Şehirler vardır içine girdiğinizde, ruhunu hissedersiniz. Şehirler vardır, içine girmek istemezsiniz. Teknoloji, modernleşme, yenilenme derken şehirlerimizi beton yığını halinde ruhsuz birer yapı topluluğuna dönüştürdük. Özellikle büyük şehirlerimiz de 50 katlı, 60 katlı binalar dike dike, şehirlerimizi nefes alınamayacak hale getirdik.

Oysa atalarımızın kurduğu şehirlere bir bakın. Göze hoş gelen estetik evleri, evlerin avluları, cadde ve sokakların düzgünlüğü. Şehirlerin meydanları. O günlerin şartlarında ince elenip sık dokunmuş, mimari planlar. Yukarıda da dediğim gibi şehre girdiğinizde, ruhuyla adeta sarıyor sizi o şehir. Bir daha çıkmak istemiyorsunuz içinden. Camileri, medreseleri, hanları, imaretleri ve hamamlarıyla tam bir bütünlük arz eden şehirlerden artık eser yok. Atalarımız şehirleri kurarken her bir şeyi tam olarak düşünmüşler. İnsan odaklı, insanın rahat yaşayabileceği, içinde gezinirken huzur duyabileceği şehirleri imar etmişler. Oysa günümüzde tam tersi, her şey rant odaklı olarak düşünülüp tasarlanıyor.

Günümüze kadar gelen bu güzel şehirlerden biri de Osmaneli İlçemizdir. Osmaneli’nin eski yerleşim yerindeki evler, konaklar baktıkça insanın içini rahatlatıyor. Osmaneli hala eski Osmaneliliğini muhafaza ediyor. Oysa İl Merkezimiz Bilecik’te aynı güzellikleri göremiyoruz. 25-30 yıl önce Bilecik’ten çıkmış birisi bugün geri dönüp gelse Bilecik’i tanıyamaz. Çünkü Bilecik’in merkezinde eskiye ait hiçbir şey bırakmadılar. Bilecik’i adeta beton yığını haline getirdiler. Sözüm ona Osmanlı’nın kuruluş şehri. Bırakın Osmanlıyı, Cumhuriyet döneminin ilk yıllarına bile ait bir şey kalmadı. Bilecik’in bir hamamı vardı, onu da rant uğruna gözden çıkardılar, kapısına kilit vurdular. Modernleşme, yenileşme adına ve rant uğruna eskiye ait bütün güzellikler yok edildi.

Osmaneli güzelliklerinin kıymetini bilmeli. Şu anda Osmaneli’de bulunan tarihi evlerini, konaklarını Türkiye’nin birkaç şehri hariç hiçbir yerde bulamazsınız, göremezsiniz. Belediye Başkanı Münür Şahin eski Osmaneli ile ilgili güzel çalışmalar yapıyor. Fakat yeterli mi derseniz, değil. Çünkü bu işler bir tek Osmaneli Belediyesinin bütçesi ile olacak işler değil. Osmanelililer olarak, Osmaneli’de bulunan fabrikalar ve sanayi kuruluşları olarak bu işe herkes el atmalıdır. Osmaneli’nin geleceği için, herkes taşın altına elini sokmalıdır. Osmaneli neden bir Safranbolu, neden bir Beypazarı olmasın. Düşünsenize, eski Osmaneli’nin onarılıp pırıl pırıl hale geldiğini. Gelecek turistlerden herkese bir pay düşecektir. Bu yüzden Osmanelililer çok şanslısınız, fakat bu şansı iyi değerlendirmelisiniz. Her şey Devletten beklenmemeli, her şey Belediye Başkanından beklenmemeli. Osmaneli neden Marmara Bölgesinin Safranbolu’su, Beypazarı’sı olmasın. Bilecik’te, Söğüt’te, Bozüyük’te böyle bir şans yok. Fakat Osmaneli çok şanslı, baksanıza virane de olsa tarihi evleriniz, konaklarınız var. Bilecik’te olmayan tarihi bir hamamınız var. O bile Osmaneli için büyük bir şans. Osmanelililer kapılarının eşiğindeki bu şansı inşallah çok iyi değerlendirip, geçmişin güzelliklerini geleceğe çok güzel bir şekilde aktarırlar. İnanın torunlarınız sizlere her daim duacı olacaktır.