SERKAN KARYAĞDI

SERKAN KARYAĞDI

YAĞCILIK

A+A-

 

                İnsan vücudunun enerji sağlamak için ihtiyaç duyduğu enerji kaynaklarından en önemlisi “yağlar” ve bunların türevi olan yağ asitleridir. Protein ve karbonhidratların yaklaşık 2 katı enerji sağlayabilirler. Yağlar vücutta ihtiyaç duyulan A,D,E,K gibi vitaminlerin yağda çözünürler. Hayati organlar için darbe emici vazifesinin yanında deri altında vücut ısısını korumaya yardımcıdır. Teferruata girip başka mesleklere saygısızlık etmeyelim, bu temel bilgiler ışığında yağ hakkında bildiklerimizi hayata ve tarıma yayalım.

                Doymuş yağ, doymamış yağ, trans yağ… doymuş yağ, doğal katı yağlar olarak özetleyebileceğimiz gruptur hayvansal yağların tamamı doymuş yağlardandır. Tereyağı, sade yağ ve bunların yanında palm yağı ve Hindistan cevizi de doymuş yağ içerir. Trans yağ nedir? Dönüştürülmüş yağ, özellikle bitkisel yağların teknoloji yardımıyla “hidrojenize edilerek” yani yapısına hidrojen eklenerek katılaştırılması ile tüketime sunulan yağlardır. Fayda zarar konusuna girip kafa karışıklığı oluşturmak istemiyorum. Konu hakkında çok araştırma yaptım elbette fikrim var, ancak beni aşan konular olduğu için fikrimi beyan etmeyeceğim. Doymamış yağlar bizim konumuza girer ben doymamış yağlar konusunda fikir beyan etmeyi tercih ederim.

                Doymamış yağlar çoğunlukla bitkisel menşeili yağlar olup kendi içinde 2 gruba ayrılıyor, tekli doymamış yağlar ve çoklu doymamış yağlar. Şimdi kolay anlaşılması açısından “yağlar” konusunu bir derleyip toplayalım. Doğal katı yağlar “doymuş yağlar”dır. Fiziksel etkiyle katılaştırılmış yapay katı yağlar “trans yağlar”dır. Burası önemli oda sıcaklığında sıvı formda olup sıcaklık düşünce (mesela buzdolabında) katılaşabilen yağlar “Tekli Doymamış Yağlar”. Katılaşma için ihtiyaç duyduğu sıcaklık oldukça düşük olan grup yağlara da “çoklu doymamış yağlar” diyoruz. En bilineni, son dönemde en faydalı olduğu savunulan Omega-3 ve Omega-6 yağ asitleri çoklu doymamış yağlara örnektir.

                Margarinler Trans Yağdır. Hayvansal yağlar yüksek oranda doymuş yağ asitleri içerir. Bitkisel yağlardan Soya Yağı, Mısır Yağı, Ayçiçek Yağı çoklu doymamış yağ asitleri bakımından zengindir. Tekli doymamış yağ asitlerini yüksek oranda içeren yağlar, ceviz-fıstık-fındık-kanola yağları ve ZEYTİNYAĞIdır. Vücudumuzda enerji çevrimcisi organımız bildiğiniz gibi karaciğerlerimiz. Ancak bu çevrimi yaparken tüm besinleri bünyesine almaz, salgıladığı safraların içerdiği enzimler, yağı, karbonhidratı ve proteinleri parçalar. İşte bu sebeple evrimleşmesi en zor iç organdır. Safralardaki enzimlerin, yağ asitlerini parçalama kabiliyetine ermeleri yüzyıllar almıştır. Kısacası karaciğerimizin safraları, 100 yıllık tarihi olan trans yağları parçalamayı öğreniyor ancak binlerce yıllık tarihi olan zeytinyağını gözü kapalı parçalıyor. Ben “yağcılık” yapmayı sevmem benim gözümde tereyağı, zeytinyağı varsa en fazla 150 yıllık diğer yağlar yok hükmündedir.

                Türk Dil Kurumu bile bu söylediklerimi destekliyor, niye mi? Türkçede “tereyağı” ve “zeytinyağı” birleşik yazılırken diğerlerinde “yağ” ayrı yazılır. Palm Yağı başta olmak üzere diğer yağlar neden bu kadar popüler sizce? İşte bunun cevabı “YAĞCILIK” endüstri, kapitalizm bunu gerektiriyor. Ben bütün kirli bilgileri bir kenara koyuyor ve 2 yağı tanıyorum. Gerisi hikaye, hayırlı Cumalar

Bu yazı toplam 6133 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.