiği ürünlere en iyisi olmasa da rağbet etmek zorundayız. Yerli muzu, Anamur-Alanya hattında rahmetli Cumhurbaşkanımız Turgut Özal “çikita”yla öyle bir vurdu ki, arkasından ürün kotaları ithal saman derken bugünleri gördük. “Yerli ürün mü var? Hepsini hammaddesi İTHAL” haklısınız! Ancak imkan verirsek, İthal ürünle üretip satan imalatçı yeterince büyüyüp hammadde fabrikaları kuracak. Evimde beyaz eşyalar hep Yerli, aracım Yerli. Bundan sonraki akıllı telefonum VESTEL olacak. Duyuyorum sordunuz, “şimdiki neden VESTEL değil???” El-Cevap; ben aldığımda Vestel Akıllı Telefon üretmiyordu. Lütfen değerli Osmaneli vatandaşları, değerli üreticiler, alan satan yerliye destek versin. Zincir mağazalardan değil semt pazarlarından sebze meyve alın. Mümkünse yerel marketlere destek verin. Sonunda aileden ülkeye hepimiz kazanacağız.

 İktidar popülistliği yapıyorsun diyenlere; ben 2008 yılından beri yerliye destek veriyorum, yerliye destek istiyorum. Dün Çaltı’daydım. Temsilciliğini yaptığım tohum firmasının çeşitlerini bölgedeki fide tesislerine ayrıcalıklı verdim. Tohum Yerli, fidelik Yerel olsun dedim. Büyük çoğunluk benimsedi. Biri dedi ki, “burada herkes birbiriyle anlaşamaz” dedi; Haklı da. Cevabım şu oldu yanımda iş arkadaşım Enes Yılmaz vardı onu göstererek “bizim de Enes’le anlaşamadığımız çok nokta var, ama ortak noktada şirkete kazandırmak zorundayız. Yoksa aç kalırız” Lütfen, beni sevmeyin, diğer bayi arkadaşlarımı da, Osmaneli esnafını da sevmeyin. Sevmek zorunda da değilsiniz. Sevmeseniz de kuvvetli tutun! Ülkemiz için de birbirinizi sevmeyin, muhalefeti sevmeyin, iktidarı da sevmeyin. Ama Vatanı sevin! “bir ülkedeki vatansever sayısı, ülke bekasının sigortasıdır”. Tek ihtiyacımız “Güçlü Türkiye” Hayırlı Cumalar…