MEHMET ERDEM

MEHMET ERDEM

İYİ PARTİ'DE ERKEN ALARM

A+A-

MHP’de 1 Kasım seçimlerinin ardından başlayan parti içi muhalefet, olağanüstü kurultay istemiş, MHP genel başkanı ve genel merkezi bu isteklere olumlu bakmamış, MHP’de yaşananlar, Muhalefetin başı olan Meral Akşener ve ekibini partiden koparmıştı. Meral Akşener ve partiden kopanlar 5 ay önce İYİ Parti adı altında bir parti kurdular. 5 ay önce kurulan bu partide sesler erkenden yükselmeye başladı. Parti kurucularından bazıları, teşkilatlanmadan ve yönetim yapısından dolayı yaşanılan rahatsızlıkları yüksek sesle dile getirmeye başladılar. MHP’de olağanüstü kurultay için imza veren ve büyük çoğunluğu da Meral Akşener’i destekleyen Ülkücülerin, kendilerini, İYİ Partide oluşan yeni düzen yüzünden sanki cezalandırılmış gibi bir duruma itilmesini kabul edemez bir hale gelmişler. Dün MHP’ye yönelik yapılan eleştirilerin daha fazlasının bugün İYİ Partide gerçekleşmekte olduğunu söyleyen İYİ Parti Kurucular Kurulu Üyesi Av. Oğuzhan Türk bu konuda bir açıklama yayınlamış. Açıklamayı aynen yayınlıyorum. Bu konudaki takdir ve yorumları da siz değerli okurlarıma bırakıyorum.   

İYİ Parti Kurucular Kurulu Üyesi Oğuzhan Türk’ün açıklaması şu şekilde;

