MEHMET ERDEM

MEHMET ERDEM

HATIR İÇİN!

A+A-

Osmanlı’nın son dönemlerinde bir Paşa vardır, YEDİ SEKİZ HASAN PAŞA. Bu lakapla anılmasının sebebi, okuma yazması olmadığından, imzası Arapça yedi ve sekiz rakamlarından oluştuğu içindir. Hasan Paşa Alaylı olduğundan, okuma yazması zayıftır, fakat görgüsü, hitabeti ve nezaketi çok gelişmiştir. Tam bir Vatansever olan Hasan Paşayı çekemeyenler onun başına türlü çoraplar örürler ve sonunda Hasan Paşa görevden azledilir, elinden her şeyi alınır. 

Hasan Paşa Tebdil-i kıyafet ederek, Adapazarı yakınlarında ki bir çiftliğe bahçıvan olarak işe girer. Bir zaman sonra çiftliğin zengin sahibi vefat eder ve çiftlik oğluna kalır.  Hariciye nazırlığında çalışan bu genç, bir zaman çiftliğe gelir ve at binerken attan düşer. Her yeri toz toprak çamur olmuştur. Hasan Paşa çiftlik sahibi gencin elbiselerini yıkatır, ütületir ve kızından gence gönderir. Diplomat bohçayı açar bakar, elbiselerin ütülenişinden, katlanışından bu insanların sıradan olmadığını anlar. Saray terbiyesi aldıkları belli olan bu kızla tanışıp görüşmeye başlar. Biz zaman sonra çiftlik sahibi Diplomat genç, kız ile evlenerek Hasan Paşanın damadı olur, fakat bu iş gizli tutulur. Bir gün İstanbul’dan çok sıkıntılı bir şekilde gelir odasına kapanır ve dışarıya çıkmaz.  Hasan Paşa damadının sıkıntılı olduğunu anlar ve odasına gider. Bakar ki her taraf kağıt. Damadına durumu sorar, damadı, “Baba bu devlet işi sen anlamazsın” der. Hasan Paşanın ısrarı üzerine damadı durumu anlatır. Padişah kendisine çok önemli bir görev vermiştir. Rus Çar’ına öyle bir mektup yazılacak ki, Çar savaşı göze alamayacak. Hasan Paşa damadına, “Bir de ben yazdırayım istersen” der. Damadı istemeye istemeye kayınpederini kırmamak için razı olur. Hasan Paşa söyler damadı yazar. Öyle bir üslupla mektubu yazdırır ki, damadı şaşar kalır. “Oldu Baba bu iş” der ve soluğu sarayda Padişahın huzurunda alır. Mektubu Padişaha okuyunca padişah, “Doğru söyle bu mektubu kim yazdırdı” der. Damat da durumu padişaha anlatır. Padişah genç diplomata, “O senin Bahçıvan dediğin adam bizim Yedi Sekiz Hasan Paşadır evladım” der ve Hasan Paşayı tekrar göreve davet eder. Damadı Çiftliğe gider ve durumu Kayınpederine anlatır. Birlikte İstanbul’a saraya gelirler. Hasan Paşa Padişah’a bir şartını olduğunu söyler ve üst düzey bütün paşaları huzurunda toplamasını ister.  Padişah Paşalara “Bugün buraya sizleri, sadakatinizi ölçmeye çağırdım. Bana Sadık olanlar şu tabağın içindeki B.k’tan bir parmak yiyecek” der. Padişahın etrafında ne kadar yalaka, yağcı ve gevşek adam varsa tabaktaki B.k’tan birer parmak yerler. Geriye on kişi kalır. Padişah bunlara, “Siz ne beklersiniz, bana karşı mı gelirsiniz, sizde hiç mi hatırım yoktur” diye çıkışır. Ölümü göze alan bu yiğit adamlar derler ki, “PADİŞAHIM HATIR İÇİN B.K YENMEZ” deyince bizim Yedi Sekiz Hasan Paşa gizlendiği yerden çıkar ve der ki; “İşte Padişahım senin ve Devletinin sadık adamları bunlardır”  Hasan Paşanın bu operasyonunun Devletin ömrünü 40 yıl uzattığı söylenir. Kıssadan hisse anlayanlara. “Allah Devleti idare edenlere Hatır için B.K yemeyecek yardımcılar nasip etsin” diyeceğim de bu devirde çok zor galiba. Bırakınız Devletin en tepesini, en küçük bir beldede ve ilçede bile seçilmişlerin etraflarında o kadar çok B.k yiyecek yalaka e yağcılar var ki, hem de bir parmak değil, tabak tabak. Üç kuruşluk dünya menfaati veya beş para etmeyecek bir makam ve koltuk için seçilen başkanlara, Belediye Başkanlarına, Milletvekillerine yağcılık yalakalık yapan o kadar çok menfaatperest var ki, işte Devleti zaafa uğratanlarda bunlar. Bir belediye başkanının her dediğini, her yaptığını yanlış bile olsa alkışlayanlar, başkanım çok iyi düşünmüşsünüz diye yağcılık yapanlar, göz göre göre yapılan yanlışlara ses çıkarmayıp alkış tutanlar, günümüzde öyle çoğaldılar ki, Allah milletimizi bu yağcı ve yalakalardan ve bu yalaka ve yağcıların pohpohlaması ile kendilerini vazgeçilmez sanan yetkililerden de korusun. Keşke Yedi Sekiz Hasan Paşalar günümüzde de çoğalsa. Keşke Makam ve Mevki ne kadar büyük olursa olsun Hatır için B.k yemeyecek idarecilerin sayısında artış olsa.   

Bu yazı toplam 3406 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum