736.sı düzenlenen Ertuğrul Gazi’yi anma ve Yörük Bayramı nedeniyle geçtiğimiz hafta sonunu Söğüt ilçemizde geçirdik. Cuma günü Bilecik Vali’sinin Ertuğrul Gazi Türbesini ziyaret ve duasından sonra, Türk Büyükleri anıtına çelenk koymasıyla başlayan törenler 3 gün boyunca sürdü. Tören alanının her yanı kıl çadırlar ile donatılmıştı. Bu yıl geçmiş yıllara oranla çadırların çokluğu göze çarparken, Türkiye’nin çeşitli yerlerinden gelen Yörüklerin azlığı da aynı oranda göze çarpıyordu.

Geçtiğimiz yıllarda Pazar günleri Kaymakamlık binası önünde yapılan Yörüklerin karşılanması ve Türbeye yürüyüş, Cumartesi gününe alınmıştı. Yine geçtiğimiz yıllarda yürüyüşe katılanları yollar almazken, bu yıl yürüyüş hayli sakin ve seyrekti.

Birçok konuda değerlerimizi yozlaştırırken acaba diyorum, 736 yıldır yapılan Söğüt Ertuğrul Gazi’yi anma ve Yörük Bayramımızda mı yozlaştırılmaya başlandı. Geçtiğimiz yıllarda bazı siyasi partilerin ve liderlerin şov alanına dönüştürülen Söğüt’e Yörükler bu nedenle mi gelmez oldular. Ağrı iline tayini çıkan bir önceki Bilecik valisi Süleyman Elban, bir toplantımızda Söğüt’le ilgili olarak, “Bu törenleri ruhuna uygun olarak yapacağız. Söğüt yılda üç gün değil, senenin 365 günü Türklük ruhunu yaşayacak. Törenlerde siyasi konuşmaları da kaldıracağız” demişti. Bizler de epey umutlanmıştık.

Söğüt. Türk tarihinde çok önemli bir yere sahip. Bugün de Türk Dünyasının merkezi konumundaki bir ilçemiz Söğüt. Yılda 3 gün de olsa Söğüt’e gelenler Söğüt’ün ruhunu, Ertuğrul’un nefesi hissetmeliler. Oysa Söğüt Ertuğrul Gazi’yi anma ve Yörük bayramı bir kurultay, bir toy olmaktan çıkıp, insanların vur patlasın, çal oynasın şeklinde eğlence alanı olmuş.

Cuma günü sabahı Söğüt’te tören alanını gezerken bir çadır gözüme ilişti. Bir lisenin öğrencileri kurmuştu çadırı. Çadırın önüne asılan pankartta da “ERTUĞRUL GAZİ’NİN TORUNLARI, ERTUĞRUL’UN RUHUNU YAŞATIYOR” minvali üzerinden bir yazı vardı. Çok da hoşuma gitmişti bu çadır. 17-18 yaşlarında kızlı erkekli lise öğrencileri böyle güzel bir çadır açmışlardı. Hem de Dedeleri Ertuğrul’un ruhunu yaşatmak üzere. Çadıra yaklaştığımda çalan müziğe dikkat kesildim. Ses cihazı sonuna kadar açık “BAS BAS PARALARI LEYLAYA” şarkısı çalıyordu. Bir yanda Dedemiz Ertuğrul Gazi’nin türbesi ve ruhu, diğer yanda Bas Bas Paraları Leyla’ya. Anadolu topraklarında en eski ve en uzun süreden beri Türk Milletinin yaşattığı bir değeri daha mı elden gidiyor. Birçok konuda olduğu gibi Söğüt ve Ertuğrul Gazi ruhu da mı yozlaşıyor. Söğüt, Sayın Valimizin “Burada ev sahibi, buranın ilk sahibi olan ERTUĞRUL GAZİ’dir” sözünün tam tersine siyasi ve ticari rant elde edilen bir mekan mı olmaya başladı.

Son Söz; Söğüt ve Ertuğrul Gazi buranın esas sahibi olan Yörüklere bırakılmalı. Siyasiler Söğüt’ten ve Söğüt’ü kullanmaktan vazgeçmeli. Söğüt ve Ertuğrul Gazi, sempozyumlarla, konferanslarla ve buna benzer çeşitli etkinliklerle daha iyi anlatılmalı ve anılmalı. Görsellikten ziyade, Söğüt’e gelenlere Ertuğrul’un ruhu aşılanmalı. “Bas bas paraları Leyla’ya” ile birkaç yıla Söğüt’te elden gidecek haberiniz olsun.