MEHMET ERDEM

MEHMET ERDEM

1 NİSAN

A+A-

2004 yerel seçimleri. O dönemde MHP Bilecik İl Başkanıyım. Seçimlerde aday gösterebileceğimiz Ülkücü ağabeylerime teklifler götürüyoruz. Devlet memuru Ülkücü bir ağabeyimize de Bilecik Belediye Başkan Adaylığı teklifi götürdük. Ağabeyimiz belediye başkanlığını layıkıyla yapabileceğini fakat kendisinin biraz sinirli bir yapıya sahip olduğunu söyleyerek; “Başkanım Belediye Başkanlığına beni layık gördüğünüz için teşekkür ediyorum. Belediye Başkanlığını en iyi şekilde yaparım, fakat adaylık sürecini çok iyi götüremeyebilirim. Çünkü siyaset arenasına çıkıldığında herkes herşeyi söyler. Hatta Babaannemin olmayan kötü yolunu bile sözüm ona ortaya çıkarmaya çalışırlar. Onun için beni mazur görünüz” demişti. Kendisine teşekkür ettik. 
Evet dostlar. Maalesef Türkiye’de geçmişten bu yana siyaset böyle yürümekte. Bazı kişiler siyaseti meslek edindiklerinden, kendilerinin karşısına çıkabilecek kişilerle ilgili, veya seçildikleri görevlerinde çok başarılı olanları yerlerinden indirebilmek için, her türlü iftirayı, her türlü karalamayı, her türlü çamuru atabiliyorlar. Olmadık dedikodularla sırf kendileri bir yerlere gelebilmek için rakiplerini fütursuzca yıpratmaya çalışıyorlar. 
Önümüzde bir yerel seçim daha var. Seçimlerde her partiden aday adayları çıkıyor. Ya teşkilatları, ya da Partilerin Genel Merkezleri aday adaylarının içinden birisini aday yapıyorlar. Siyasi partiler hem kendi içlerindeki adaylık sürecinde, hem de diğer partilerle yarışta söylem ve eylemlerine çok dikkat etmeliler. Aynı ilde, ilçede ve beldede dünyaya gelmiş, hep birlikte yaşamış olanların seçimlerin biteceğini, seçimin ertesi gününün de olduğunu akıllarından çıkarmamaları gerekmektedir. Siyaset yapanlar birbirlerini yaptıkları, yapamadıkları hizmetlerle eleştirmelidirler. Unutulmamalı ki her adayın, her siyasetçinin bir ailesi var, çoluk çocuğu var. Siyaset şahsiyetlere indirgendiğinde ortaya çok kötü ve pis tablolar çıkmaktadır. Herşey koltuk değildir, herşey makam mevki değildir. Bunlardan daha önemli olan değerler vardır. Bu nedenle 1 Nisan sabahı uyanıldığında yine Osmaneli'de hep birlikte yaşanılacağı, herkesin mutlulukla birbirinin yüzüne bakabileceği şekilde bir seçim kampanyası olmasını diliyorum. 
31 Mart seçimlerine doğru yol alınırken, bütün siyasetçilerin aynı duygu ve düşüncelerde hareket etmesi dileklerimle.
Hoşça Kalın, Dostça Kalın. 

 

Bu yazı toplam 3008 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum