SERKAN KARYAĞDI

SERKAN KARYAĞDI

ÇİFTÇİ OLACAK

A+A-

Saygıdeğer ağabeyim Mehmet Erdem bu haftaki yazısında sormuş “Sahi, Osmaneli büyüyünce ne olacak?” herkes önce şunu sormalı, Osmaneli büyüyecek mi? Hiç şüphe yok ki Osmaneli 10 yıl içerisinde hissedilir biçimde büyüyecek. Ben şahsen Osmaneli’nin o büyümüş halini şöyle hayal ediyorum; artan nüfusuyla beraber eğitim ve kültür seviyesi yüksek, ekonomik olaraksa refahtan öte tasarrufun yanında yatırım yapan bir halk olsun. Çiftçi ağabeylerim, kardeşlerim farkındaysanız bizim gazetede yazdıklarımız şimdi devlet politikası oldu. Biz “yerli tohum” dedik, hükümet “milli tarım” dedi. Biz “israf etmeyin” dedik, Sayın Cumhurbaşkanımız son günlerde israfa vurgu yapıyor. Biz “doğru hesap yanlış hesap” dedik, Antalya’da üreticiler “halde 1 liraya satamıyoruz, markette 5 lira” dedi. Bu şu demek, Ülkede tarım artık devlet politikası olacak. Bu noktada Osmaneli 5 büyük şehrin bahçesi olarak, Marmara bölgesinin Antalya’sı olacak. Verimli topraklar, Sakarya nehrinin sağladığı ılıman iklim, yüksek sulanabilir tarım arazisi oranıyla üreterek kazanacak dünyada nadir bölgelerden. Kelimelerimi seçerek kullanmamda fayda var, resmi olmayan kaynaklar diyor ki; İsrail diplomatları “Sakarya’nın geçtiği topraklar elimizde olsa, Türkiye dahil 4 komşu ülkeyi doyuracak üretimi yaparız.” bunun kıymetini bilmeliyiz. Hali hazırda 10 ay boyunca tarımsal üretimin olduğu ilçemizde üretimi 12 aya çıkarıp üreticinin ve haliyle ilçenin refah düzeyini artıracağız. Ben ilçemizde yerel yönetimin çalışmalarını takdirle izliyorum. 3 sene önce ilçeye geldiğim günden bugüne Osmaneli’nin çehresi değişti. Bunu inkar etmek nankörlük olur, zaten sadece ben ve ilçe sakinleri değil, şehir dışından gelen misafirlerimiz ve çevre ilçelerinde de bu olumlu gelişmeler övgüyle anılıyor. Bu ilçe büyüyecek, benim iyi niyetli eleştirim şu ki, değerli Belediye Başkanımız Münür Şahin ilçemize sınıf atlatmak istiyor bu bağlamda Sanayi ve Turizmi merkeze koyuyor. Gelin belediyede siyasetten bağımsız bir tarım komisyonu kuralım ve kalkınma planının merkezine “Tarım”ı koyalım. İlçemiz çiftçi kökenli bir ilçe, gelin ilçemiz bildiği işi yaparak büyüsün. Sanayi mi istiyoruz? İlçedeki sanayi yatırımlarını da tarıma dayalı hale getirelim. Turizm mi istiyoruz? Büyükşehirler “Organik” diye ölüp bitiyor, Turizmi de “Kırsal Turizm” altyapısında tasarlayalım. Ben Antalya’lıyım Turizm patronlarının içinde büyüdüm. Zorluklarını da bilirim, doğru yerde doğru mantıkla yapılırsa nasıl para kaynağı olduğunu da. Tarımsal sanayi ve kırsal turizm sayesinde köylümüz ve üreticimiz satış garantisi sağladığı gibi fabrikalardaki ve turizm tesislerindeki istihdamla beraber işsizlik çarpan etkisiyle azalacaktır. Bu sayede ilçemiz büyüyünce “zengin bir çiftçi” olacak, çiftçilik yaptıkça daha da büyüyecektir. Teklifim ve tavsiyem son derece iyi niyetlidir. Sağduyuyla düşündükçe tarım merkezli kalkınmanın, tarımsal sanayi ve tarımsal turizmle nasıl hızlı kaynaşıp ilçemizde refah seviyesini artırdığını hayal etmesi de uygulamaya koyması da son derece huzur vericidir. Burada genç çiftçilerimize büyük iş düşüyor, genç çiftçi köylerden ayrılma! Yanlış tarım politikalarının üreticiyi zora soksa da yıkamayacağını bil! Üretimin olmadığı bir sistemde büyümeden bahsetmek gerçek dışıdır. Üreten kazanır. Kalın sağlıcakla, hayırlı Cumalar.

Bu yazı toplam 5411 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.