MEHMET ERDEM

MEHMET ERDEM

DEĞERLER EĞİTİMİ Mİ? NE DERLER EĞİTİMİ Mİ?

A+A-

Doğan Cüceloğlu bir seminerinde yere bir parça ekmek koymuş ve “Bu Ekmeğe Basabilecek birisi Var mı?” diye sormuş. Salondan hiç ses çıkmamış tabi ki. “Sahneye gelip “Bu Ekmek Parçasına Basana 100 Dolar Vereceğim” diye devam etmiş. Salondan yine çıt yok.

Fiyatı artırarak 5000 Dolara kadar çıkmış. Bu esnada salonda bulunanlardan birisi, “Hocam, istersen 500 Bin Dolar ver, bize yine de o ekmeği çiğnetemezsin, boşuna uğraşma” demiş. Doğan Hoca da, “İşte Değerler Eğitimi Budur” diye noktayı koymuş.
Para vererek ekmek çiğnetebileceğiniz insan sayısı yok denecek kadar azken, bedavaya yalan söyleyen, azı çok, çoğu az gösteren, dedikodu yapan insanların bu kadar çok olması biraz garip değil mi? Acaba yalan söyleme konusunda bu kadar hassas olamaz mıydık? Veya herhangi bir toplulukta birisi gıybet etmeye başladığında herkes tepki vermez miydi? Yere düşen ekmeği çiğnememek için duyduğumuz hassasiyet, yerlerde sürünen bazı değerlerimiz çiğnenirken niçin kendini göstermiyor acaba? Şimdi içinizden “Eskiden zaten öyleydi diyorsunuz. Doğru, eskiden öyleydik. Kapkaranlık medeniyetlerin ortasında değerlerimizle parıl parıl parlıyorduk.   Ama toplumsal manada suç sayılan birçok eylemin normalleşmesi o kadar hızlı oldu ki, bir anda söndük. 
Değerler Eğitimi son yıllarda müfredata girmeyi başardı. Birçok okulda şeklen yapılıyor olsa da, çocuklar en azından değerlerimizi tarif eden kavramlarla tanışıyorlar. Ama toplumun geneline bakıldığında, Değerler Eğitiminden çok “Ne Derler Eğitimi” yapılıyor. Eğer bir insan kalabalıklar içindeyken yere çöp atmıyor da, etrafta kimseler yokken atıyorsa bu insanın değer yargıları tam oluşmuştur diyemeyiz. El Âlem ne der diye yere çöp atmayan bir kimse elbette çevreci olamaz. “Ne Derler Eğitimi” belimizi büküyor, farkında değiliz. Bir’in yanına beş katıp söyleyenler Pireyi Deve yapanlar, tek kabiliyeti yalan söylemek ve abartmak olanlar el üstünde tutuluyor, olduğu gibi davranan ve gösterenler, riyadan ve malayaniden uzak, dürüst ve sessiz kahramanlar itilip kakılıyorsa, tu kaka ediliyorsa, bütün bunlar Gayretullah’a dokunmaz mı sanıyorsunuz? Asıl hesap verilmesi gereken makamı unutmuş, İnsanların ne diyeceklerine odaklanmış durumdayız. Hal böyle olunca, çevremizdeki İnsanların doğrusu bizim doğrumuz oluyor. Eğer doğru İnsanlarla birlikteyseniz, Nasiplisiniz. Allah işinizi rast getirsin. Ama çevrenizdekiler yanlış İnsanlarsa, GEÇMİŞ OLSUN, GEÇMİŞLER OLSUN.  

 

Bu yazı toplam 2563 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.