Tarihinin milattan önce 8 binli yıllara kadar uzandığı ve 18 medeniyete ev sahipliği yaptığı bilinen Osmaneli "açık hava müzesi" hedefiyle uygulamaya konulan projeler, kültür turizminin önünü açacak

Tarihinin milattan önce 8 binli yıllara kadar uzandığı ve 18 medeniyete ev sahipliği yaptığı bilinen Bilecik'in Osmaneli ilçesi, uygulamaya konulan yeni projelerle "açık hava müzesi" olma yolunda ilerliyor.
Roma ve Osmanlı döneminden izler taşıyan ve zengin tarihi dokusu ile dikkati çeken Osmaneli'de, eski evler aslına uygun restore edilerek turizme kazandırılıyor.
Doğal yapısını bugüne kadar korumayı başaran ilçedeki iç içe geçen tarihi evlerden oluşan sokaklar, belediye tarafından gerçekleştirilen projeyle turistlerin gözde mekanları arasında yer almaya hazırlanıyor

Belediye Başkanı Münir Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 15, 16 ve 17'nci yüzyılın sivil mimari örneklerini taşıyan Osmanlı evlerini, yerli ve yabancı turistlerin konaklayacağı mekanlar haline getireceklerini belirterek, ilçenin açık hava müzesi olması yolunda her geçen gün önemli aşamalar katettiğini söyledi.
18 medeniyete ev sahipliği yapmış
Osmaneli'nin milattan önce 8 binli yıllara kadar uzanan bir tarihe sahip olduğunu aktaran Şahin, şöyle konuştu:
"Bu bilinen ve belgeye dayanan tarihi. Aslına baktığımız zaman Mezopotamya ve Anadolu toprakları her zaman büyük medeniyetler tarafından kullanılmış. Osmaneli, bilinen yaklaşık 18 tane medeniyete ev sahipliği yapmış bir yer. Bu anlamda çok önemli. Tarihi ve kültür varlıklarına sahip. Özellikle de İpek Yolu üzerinde olması, Sakarya Nehri'nin içerisinden geçmesi, 3 nehrin buraya bağlanıyor olması tabii ki diğer medeniyetler tarafından da çok önemli bir yerleşim yeri olarak kullanıldığını gösteriyor." 

Münir Şahin, dünya tarihine ışık tutacak çalışmalara imza attıklarını da dile getirerek, "Osmaneli'deki tarihi varlıklar anlamında camileri, kiliseyi, kaleyi, konakları, köprüleri, bunların hepsini ayağa kaldırmaya çalışıyoruz. En önemli konulardan biri de bugün definecilerin peşinden koştuğu köylerimizdeki ve çevredeki taşınabilecek durumdaki kültürel varlıkların korunması. Maalesef defineciler bunlara çok büyük zararlar veriyorlar. Biz de değerli üniversite hocalarımız ile bir ekiple varlıkları tespit etmeye ve korumaya çalışıyoruz. Buraya getireceğimiz belki 50'nin üzerinde tarihi yapıt var. Bunları getirdiğimizde aynı zamanda hem Osmaneli'nin, hem Bilecik'in hem de Anadolu'nun tarihine, aynı zamanda da sonuçta dünya tarihine ışık tutacağız." dedi. 
Yeni keşfedilen 50'nin üzerinde taşınabilir kültür varlığının ilçedeki büyük parklarda sergileneceğini belirten Şahin, şunları kaydetti:
"Bu varlıklar özellikle oluşturacağımız büyük parklarda sergilendiğinde gerçekten çok büyük ziyaretçi akınına uğrayacağını tahmin ediyoruz. Çünkü çok enteresan yazılar var, yazışmalar var. Tanrı'ya adaklar var, Ortodoks Türklere ait kanıtlar var. Bunların hepsi tabii ki bizim tarihimize ve ilçemize büyük değer katacak. Bu eserler, oluşturmakta olduğumuz 'açık hava müzesi' konusunda büyük bir grubu oluşturacak. Yakında da ilk adımını 2-3 ay içerisinde atacağımız, Güzel Sanatlar Müzesi'ni yapacağız."