İYİ PARTİ HAKKINDA YÖNETİCİLERİMİZE DOSTANE UYARI

“MHP’den ayrılırken haklı gerekçelerimiz vardı. Parti içi demokrasinin olmayışından rahatsızdık. Çünkü kongre yaptırılmadı. Seçilmiş delegelerin iradesine saygı gösterilmedi. Yaşananları tekrarlamaya gerek yok. Bu süreçte yaşananları herkes bilmektedir zaten. Çare kalmayınca hepimiz zor olan kararı verdik. Siyasi yuvamızı büyüklerimizin uğruna bedeller ödedikleri üç hilali ve partiyi bıraktık. Artık içinde eski rahatsızlıkların yaşanmayacağı yeni bir parti kurduk. Veya öyle olacağını ümit ettik. Şimdi merak ediyorum neyi değiştirmişiz diye? Dar kadroculuktan şikâyetçiydik aynısı burada da var. Teşkilatların atanma biçimiyle dün şikayet ettiğimiz atanma biçimleri arasında fark yok. Bazen bir bazen de bir iki kişinin dudağının arasından çıkan sözlerle teşkilatlar seçildi. Bu atamaların adalete uygun olduğunu demokratik olduğunu istişareye dayalı olduğunu ispatlamak mümkün değil. Üye kayıtlarının önü açılmayıp sınırlı sayıda üyeyle kongreler yapılmakta ve bu durum eskisinden farklı olarak sunulmaktadır. Böylece kendimizi tatmin edebiliriz ama başkalarını buna inandırmak hiç mümkün değildir. Gidilen ve açılışı yapılan il teşkilatlarındaki programları hepimiz görüyoruz. İtiraf etmeliyiz eski heyecan ve dirilik yok. İktidara yürüyen parti ve partili coşkusu yok. Umarız partimizin yöneticileri MHP’deki kongre toplanması için oluşan heyecanın ve kalabalıkların şimdi niye olmadığını düşünmektedirler. İnşallah buna kızmak yerine nerelerde hata yapıldığını düşünmeye çalışırlar. Hastalığı doğru teşhis etmek ve geç kalmadan tedbir almak onların görevi. Partinin ismi konulurken fikri alınmayanlar. Teşkilatlar atanırken ne düşündüğü sorulmayanlar. Kendisinden başka diğer kurucuların kim olduğuna karıştırılmayanlar. Başkanlık divanının seçimine karıştırılmayanlar. İstişare edilirmiş gibi fikri alınırmış gibi yapılıp hiçbir dediği uygulamaya geçirilmeyenler. Daha sonra ilgili büyüklerin dolduracağı şekilde boş kâğıtlara imza attırılanlar. Bunlar birçok partide yaşanan gerçekler. İyi de biz farklı olacağız diye yola çıkmıştık, unutmayın. İYİ Parti’nin kurucularından birisi olarak şimdi o farkın nerede kaldığını sorguluyorum. Sayın Meral Akşener bizim cumhurbaşkanı adayımız. Bizlerin bütün gücümüzle bu hedefe yoğunlaşması gerekirken parti içinde Akşener sonrasına göre hazırlık yapılıyor havası var. Bu hava dün çok büyük gayret ve enerjiyle koşturan arkadaşlarımızın maneviyatını kırmıştır. Kırmaya devam etmektedir. MHP’de olağanüstü kongre toplanması için bir yıldan fazla koşturan ülkücülerin büyük kısmının sessizce kenara çekildiğini görmek bizleri üzmüştür. Muhalif ülkücülerin çoğunluğu kongre toplansın diye imza toplarken çok adaylı yarışta Meral Akşener’i desteklemiştir. Şimdi o ülkücülerin bir kısmının İYİ Parti’de oluşan yeni düzen yüzünden sanki cezalandırılmış gibi bir duruma itilmesi kabul edilemez. Yola çıkarken bu partinin ülkücü parti olmayacağını biliyorduk. Zaten olması da doğru değildi. Merkez parti olması doğru olandı. Parti vatanına ihanet etmemiş her kesimden insanı kucaklamalıydı. Ama ülkücülerin hakkıyla temsil edileceğini düşünmüştük. İşin içinde olması gereken ve yıllardır illerinde büyük bedeller ödeyen ülkücülerin hayal kırıklığı içinde olduğunu görmekten üzüntü duyuyoruz. Açık konuşalım. Eski hastalıkları burada görmek istemiyorduk. Kimisi kurucu kimisi yönetici kimisi ise danışman unvanı altındaki kişiler etkin hale getirilmiştir. Siyasi konularla ilgili parti açıklamalarda hala bir fikir birliği yoktur. Farklı kafalardan farklı düşünceler çıkmaktadır. Daha sonra tepki doğunca da öyle demek istemedi, şöyle dedim, çarpıtıldı gibi savunma çabası ortaya konmaktadır. Bütün partiler açıklama yaptıktan sonra ancak açıklama yapılmaktadır. Bir atasözümüz var. Tekerlek kırılınca yol gösteren çok olur diye. Maksadım tekerlek kırılmadan bir şeyler söylemek. Partimizin ağırlıklı olarak MHP ve CHP tabanından oy toplamaktadır. O da ülkemizin batı bölgelerinde meydana gelmektedir. AKP tabanından ciddi bir oy kayması görülmemektedir. Oluşturulan vitrin ve verilen mesajlar maalesef yetersiz kalmaktadır. Bu noktada büyük eksiklik olduğunun görülmesi gerekiyor. Partisine kırgın MHP ve CHP’lilerle iktidar yakalanması zaten mümkün olamaz. Zaten toplamları bile iktidar olmaya yetmemiş bir seçmen kitlesinden koparılacak oy bizi nereye taşıyabilir ki? O zaman ya stratejide bir yanlış vardır ya uygulamada veya uygulayacak kadromuzda. Esas konuşmamız ve istişare etmemiz gerekenler bunlarken eski hastalıklarla uğraşıyor olmamız can sıkmaktadır. Biz adalet ve demokrasi için yola çıktık. Şimdi kendimizle çelişmekteyiz. Bizler ilkelerimiz doğrultusunda her şeyi geride bıraktık. Ama unutmamak lazım o karakterimizi de yanımızda getirdik. Benzer yanlışları görürsek ve itiraz olan kendi şahsiyetimize olur. Kimse kusura bakmasın ondan taviz veremeyiz. Sanılmasın ki başka hatır veya beklentiyle, dün karşı çıktığımız ne varsa bugün kabul ederiz. Bizimki daha yolun başındayken düzelir ümidiyle yaptığımız dostane uyarı.

Bunları çoğu partili hissediyor fakat yüksek sesle aktarmıyor.

İstiyoruz ki yanlış iliklenen düğmeler baştan doğru düğümlensin. Sonra kaybettiğimiz ilk heyecana yeniden kavuşalım. Yoksa Türk milliyetçileri için zaman kaybından başka değişen bir şey olmayacak. Hep ötelemek zorunda kaldığımız hayallerimiz boşa çıkacak. Parti kurucularından birisi olarak, henüz çok geç kalmadan bunların dikkate alınmasını diliyorum” diyor.

Eskiye benzemeyeceğiz, MHP olmayacağız diyerek yola çıkanlar, acaba 50 yılın vermiş olduğu alışkanlıklarından vazgeçemiyorlar mı? Çok eleştirdikleri ve antidemokratik buldukları MHP’ye benzediklerini biz söylemiyoruz, Kurucular Kurulu Üyesi söylüyor.

 

Bu yazı toplam 2897 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum