MEHMET ERDEM

MEHMET ERDEM

YERSEN DEMOKRASİ YEMEZSEN SEÇİM

A+A-

Bir seçim daha geldi çattı. 24 Haziran seçimlerine şunun şurasında 54 gün gibi bir zaman kaldı. Siyaset yaptığım, İl Başkanlığı yaptığım dönemlerde de 2820 sayılı Siyasi Partiler ve seçim yasasındaki aksaklıkları sürekli dile getirmiştim. Her seçimden önce siyasi partiler, bu 2820 sayılı siyasi partiler ve seçim yasasını değiştirmeyi vaat eder fakat ne hikmetse, iktidar olduktan sonra hepsi de bu vaadini unutur. 

Bizler 24 Haziran’da sandık başına giderek seçim yapacağız öyle mi? Aslında bizler yani seçmenler seçim yaptığımızı, yani birilerini seçtiğimizi zannediyoruz. Seçimlerden sonra da Siyasi Partilerin Genel Başkanları yapılan bu seçimlere “MİLLETİN İRADESİ” diyorlar ya en çok da ona gülüyorum. Hangi seçim, hangi irade. 
2820 sayılı siyasi partiler yasasında adayların belirlenmesi hususunda 3 madde var. Bunlar, Ön Seçim, Delege Seçimi ve Merkezi yoklama. Ne hikmetse bütün partiler, ilk iki maddeyi hep Es geçerek, Merkezi yoklama sistemi ile adaylarını belirliyorlar. Sizin anlayacağınız Ankara’da bir adam oturuyor, 600 Milletvekili adayını tek başına yazıyor. Milletin vekili olacaklar Millet tarafından belirlenmiyor. Milletin önüne birileri getirilip seçtiriliyor, ondan sonra da bunun adına “seçim” deniyor. Seçimlerde Milletvekili olanlar da, seçimden sonra Millete bir daha dönüp bakmıyor. Neden baksınlar ki, kendileri, genel başkanları tarafından seçmene seçtirildi, kendilerinin adaylığını genel başkanlar onayladı. Bazı siyasi partiler de ön yoklama, temayül yoklaması gibi, partililerinin akıllarıyla alay edercesine ucube sistemler icat ederek sözde aday belirliyorlar. Oysa bizler o yoklama şekillerini ve yoklamaların sonuçlarını gayet iyi biliyoruz. Kimileri temayül yoklaması adı altında parti yöneticilerine sandığa oy attırırlar, sonra da atılan oyları atanların gözü önünde açmadan Ankara’ya götüreceklerini ve orada açarak sonucu kendilerine bildireceklerini söylerler. Partili yönetici ve üyelerin temayül yoklaması diye kullandıkları oylar Ankara’ya bile gitmez, Küplü’yü geçtikten sonra Karasu nehrine atılır. Genel Merkez kimi isterse, hangi aday genel merkezin sözünden çıkmayacaksa onun adı temayülden birinci çıktı diye anons edilir. Bazı siyasi partiler de telefonla temayül yoklaması yaptıklarını söylerler ama ben bugüne kadar hiçbir partilinin telefonla arandığını, Milletvekili adayı hangisi olsun diye sorulduğunu duymadım. 
İşte böyle dostlar. Yine bir seçim pardon seçtirilim var önümüzde. Yine Ankara’da oturan beyler önümüze birer kişi koyacaklar bunları seçin diyecekler. Bunun adını da Demokrasi koyacaklar. Sonra da seçilenler, Milletin değil, Genel Başkanlarının emrinde olacaklar. Çünkü icazet yukarıdan geliyor. Vatandaş mı? Seçmen mi, “Hadi oradan sen de kim oluyorsun. Ben senin önüne kimi koyuyorsam onu seçeceksin. Senin aklın bu işlere ermez, sen ne anlarsın adamın da vekilin de iyisinden. Her şeyi Genel Başkan olarak Ben Bilirim” diyecekler.  
Yıllarca böyle olmadı mı? Yıllarca sözde Milletin vekillerini Ankara’da ki üç beş adam seçmedi mi? Yıllardır bu milletin aklıyla alay edenler, hala alay etmeye devam ediyorlar. 
Yersen Seçim, Yemezsen Demokrasi. 
24 Haziran Seçiminiz hayırlı olsun Ankara’dakiler. 

Bu yazı toplam 2346 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.