MHP’de 1 Kasım seçimlerinden sonra esmeye başlayan değişim hareketine karşı genel merkezin Teşkilat kapatmaları ve yönetimleri görevden almaları devam ediyor. Genel Başkan Devlet Bahçeli’ye muhalif olan isimlere olağanüstü kurultay için imza veren delege il ve ilçe başkanları birer birer görevlerinden alınırken, en son görevden alınan başkan Osmaneli ilçe başkanı Metin Şirin olmuştu. MHP Osmaneli ilçe başkanı Metin Şirin ve yönetim kurulunun görevden alınması ve parti teşkilatının kapatılmasından sonra, Osmaneli’de MHP’de ve Ülkü Ocaklarında görev yapmış ve halen yapmakta olan Ülkücüler, bu duruma tepki göstererek bir basın açıklaması yaptılar. 07 Eylül  Çarşamba akşamı saat 21.00’de MHP ilçe binasında bir araya gelen ve aralarında, MHP Osmaneli İl Genel Meclisi Üyesi Orhan Uğur, MHP Osmaneli Belediye Meclis Üyeleri Hasan Eroğlu, Murat Özer, Ramazan Bozüyük, Eski ilçe başkanları Celal Talih, Orhan Dinç, Niyazi Öndersev, Eski Belediye Meclis Üyesi Mustafa Felamur gibi Osmaneli’de MHP’nin Ak Sakallıları olarak bilinen kalabalık bir gurup ortak basın açıklaması yaparak, İlçe başkanı Metin Şirin ve Yönetimine sahip çıkarken, MHP Genel Merkezine de tepki gösterdiler. Osmanelili Ülkücü ve Türk Milliyetçilerinin yapmış oldukları ortak basın açıklaması.

“Değerli basın mensupları.

Bizler milliyetçi hareket partisine ve ülkücü davaya gönül vermiş, birçoğumuz çocukluğumuzdan beri bu davanın içerisinde yer almış, rahmetli başbuğumuz Alpaslan Türkeş beyin çizmiş olduğu çileli yolları aşarak bugünlere kadar gelmiş Türk milliyetçileriyiz. Türk siyasi hayatında binlerce şehidi olan tek siyasi hareketin mensubu olmaktan her zaman gurur duyan, davanın onuruyla yaşamış ve çocuklarımızı da bu uğurda yetiştirmiş ülkücü neferleriz. Milliyetçi hareketin sefasına değil, her daim cefasına talip olmuş, şahsi ikbal için değil, Türk milletinin refahı ve huzuru için çırpınıp durmuş gönül erleriyiz. Milliyetçi hareket partisinin düzen ve sistem partisi değil, bir dava partisi olduğuna inanarak, kuru bir cihangirlik peşinde değil, ilayı kelimetullah yolunda nefes tüketmiş, Allah rızası için ter dökmüş ülkücü bozkurtlarız.

Değerli basın mensupları.

Ülkemizin bugünlerde içinde bulunduğu durumdan Türk milliyetçileri olarak hiç birimiz hoşnut değiliz. 15 Temmuz akşamı yaşananları ve devletimize ve milletimize bu acı tabloyu yaşatanları şiddetle lanetliyoruz. Türkiye cumhuriyeti devletini işgal etmeye kalkanların, Türk milletine silahların namlularını çevirenlerin, tanklarla ateş edenlerin, uçaklarla milli iradenin yegâne adresi Türkiye büyük millet meclisini bombalayanların akıbetlerini önce yüce Allah’ın adaletine, sonra da bağımsız Türk yargıçlarının hür vicdanlarına havale ediyoruz. Ülkemizi bugünlere getirenleri, gelmesine sebep olanları, her türlü terör hareketine göz yumanları da şiddetle kınıyoruz.

Değerli basın mensupları.

