Bir memleketin batmasının da kalkınmasının da temelinde Eğitim yatar. Eğer Eğitim sistemi milli, manevi ve pozitif ilimler üzerine kurulmamışsa, o memleketin eğitiminden de, o eğitimi alan nesillerinden de hayır gelmez.

Türkiye yıllar boyunca Eğitim sistemini bir çizgiye oturtamamış bir ülkedir. Her bakanın, göreve geldiğinde değiştirdiği bir sistem ile ne kadar eğitim yapılır, çocuklar nasıl eğitilir bunu anlamak mümkün değildir.

İşte Türkiye’nin; “Şu Okullar Olmasa Maarifi Ne Güzel Yönetirdim” anlayışından bugüne kadar ki geldiği hal.

Bakınız;

Milli Eğitim Bakanı Erkan Mumcu; Eğitimi Si Baştan ele alıyoruz. Sistemi Değiştiriyoruz.

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik; Önceki Sistem Problemli. Sistemi Değiştiriyoruz.

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu; Eğitim Çok Öneli. Eski Sistemi Değiştiriyoruz.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer; Böyle Sistem Olmaz. Sistemi Değiştiriyoruz.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı; Sistem Çok Sıkıntılı. Değiştiriyoruz.

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz; Böyle Sistem mi Olur? Sistemde Köklü Değişiklik Yapıyoruz. (Bunlar ayrı partilerin değil, aynı partinin Milli Eğitim Bakanları)

15 Eylül 2017 Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan; Mesela ben TEOG olayını istemiyorum ve bunu da artık yanlış buluyorum. TEOG’ UN kaldırılması lazım. 

20 Eylül 2017 Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan; "Bu konuyla ilgili olarak bir defa çocuklarımızı bindirilmiş kıtalar olarak görmek istemiyoruz. Bu imtihan kıskacı altında çocuklarımızın bitmesini, tükenmesini görmek istemiyoruz. Hazırlıklarımız var, bu hazırlıkların hepsini hükümetimiz, Milli Eğitim Bakanlığı vasıtasıyla zaten açıklayacaktır ama artık aileler, çocuklar rahat etsin, sadece kendi derslerine odaklansınlar. Gerek ortaöğretimde gerek lisede artık canla başla kendi performanslarını ortaya koyacaklar. Ona yoğunlaşarak üniversiteye de gidecekler."

Üniversiteye giriş sınavlarıyla ilgili bir değişiklik olup olmayacağı da sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "O da olacak, o konuda da çalışılıyor." değerlendirmesini yaptı.

23 Eylül 2017 Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan; Bizim eğitim öğretimde çok ciddi bir dönüşüme girmemiz lazım. Bunların hiç biri bizim geçmişimizde olan sistemler değil. Sonradan siyasi yaklaşımlarla eğitim öğretimin içerisine girmiş sistemler. Ben YÖK ile de bu konuyu görüştüm. Milli Eğitim ile de. Başbakanla da bu konuda mutabık kaldık. En kısa zamanda gereken adımlar atılacak.

06 Kasım 2017 Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz; TEOG yerine gelecek yeni sistemi açıkladı. Yılmaz yeni sisteme ilişkin şu ifadeleri kullandı: "Yeni sistem tamamlandı. Yeni sistemde sınava girmek isteğe bağlı. Sınav mecburiyeti kaldırıldı. Mevcut sistem TEOG bugüne kadar gelenler arasında en iyi sistemdi. Neden değişti? Bu bir ihtiyaçtan kaynaklandı. Bu sınavın okul dışı kaynaklara öğrencileri yönlendirdiği şeklinde algı vardı. Demek ki sistem okul dışı kaynaklara yönelmeyi artırmış olabilir. Bu algıyı düzeltmemiz gerekiyordu. Ortaokullarda TEOG’a katılmak için ilave bir devamsızlık olduğu ortaya çıktı.

10 Kasım 2017 Yüksek Öğretim Kurumu;  Üniversiteye giriş sınavı yine değişti!

Yükseköğretim Kurulu'nca (YÖK), daha önce tek günde yapılacağı duyurulan Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nın (YKS) iki oturumunun iki ayrı günde yapılması kararlaştırıldı.

Bakın çok geriye gitmeye gerek yok. 15 Eylül 2017 tarihinden 10 Kasım 2017 tarihine kadar kısaca yazmaya çalıştım. İşte Eğitim Sistemimiz.

Hani Prof’un biri TV ekranlarından milletin gözünün içine baka baka “Ben okumuş adamdan daha çok cahil insanı severim” demişti ya, herhalde cahiliye devrine geri döndürmek için Milli Eğitimin her sistemiyle oyuncak gibi oynuyorlar. İki günde bir sistemin değiştiği Eğitimden artık ne beklerseniz!

Bu sistem değişikliklerinden dolayı siz değerli Velilerin ve Öğrencilerin kafası sakın karışmasın. Milli Eğitim Bakanı (Hukukçu-Yönetici ve Gemi Mühendisi) Sayın İsmet Yılmaz sizin yerinize de kendi kafasını karıştırıyor. Baksanıza iki günde sistem değiştirmek herkese nasip olmaz.