Bir buçuk yıldan bu yana, ülkemizde her konuda hatalı, yanlış, eksik, noksan, yapılmayan iş varsa hepsinin suçlusu başımıza musallat olan KORONA veya COVİD-19 hastalığı. Ne illet bir hastalıkmış ki, herşeyimizi engelledi, yarım bıraktırdı, yarı yolda bıraktırdı.

Ülkemizde bir buçuk yıldan bu yana ülkeyi idare edenlerin, Devlet kurumlarını yönetenlerin, başımızdaki seçilmişlerin yapamadıkları işlerin, hayata geçiremedikleri icraatların tek sorumlusu, bu lanet olası KORONA.

Hem Devletin, Hem Milletin Ekonomisi bozuldu, sebebi KORONA.

Milletimizin sağlığı yekle yeksan oldu, sebebi KORONA.

Esnaflarımız dükkân kapatmaktan iflasın eşiğine geldi, sebebi KORONA.

Ülkenin ihracatı %50 azaldı, sebebi KORONA.

Turizm sektörü batmanın eşiğine geldi, sebebi KORONA.

Enflasyon arttı, hayat pahalılandı, sebebi KORONA.

İşsizlik tavan yaptı sebebi, KORONA.

Memur ve işçi emeklilerinin maaşlarına yeterli zammın yapılamamasının sebebi, KORONA

Kızlar evde, erkekler sokakta kaldı evlenemediler, sebebi KORONA.

Hatçe teyzemle, fadime halam sokak kapısı önünde şöyle ağız tadıyla iki dedikodu yapamadılar, sebebi KORONA.

Boşanmalar arttı, sevgililer ayrıldı, sebebi KORONA.

Kanal İstanbul’a bir türlü başlanamadı, sebebi KORONA. (Yoksa onun sebebi Muhalefetmiydi?)

Çiftçi, girdi maliyetleri yüzünden mal üretemeyecek hale geldi, sebebi KORONA.

Karadeniz’i sel götürdü, Ege’yi yangınlar küle çevirdi, sebebi KORONA.

THK’nun uçakları hangarda mahsur kaldı, sebebi KORONA.

Merkez Bankasında 4 ayda 3 Başkan değişti, sebebi KORONA.

Diyanet İşleri Başkanlığı bir yıllık bütçesini 7 ayda bitirdi, sebebi KORONA.

Bakan, kendi Bakanlığına kocasının şirketinden mal sattı, sebebi KORONA.

20 yaşındaki çocuk, trilyonluk arabasında pudra şekeri ile yakalandı, sebebi KORONA.

Eğitimde öğrencilerin yerine, bakanından ilçe milli eğitim müdürüne kadar herkes sınıfta kaldı, sebebi KORONA.

Ne KORONA’ymış be arkadaş. Bir buçuk yılda ülkemizi ne hale getirdi. Ülkemizi yönetenler, kurumları idare edenler, atanmışlar, seçilmişler hepsi ama hepsi çok çalışmalarına, çok emek sarf etmelerine, çok düzgün iş yapmalarına, çok başarılı ve liyakat sahibi olmalarına rağmen, KORONA musibeti yüzünden bir türlü istediklerini yapamadılar. Vallahi acıyorum onların hallerine. Baksanıza Osmaneli’de bile yıkılan okulların yerine nerdeyse 2 yıl oldu, hala bir çivi çakılmadı. Bırakın çivi çakmayı, yıktıkları Cumhuriyet Ortaokulunun hafriyatını bile kaldırmayı başaramadılar. Hiç olmazsa Osmaneli İlkokulunun hafriyatını almışlar ama orası da şimdi akşamcılara otopark olmuş. Bizim Osmanelili idarecilerimiz, bir buçuk yıldan bu yana KORONA ile uğraşmaktan, Atatürk Ortaokulunun tadilatını bile akıllarına getirememiş olacaklar ki, okulların açıldığı gün tadilatına karar vermişler. Ne KORONA’ymış be arkadaş, bizim idarecilerin aklını başından almış. Öyle almış ki, akıllarına ne okul yapmak gelmiş, ne de çürük okulu tamir ettirmek.

Yaaa işte böyle Dostlar! Ülkemizde, İlimizde, İlçemizde, işimizde, hatta hanelerimizde olumsuz ne varsa hepsinin sebebi KORONA. Bu KORONA denen musibet herşeye sebep olurken, benim aklım bir tek şeye ermedi. Bizim Osmaneli’de bu KORONA bir tek BALABAN İLKOKULU’na mı giremiyor ki, Osmaneli’de ne kadar öğrenci varsa oraya doldurdular?

Eeee tabi ya, KORONA’da düşünmüş olsa gerek; “Herşeye sebep oldum, bari Osmaneli Balaban İlkokulundaki eğitimin aksamasına sebep olmayayım” demiştir.

Ne dersiniz, sizce de demiş midir?

Hoşça ve Dostça kalınız.