FETÖ/PDY Terör örgütü davasının 66 sanıklı Bilecik ayağında, Enesbey Öğrenci Yurdu, BİSİAD ve Bilecik Ticaret ve Sanayi Odası (TSO)’daki FETÖ yapılanması hakkındaki iddialar tanıklara soruldu. Osmaneli Belediye Başkanı Münür Şahin’in de mahkemece tanık olarak dinlediği davada, Bilecik’li İş adamları da Tanık sıfatıyla ifade verdiler.  
ÖĞRENCİLERİN ŞAHİTLİĞİNE BAŞVURULDU
Duruşmanın sabahki bölümünde, Enesbey Öğrenci yurdunda kalan öğrencilerin şahitliklerine başvuruldu. Tanıkların ifadelerinden yurtta görevli üst düzey yöneticilerin kod adı kullanıp kullanmadıklarına yönelik sorular yöneltildi. İlgili sanıkların, Zaman Gazetesi’ne abone olma, kurban ve himmet parası vermek gibi baskıların yapılıp yapılmadığı, toplantıların gerçekleşip gerçekleşmediği, toplantı içerikleri ile polis okulu sınavlarına ilişkin sorular yer aldı.
OSMANELİ BELEDİYE BAŞKANI TANIKLIK YAPTI
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde Bilecik kamuoyunun yakından tanıdığı çok sayıda isimde tanık olarak ifade verdi. Bu isimlerden birisi de Osmaneli Belediye Başkanı Münür Şahin oldu. Mahkeme Başkanı Münür Şahin’e FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanan BİSİAD Başkanı Cihan Saral’ın FETÖ ile bağlantısının olup olmadığını sordu. Başkan Şahin, kendisinin belediye başkanı olması hem de Osmanelili olması hasebiyle hemen hemen herkesi tanıdığını, Osmaneli’nde ticaret yapan iş adamı Cihan Saral’ı da iş adamı sıfatıyla tanıdığını ancak FETÖ ile bağlantısına dair bir bilgisinin olmadığını söyledi. 
AVUKAT, BAŞKAN ŞAHİN’İ ELEŞTİRDİ
Münür Şahin’e BİSİAD’ın FETÖ/PDY bağlantısına ilişkin bilgisinin olup olmadığı soruldu. Osmaneli Belediye Başkanı Münir Şahin Bilecik Sanayicileri ve İş Adamları Derneğinden haberdar olduğunu ancak derneğin FETÖ/PYD, cemaat ile ilişkisine dair bir bilgisinin bulunmadığını ifade etti.
Bu esnada söz alan bir avukat mahkeme başkanına, “Belediye başkanı acaba bu yapının varlığından haberdar mı? Haberi varsa ne zaman haberdar olmuş” diye sordu. Mahkeme başkanı ise herkesin değişik zamanlarda değişik şartlarda haberdar olabileceğini söyleyince avukat, “15 Temmuz’da mı haberi olmuş?” ifadesini kullandı. 
Duruşmada tanıklık eden bir başka isimse ilimiz iş hayatının önemli isimlerinden BİSİAD’ın kurucu başkanı İsmail Hakkı Doğan oldu. Doğan’a BİSİAD’ın FETÖ ile bağlantı iddiaları soruldu. Doğan, BİSİAD’ın kurulduğu tarihlerde derneğin bu yapıyla bir ilişkisinin olmadığını, kendisinin kısa bir süre sonra başkanlığı Yusuf Subaşı’na bıraktığını anımsattı. Bunun üzerine mahkeme başkanı ‘Sizden sonra bu derneğin FETÖ ile bağlantısı oldu mu?’ diye sordu. Doğan, başkanlığı bıraktıktan sonra gelişmelerden haberdar olmadığını ifade etti. 
15 Temmuzdan sonra KHK ile kapatılan BİSİAD’ın, kapatıldığını duyduğunuzda şaşırdınız mı, veya normal mi karşıladınız sorularına net bir cevap veremedi.
DERNEĞİ FETÖCÜLER Mİ ELE GEÇİRDİ?
Mahkeme başkanının derneğin KHK ile kapatıldığını söylemesi üzerine Doğan, “Kapatılacak tabi” diyerek cevap verdi. Bunun üzerine mahkeme başkanı, “Derneği sizden sonra FETÖ yapılanması mı ele geçirdi? Neye dayanarak bu görüşe vardınız?” sorularını yöneltti. Doğan bu sorulara ‘Bilmiyorum’ demekle yetindi. 
ESKİ BAŞKAN SUBAŞI’DA İFADE VERDİ
BİSİAD’ın eski başkanlarından Yusuf Subaşı’da tanıklığına başvurulan isimler arasında yer aldı. Subaşı, kendisinin FETÖ yapılanması ile bir bağlantısının olmadığını BİSİAD’ın da bir dönem başkanlığını yaptıktan sonra kendi işlerinin yoğunluğundan dolayı görevden ayrıldığını belirtti. 
MECLİS BAŞKANINA FEVZİ UZUN SORULDU
Bilecik TSO Meclis Başkanı Hakkı Aynur’a ise FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklanan TSO Eski Başkanı Fevzi Uzun’un FETÖ ile bağlantı iddiaları soruldu. Hakkı Aynur, TSO seçimlerinde kendisinin Fevzi Uzun’a rakip olduğunu anımsatarak FETÖ ile bağlantısının olup olmadığını bilmediğini söyledi. Hakkı Aynur, “Kendisiyle TSO’daki toplantılarda görüşüyorduk. Orada hiç bu konularla ilgili konuşmalar olmadı” diye konuştu. 
Duruşmanın devamında, Eczacı Erkan Beler, Diş Hekimi Sinan Karaoğlu, İş Adamı Okay Şahin ve BİSİAD üyesi bazı iş adamlarının da tanıklıkları dinlendi. Savcı mütalaasında; tutukluların tutukluluk hallerinin devamına, adli kontrol şartı bulunanların aynı şekilde yargılanmalarına devam edilmesini talep etti.