Ak Parti’de İlçe Kongreleri birisi haricinde tamamlandı. Söğüt ilçe kongresinde çıkan ikinci adayı durduramayan Ak Parti Milletvekili ve İl Başkanı, ikinci adayın çıkacağı ihtimaline karşı Gölpazarı İlçe Kongresini ileri bir tarihe erteledi. 

Ak Parti içerisinden edindiğimiz bilgilere göre, Gölpazarı İlçe Kongresine Enerji Bakanı Hemşehrimiz Fatih Dönmez’in katılacak olması, fakat ikinci adayın geri çektirilememesi nedeniyle Sayın Bakan’ın gelmekten vazgeçmesi iptale neden olmuş.

Bütün Siyasi partilerde olduğu gibi, Ak Parti’de DEMOKRASİ’den dem vurur. Hatta Anayasa referandumunda ileri Demokrasi’ye geçileceği sözünün verildiğini bile dün gibi hatırlıyoruz. Parti içi Demokrasisini işletemeyen bir parti, ülke genelinde Demokrasiyi nasıl işletecek? Bugüne kadar yaptıkları kongrelerde adayları her zaman teke indirmeyi başaran Ak Parti’de de demek ki taban ve delege söz dinlememeye başlamış. Yani Delege diyor ki; “Bugüne kadar ilçe ve il kongrelerinde biz Genel Merkezin dediğini yaptık, dediğine uyduk. Bundan sonra Genel Merkez biz delegelerin ve tababının sesine kulak versin. Bakalım hangimizin seçtiği ilçe veya İl başkanı daha başarılı olacak” diyor.

Ak Parti kurulduğunda apartmanın 1 katında idi. Bu nedenle aşağıda, yani tabanda olup biteni duyar anında müdahale ederdi. İktidarının beşinci yılından sonra Ak Parti apartmanın 5. Katına çıktı. Aşağıda olup biteni yarım yamalak işiterek, vatandaşın sesini daha az duyar hale geldi. Ak Parti iktidarı seneler ilerledikçe apartmanın 15.ci katına çıktı. Buradan vatandaşın sesini hiç duymaz oldu. Sadece vatandaşların hareketlerini gözlemleyerek, vatandaşın ne istediğini, neye ihtiyacı olduğunu anlamamaya başladı. Böylece tabandaki vatandaş ile Ak Parti apartmanının 15.ci katında oturanlar arasında kopukluk meydana geldi. Apartmanın en üst katında ise Ak Parti Genel Başkanı oturuyor. Sayın Genel Başkan en üst kattan vatandaşa el sallıyor, gülücük atıyor. Fakat Genel Başkan ile vatandaşın arası çok açıldığından her ikisi de birbirini anlamakta zorluk çekiyorlar. 15.ci kattakiler ile vatandaşın arasındaki mesafe artığından, 15.ci kattan da en üst kata, yani Genel Başkana hiçbir şey gitmiyor. İşte en büyük sorun da burada başlıyor. Hem vatandaş nezdinde, hem de parti teşkilatları nezdinde, yukarısı aşağısının sesini duymayınca, yukarıdakiler sadece kendi isteklerini yerine getirmek için hareket ediyorlar. Bu kopukluk, vatandaş ile il ve ilçe başkanlarına da sirayet etmeye başladı. Allah aşkına Ak Parti Bilecik İl Başkanını 31 Mart seçimlerinden sonra Bilecik sokaklarında kaç kez göreniniz vardır. Bırakınız sokakta görmeyi, Ak Parti İl Başkanı ile Ak Parti Milletvekilini 31 Mart seçimlerinden sonra, kongreler haricide kaç kez yan yana görebildiniz. Ak Parti’nin ilçe başkanlarını ilçelerinde, kahvehanede veya herhangi bir esnafın dükkânının önünde çay içerken gören kaç kişi vardır. Genel Merkezin belirlediği tek aday il veya ilçe başkanı olunca, “Nasıl olsa 3 yıl bu koltuktayım, beni delege değil Genel Merkez Seçti. Banane sokaktaki vatandaştan, bana ne parti tabanından” diyerek kendi kabuğuna çekiliyor. Göreceksiniz ki Söğüt’te bundan sonra bu kabuğa çekilme olmayacaktır. Çünkü Söğüt’te seçilen ilçe başkanı tırnakları ile kazıyarak, önüne çıkan duvarları yıkarak, nehirleri atlayarak bugün bulunduğu ilçe başkanlığı makamına alnının teriyle ve delegenin isteğiyle seçilmiştir. İşte DEMOKRASİ’nin zaferi budur. Kendi tabanıyla arasını açmış, delegesini hiçe saymış, vatandaşın sesine kulak tıkamış olan bugünün iktidar partisi, aynı tutumunu il kongrelerinde de sürdürürse, ilin milletvekilinin istediği kişiler delegeye ve tabana rağmen göreve getirilmeye devam edilirse, Ak Parti’yi yapılacak ilk seçimde hiç de hayırlı bir akıbet beklemiyor.

Siyasetin Özü DEMOKRASİ, Sermayesi İNSAN’dır. Her ikisine de sırt çevrildiğinde, delegenin de, seçmenin de şamarı sandıkta okkalı olur. Aynı tutumda ısrar edilirse, olacağa da benziyor. Seçmenden Şamarın Okkalısını yiyen de bir daha iflah olmaz.

Hoşça ve Dostça kalınız.