Özellikle 1 Kasım seçimlerinden sonra partimizde yaşananları Türk milliyetçileri olarak üzüntü ile izlemekteyiz. Yaşananların hiç birisini tasvip etmemiz mümkün değildir. Yıllardır milliyetçi hareket partisinin üst makamlarında bulunup hiçbir seçimde başarı elde edemedikleri halde, siyasetin gereğini yerine getirerek istifa etme âlicenaplığını gösteremeyenler, kendi başarısızlıklarının üstünü örtmek için teşkilatların kapılarına kilit vurmaktadırlar. İktidar olduklarında ülkeyi demokrasi ile yöneteceklerini seçim meydanlarında haykıranlar, kendi partilerinde uyguladıkları antidemokratik metotlarla partimizi yok etme çabası içerisindedirler. Parti içinde demokratik hakkı olan olağanüstü kurultay istemek suç ise, bilinsin ki bu suça burada bulunan bizlerde ortağız. Partimizin anayasası olan parti tüzüğümüzden doğan haklarını isteyen delegelerimizin dün olduğu gibi bugün de yanlarındayız. Yarın da yanlarında olacağız. 1 Kasım seçimlerinden sonra başlayan parti teşkilatı kapatmalarının hiç birisini tasvip etmiyoruz. Parti teşkilatı kapatarak, kendi koltuklarını sağlama almaya çalışanlar unutmasınlar ki, ülkücü hareket hala dimdik ayaktadır, partilerine ve davalarına da sahip çıkmaktadırlar. Üzerinde binlerce ülkücü şehidimizin hakkının bulunduğu bu kutsal davadan bizleri teşkilat kapatarak, yönetimleri fesih ederek, ülkücüleri ihraç sopasıyla korkutarak kopartacaklarını sananlar varsa, unutmasınlar ki, bizler Allah’tan başkasından korkmayan ülkücüleriz. Kendi teşkilatlarını fesih ederek, kapılarına kilit vurarak sindirmeye çalışanlardan, son günlerde ülkücü yazar, gazeteci ve aydınlara yapılanlara ses çıkarmalarını elbette bekleyemeyiz. Fetö terör örgütü bahane edilerek, baskılara maruz kalan, gözaltına alınıp tutuklanan, mesleklerinden ihraç edilen ülkücü kardeşlerimiz için kılını kıpırdatmayan genel merkez yöneticilerimize bugünden sonra güven duymamızın manası kalmamıştır.

Osmaneli ilçe başkanımız Metin Şirin ve yönetim kurulu üyelerimiz, parti tüzüğümüzün hangi maddesine göre suç işlemişlerdir. Eğer demokratik hak olan olağanüstü kurultay istemek suç ise, bu arkadaşlarımızı bu isteklerine yönlendiren, teşvik eden onları imza vermeye ikna edenler de bizleriz. Osmaneli milliyetçi hareket partisi üyeleri olarak, bizlerde genel merkezimizin yenilenmesinden, kan değişimine uğramasından yanayız. Osmaneli ilçe başkanımızı ve yönetim kurulu üyelerimizi fesih ederek partiyi kapatanları kınıyoruz. Teşkilat kapatmakla, yönetim fesih etmekle tek başına iktidar olunamayacağını, buradan Osmaneli ilçemizden haykırarak genel merkez yöneticilerimize duyurmak istiyoruz. Bizler Türk milliyetçileri olarak bugün, her zamankinden daha çok kenetlenmiş, her zamankinden daha çok birbirimize sarılmış olarak, görevden alınmış ilçe başkanımıza ve yönetim kurulumuza sahip çıkıyoruz ve sahip çıkmaya da devam edeceğiz.

Türkiye genelinde olduğu gibi, Bilecik’te, Söğüt’te, Osmaneli’de ki parti teşkilatlarının kapatılmasını ve fesih edilmesini, Ülkücüler olarak kınıyor, bir an önce ülkücülere uygulanan bu zulmün son bulmasını istiyoruz.”

NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE

OSMANELİLİ ÜLKÜCÜLER VE TÜRK MİLLİYETÇİLERİ