MEHMET ERDEM

MEHMET ERDEM

ESKİ GEMİ SU ALIYOR YENİ GEMİ YOL ALABİLECEK Mİ?

A+A-

Ramazan bayramı boyunca gittiğim eş-dost-akraba ziyaretlerinde, bayramlaşmadan sonraki hal hatır sormalarının ardından konu hemen “Yeni Parti” kurulacak mı? Sorusuna geldi. 

1969 yılından bu yana, (Darbeler Haricinde) Türk Milliyetçileri ve Ülkücüler, Rahmetli Alparslan Türkeş’in imal ettiği ve 1997 yılına kadar dümeninde olduğu gemi ile yol aldılar. Rahmetli Türkeş Beyden sonra geminin dümenine Bahçeli geçti. 20 yıldan beridir de geminin dümeninde Bahçeli var.

 Rahmetli Türkeş beyin gemisinin hedefi “Turan” idi. Bir diğer hedefi “Kızıl Elma”ya ulaşmaktı. Hatta Rahmetli gemideki yol arkadaşlarına hedef olarak “Yıldız”ları göstermişti. Elbette ki yol uzundu, ortaya koyulan hedeflere varmak o kadar da kolay değildi. Yalnız aslolan şuydu ki, Gemideki yolcuların hepsi kararlı, hepsi azimli, hepsi inanmış, geminin dümenindeki kaptanları ile birlikte hedefe varmak için can hıraş kürek çekip yol alıyorlardı. Ne zaman ki Geminin kaptanı Hak’ka yürüdü, geminin kaptanı değişti, işte o zaman geminin hızı da yavaşladı, rotası da şaşmaya başladı. Eski kaptan gemideki yol arkadaşlarına yıldızları hedef gösterirken, yeni kaptan, sokakları, caddeleri bile yasaklıyordu. Eski kaptan yol arkadaşlarına evlat muamelesi yaparken, yeni kaptan onları her daim azarlayıp, fırça atıyordu. Eski kaptan moralleri daima en üstte tutmak için çaba sarf ederken, yeni kaptan gemidekilerin morallerini bozacak her türlü hareketi yapıyordu. Hatta çok kızdıklarını gemiden atıyor, uğradığı limanlarda başka gemilerin yolcularından kendisine yol arkadaşı diye yabancıları gemiye alıyordu. Zaman geçse de gemi ilk kaptanının belirlediği hedeflere bir türlü varamıyor, fakat kaptan da dümenden bir türlü ayrılmıyordu. Geminin hedefe varamamasına, kaptanın bir türlü gemiyi kullanamamasına kızan bazı yolcular, kaptanın değişmesi gerektiğini söylemeye başladılar. Diğer yolcular ile birlikte, kaptanı değiştirmek isteseler de, kaptan yanındaki muhafızları ile birlikte kendisine kızanları, değiştirmek isteyenleri bir bir gemiden attı. Hala da atmaya devam ediyor.

Gelelim bugüne. Bu geminin bu kaptanla bundan sonra yol alması imkânsız. Gemi bir kez su almaya başladı. Kaptana kızanlar da gemiden inmeye başladı. Gemiden atılanlar ile gemiden inenler yeni bir gemi aramaya başladılar. Çok yakın bir zamanda da yeni bir gemiye binecekler. Fakat yeni geminin hedefi, eski geminin ilk kaptanının belirlemiş olduğu hedefleri tutturabilecek mi? İlk belirlenen hedeflere ulaşmak için, yeni tayfalar alınacak mı? Alınacaksa bu tayfa ve yolcular, eski tayfa ve yolcularla uyum sağlayıp, ahenkli bir şekilde kürek çekebilecekler mi? Çünkü önlerinde devasa dalgaları olan bir Deniz var ve etrafları korsanlar ile çevrili. Bu dalgalarla mücadele edecek, korsanları alt edecek karar ve azimliliği, gösterebilecekler mi?

İşte böyle dostlar. Bir kaptan her türlü zorluğa, fırtınalara, dalgalara rağmen gemisini sapasağlam ayakta tutup, mürettebatını ve yolcularını dağıtmadan getirebiliyor, fakat bir diğer kaptan, 20 yılda gemisini batırmayı, yolcularını darmadağın etmeyi başarıyor. Gemisi su alıyor, gemisi batacak, o hala dümenin başındaki sandalyesinin derdinde. Elinde bir tek dümen kolu kalmış, o hala gemiyi kullandığını zannediyor. 

Bu yazı toplam 2155 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum