MEHMET ERDEM

MEHMET ERDEM

YAŞLI MISINIZ? GENÇ MİSİNİZ?

A+A-

Günümüzde teknoloji ile birlikte sağlık hizmetleri de hayli gelişmiş durumda. Birçok hastalığın tedavisi, özellikle erken teşhis konabildiyse daha etkili ve daha kolay yapılabiliyor. Herhalde bir tek yaşlanmaya karşı gerekli tedavi ve ilaç bulunamıyor.

Yaşlanma deyince aklıma geldi.

Sahi Yaşlılık nedir? Gençlik Nedir?

Yaşlanmak vücudun mu, yoksa Beynin yaşlanması mıdır?

Tabi bu kişilere göre değişken bir şeydir. Nice insanlar vardır seksenine merdiven dayamış fakat gönülleri daha yirmili yaşlardadır. Nice İnanlar vardır daha yirmisinde hayatlarından öyle bezmişlerdir ki, kendilerini öyle salmışlardır ki, sanırsınız seksen yaşında.

Bakınız biraz araştırdım yaşlılık ve gençlik konusunda karşıma neler çıktı. Bunları da siz değerli okurlarımla paylaşmak istedim.

-Kristof Kolomb Amerika’yı keşfe çıktığı ilk yolculuğunda 50 yaşını çoktan aşmıştı.

-Pasteur kuduz aşısını bulduğunda 60 yaşında idi.

-Mimar Sinan, Süleymaniye camisini bitirdiğinde 70 yaşını geçmişti. Selimiye Camisini tamamladığında ise 86 yaşında idi.

-Galileo, ayın günlük ve aylık çizimlerini yaparken 73 yaşındaydı.

-Charlie Chaplin, 76 yaşında film yönetmenliği yaparak hala işinin başında bulunuyordu.

-Goethe, en büyük eseri Faust’u ölümünden bir yıl önce, yani 82 yaşında bitirmişti.

-Nobel ödüllü Alman Doktor Albert Schweitzer 88 yaşına rağmen Afrika Hastanelerinde durmaksızın çalışarak ameliyatlar yapıyordu.

-Ressam Titian 99 yaşında hayata gözlerini yumdu. “Lepanto Savaşı” adlı ünlü tablosunu ölümünden bir yıl önce tamamlamıştı.

-4 kez İngiltere Başbakanı seçilen Gladstone, son kez göreve geldiğinde yaşı 83’tü.

Gençlik dediğimiz olgu, hayatın belli bir çağı ile ilgili değildir. İnsan, kendine olan güveni derecesinde genç, şüphesi derecesinde yaşlıdır. Cesareti derecesinde genç, korkuları derecesinde yaşlıdır. Ümitleri derecesinde genç, ümitsizliği derecesinde yaşlıdır. Hiç kimse fazla yaşamış olmakla ihtiyarlamaz. İnsanları ihtiyarlatan, ideallerinin gömülmesidir, yok olmasıdır. Seneler İnanın cildini buruşturabilir, fakat heyecanların teslim edilmesi, heyecanların yok edilmesi İnsanın ruhunu buruşturur. İnsanlar yaşadıkça yaşlandıklarını sanırlar, oysa İnsanlar yaşamadıkça yaşlanırlar. İnsan ihtiyar olmaya karar verdiği gün ihtiyardır. Güzellikleri görme yeteneğini kaybetmeyen İnsan asla yaşlanmaz. Yaşlanmak bir dağa tırmanmak gibidir. Dağın zirvesine çıktıkça yorgunluğunuz artar, nefesleriniz sıklaşır, ama görüş alanınız genişler. Beynimiz yeni tecrübeler keşfettiği sürece İnsanoğlu genç sayılır.

Hangi yaşta olursak olalım, mühim olanı kendimizi genç hissetmemizdir. Her daim çevresine ve çevresinde yaşayanlara yararlı olmak için çalışanlar, faydalı işler yapmak için bedenen ve ruhen bir şeylerle meşgul olanlar asla yaşlanmaz ve genç kalırlar. Beden yorulmuş, Cilt buruşmuş, hiç önemli değil. Önemli olan kendinizi kaç yaşında hissettiğinizdir.

Yaşınız kaç olursa olsun, her daim genç kalmanız dileklerimle.

Hoşça Kalın, Dostça Kalın.

Bu yazı toplam 1585 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.