MEHMET ERDEM

MEHMET ERDEM

YA YARIN…???

A+A-

Günümüzde Dünyaya baktığımızda dünya üzerinde en çok gözyaşının döküldüğü, en çok kanın aktığı, en çok zulmün yaşandığı ülkeler hep Müslüman ülkeleri. Nasıl oluyor da dünyanın en çok dua eden ümmetiyken, aynı zamanda en çok zulüm gören, cefa çeken, ezilen ümmeti oluyoruz. O kadar edilen dua, milyonlarca Yasin-Fetih sureleri nereye gidiyor. Neden bu okunan sureler, yapılan dualar, cefa çeken, eziyet gören Müslümanları kurtarmıyor. Kurtarmayı geçtim, neden Müslümanların her geçen gün acıları, gözyaşları, akan kanları daha da artıyor. Buna karşılık neden hiç dua etmeyen, hatta Allah’a inanmayan dinsizler, kâfirler bu dünyada en refah içinde yaşayanları oluyor. Neden hiçbir dinsiz ve kâfir ülkesinde gözyaşı, acı, kan yok?

Çünkü kâfirlerden biri zulme uğradığında onlar dua ile yetinmezler. Birleşip kendi kardeşlerini kurtarmak için mücadele ederler. Onlar birlik beraberlik içerisinde hareket ederler. Onların birine yapılan zulmü, tüm topluluğa yapılmış kabul ederek, hep birlikte savaşırlar.

Ya biz Müslümanlar? Uğranılan zulüm karşısında sosyal medyadan birkaç video, birkaç resim paylaşırız. Bu resimleri görenlerde ah vah çekerek dua eder, bir de Fetih suresi zinciri yaptık mı, kurtardık gittik bütün ümmeti. Müslüman olmanın ve kardeşlerimize uygulanan zulüm karşısında görevimizi yerine getirdik demektir.

Bizler Müslüman’ız öyle değil mi? İnandığımızı iddia ettiğimiz Yaratanımızın bizlerden ne istediğini bile bilmeden yaşayan Müslümanlarız. Bizleri yaratan Yüce Allah Fetih Suresinde bir kez olsun “Allah bize ne diyor diye merak etmeyen” ve dolayısıyla Allah’ın bizlere göndermiş olduğu ayetlerin birinden bile hakkıyla nasiplenmeyen, Allah’ın bizlere verdiği görevi yerine getirmeyip, tekrardan ona geri yüklemeye çalışan nemelazımcı, kolaycı, uyuşuk ve zavallı bir ümmetiz. Oysa yüzlerce kez okuyup üflediğimiz Kur’anda Allah bizlere, yani Müslümanlara diyor ki; “Allah dileseydi, meleklerden bir ordu gönderip zalimleri helak edebilirdi. Fakat bu şerefli görevi Mü’minlere verdi ve yeryüzünde adaleti egemen kılmak için mücadele etmelerini emretti. Bizler ise, “Hayır Allah’ım, bizler yapamayız, sen yap” diyoruz. Allah’ımız bizlere İsra suresi 13. Ayetinde “Biz, her bir insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık” diyor. Bizler ise; Hayır Allah’ım bizler Yasin ve Fetih surelerinden bir zincir yaptık bin kişiye gönderdik, lütfen rica ediyoruz bizleri yorma zincirin hatırına sen yap” diyoruz.  Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz Ali kabirlerinden kalksalar bütün Müslümanların yüzlerine tükürürlerdi. Çünkü onlar mazlumlar için hiçbir zaman Fetih suresi okumakla yetinmediler, güçleri yettiğince ve ortada bir zulüm varsa gidip kafirin canına okudular. Çünkü onlar Tevbe suresi 14’teki Allah’ın sözünü evirip çevirip okumadılar, yol gösterici bir rehber bilip adam gibi bir kez uyguladılar.

Müslümanlar birey, toplum, ülke ve ümmet olarak fiiliyatta yapabileceklerini Allah’a havale ettikçe, Müslümanlar bu acıları yaşamaya, bu zulümleri görmeye, gözyaşı dökmeye devam edeceklerdir. Zira Zulmün adı dün Bosna Hersek’ti, Bugün Kerkük, dün Halepçe’ydi bugün Halep, Dün Azerbaycan’dı, Türkmenistan’dı bugün Doğu Türkistan, Arakan, Musul. Biz Müslümanlar birleşmedikçe, bütün işlerimizi manasını bile bilmeden sadece Fetih Suresi okuyarak geri kalanını Allah’a havale ettikçe, Ya yarın…???

Bu yazı toplam 2721 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum