MEHMET ERDEM

MEHMET ERDEM

ENTERESAN BİR SEÇİM OLACAK

A+A-

Siyaset yaptığım dönemde saymadım ama 20’den fazla Yerel ve Genel Seçimde faaliyet gösterdim. (Bazılarınca seçimler bir siyasi faaliyet sayılmasada ben siyaseten bu seçimlerde faaliyet gösterdim) Her seçim kendi mecrası içinde yürüyüp gitti. Her parti kendi adayını çıkarır, adayın etrafında çalışmalarını yapardı. Elbetteki eski seçimlerde de adaylık meseleleri gündeme gelir, kızanlar, darılanlar, küsenler, haksızca aday gösterilenler, çok başarılı oldukları halde başarılarından dolayı önleri kesilenler olurdu, fakat bu seçimler bambaşka olacağa benziyor. 
Bambaşka olacağının emareleri, Geçtiğimiz Genel Seçimlerde ortaya çıkarılan partiler arası itiifak uygulamalarında gözüküyor. Ak Parti ile MHP ve ucundan kenarından BBP, diğer yanda CHP ve İYİ Parti ittifak yaparak 31 Mart seçimlerine hazırlanıyorlar. İttifaklar nerede yapılıyor derseniz, ittifaklar yukarıda, yani Ankara’da godamanlar arasında yapılıyor. Bence ittifak yapanların tek amacı, seçim barajlarını geçip ya Mecliste yer almak, ya da birkaç fazla belediye kazanmak. İttifaklar öyle enteresan hale geldi ki, ittifak içinde yer alan bir parti, aylar ve günler öncesinden göstermiş olduğu adayını diğer parti için geri çekebiliyor. Aday gösterilen kişi günlerce haftalarca aday olarak çalışma yapıyor, caddelerde sokaklarda geziyor, bir gün gelip kendisine, “Kusura Bakma Biz İttifak Yaptık Sen Bizim Partimizin Adayı Değilsin” denebiliyor. İttifakın manasına bakınca ortaklık çıkıyor karşımıza. İtifak yapan partiler madem seçime birlikte girecekler, o zaman ortak paydalarda buluşup meclislerini de ortak yapmaları lazım değil mi? Fakat Türkiye’deki ittifaklar çoğu yerde olmasada bazı yerlerde tamamen bir partinin insiyatifine bırakılıyor. İki Parti seçime ittifakla girecek, fakat Belediye Başkan adayı da, Belediye Meclis Üye Listesi de, İl Genel Meclis listeside tamamen bir partinin isimlerinden oluşuyor. Eee nasıl bir ortalık ki bu? Yukarıda ittifak yapanlar hiçbir zaman aşağıdakilere sormuyorlar. Nasıl bir ittifak olsun, hangi parti ile olsun, hangi parti ile ittifak yaparsak bizim seçmen oy verir mi vermez mi diye soran eden yok. Tabanda yapılmayan ittifakların getirisi ne kadar olur, zararı ne olur diye hesap eden yok. Yukarıdakiler zannediyorlar ki 2+2=4. Hiçte öyle olmadığı 31 Mart seçimlerinde görülecektir. Yukarıda yapılan anlaşmalarla Milletin İradesine ipotek koyduklarını, diğer partinin oylarını çantada keklik görenlerin yanılacağını hep birlikte göreceğiz. İttifaklar tabanda millet ile yapılır. İttifaklar, her iki partinin tabanının da oy verebileceği adaylar üzerinde anlaşılarak yapılır. Ben yaptım oldu, buyurun ittifaka, bizim adayımız yok sen ortağımızın adayına oy ver diyenlerin avuçlarını yalayacağı bir seçim bekliyor bizleri. Yahu bizim işimiz garanti. Biz falanca parti ile ittifak yaptık, onlar mecburen bize oy verecekler diye de bir şey yok. Milletin iradesine ipotek koyabilecek ne bir genel başkan, ne bir genel merkez ne de başka bir güç olduğunu sanmıyorum. Dün birbirleriyle siyaseten ölümüne mücadele edenleri bugün bir araya getirmek o kadar da kolay olmasa gerek. Rahmetli Demirel’in dediği gibi, “Dün Dündür, Bugün Bugündü” sözünün 31 Mart seçimlerinde geçerli olmadığını birçokları zannediyorum göreceklerdir.
Göelim Mevlam Neyler, Eylerse Güzel Eyler.
Hoşça ve Dostça Kalın.

 

Bu yazı toplam 3363 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum