VELİLER İLE KAHVEHANE SOHBETLERİ

VELİLER İLE KAHVEHANE SOHBETLERİ

Osmaneli İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından “Veliler İle Kahvehane Sohbetleri” projesi başlatıldı.Üç ay sürmesi planlanan proje  kurum...

A+A-

Osmaneli İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından “Veliler İle Kahvehane Sohbetleri” projesi başlatıldı.
Üç ay sürmesi planlanan proje  kurum amirleri, okul müdürleri ve rehber öğretmenlerinin katılımı kahvehaneleri ziyaret edilmesi ile gerçekleştirilecek. Velilere ulaşılarak  çocukların  eğitiminde ailenin ve özellikle babanın rolünün önemi ve sürekli artmaya devam eden madde bağımlılığı, tütün bağımlılığı, alkol bağımlılığı yanında teknoloji bağımlılığı hakkında çocuklar için alınabilecek önlemler hakkında veliler bilgilendirilecek.
Veliler ile Kahvehane Sohbetleri Projesi’nin ilk sohbeti İnönü Mahallesindeki Kaya Kıraathanesinde İlçe Milli Eğitim Müdürü Mahmut Ekinci, Şube Müdürü Özkan Can, Okul Müdürleri Arif Elmas, Necip Akkanat, Halil Kiraz, Rehber Öğretmenler Yusuf Gök, Emrah Ulutaş ve Elif Çimen’in katılımıyla gerçekleşti.

23171123_dsc_0011.jpg

Proje hakkında bilgi veren Osmaneli İlçe Milli Eğitim Müdürü Mahmut Ekinci "Velilerimiz ile çocuklarımızın geleceği ile ilgili bilgi paylaşımlarımda bulunmak ve eğitimde ailenin ve özellikle de babanın rolünün önemini vurgulamak istiyoruz. Çocuklarımızın eğitiminde ve başarılı olmalarında etkili olan ortamlar aile, okul ve yaşanılan çevredir. Bu üç ortam birbirini tamamlayan fonksiyonlara sahip olmakla beraber çocuğun eğitiminde en önemli görev aileye düşmektedir. Yapılan araştırmalar, huzurlu ve mutlu ailelerde yetişen çocukların okul ve iş yaşamında daha başarılı olduklarını göstermiştir.
Bundan dolayı anne babalara çocuklarıyla ilgili hangi konularda sıkıntı yaşayabileceklerini belirtip eğer sıkıntı yaşıyorlarsa nasıl yardımcı olunabilir,nasıl çözüm bulunabilir bunları belirtmektir. Çünkü aile içindeki sağlıklı iletişim ortamı ve huzur,çocuğun gelişimini olduğu kadar,okul başarısını ve arkadaşları ile olan ilişkisi etkiler.
Çocukların daha çok sevgiye ve ilgiye ihtiyacı var. Her insan değerlidir. Her anne babanın çocuğu da değerlidir. Çocuk zihnini ayakta tutan,anne ve babanın bakış açısıdır . Velilerimizden sınıf öğretmenleri ve ders öğretmenleriyle olumlu ilişkiler kurmalarını ve okulu ziyaret etmelerini tavsiye ediyorum" dedi.

img_0100.jpg
Osmaneli Çok Programlı Lisesi Rehber Öğretmeni Yusuf Gök, babalar ile beraber vakit geçirmenin çocuk gelişimindeki önemini anlattı. "Çocukların diğer insanlarla olan sosyal ilişkilerin nasıl olacağı hayatın ilk yıllarındaki öğrenmelerine bağladır. İnsanlarla sıcak ilişkiler kurmakta hoşlanan çocuklar bu davranışı öğrenme yolu ile kazanırlar. Anne, babanın ve diğer yetişkinlerin sosyal davranışları çok önemlidir. Örneğin akrabalarımızla kuracağımız ilişkiler, eşimiz ile kuracağımız ilişkiler çocuğun hayata ve çevreye bakışını etkiler. Çocuklar etrafındaki yetişkinleri taklit eder siz kendinizi değiştirirseniz onlarında değiştiğini göreceksiniz.
Çocuklarımıza kayıtsız şartsız verebileceğimiz iki önemli hazine vardır. Bunlar sevgi ve ona olan ilgimizdir. Çocuğunuza istediği bisikleti, telefonu, bilgisayarı alabilirsiniz bu bir iki ay sürer onunla geçireceğiz vakit çocuk için paha biçilmez ölçüttedir.
Değer vermeme, önemsememe, aşağılama gibi davranışlar çocuğun psikolojik olarak yaralanmasına ve stresin çıkmasına sebep olur. Eğer bir çocuk sürekli eleştirilirse kınama ve ayıplamayı öğrenir.
Çocuğun eğitim hayatında en çok rastladığımız bir durum ise çocuk 60 alıyor 70 almadın 80 alır neden 90 değil diye çocuğu olumuz yönde eleştirmektir. Veliler olarak çocuklarımızın olum yönleri görmeleri onlara değer verdiğimizi hissettirmeliyiz. Son olarak çocuklarımıza zaman harcamak para harcamaktan daha değerlidir."dedi

img_0147.jpg
75 Yıl Anadolu Lisesi Rehber Öğretmeni Elif Çimen ise Bağımlılık ile mücadele konusunda bilgiler aktardı. Osmaneli’nin önemli sorunlarından birinin gençlerin veya yetişkinlerin uyuşturucu kullanması ve teşvik etmesi olduğunu belirten Rehber Öğretmen Elif Çimen " Bağımlılık öncelikle yasal yolla elde edilebilecek bağımlılık verici maddeler ile başlıyor bunlar sigara, alkol temini ile başlıyor. Uyuşturucu maddeler birer zehirdir. Alın miktar az ise uyarıcı gibi çalışır ve kullanan kişiyi hızlandırır. Daha fazla miktar aldıklarında onları yatıştırıcı gibi çalışıyor ve kişiyi yavaşlatıyor.
Uyuşturucu maddelerin en başında esrar gelmektedir. Yetiştirilmesi çok kolay olan bu madde evlerde saksıda bile yetiştirilebiliyor. Kişilere ottur zarı yoktur adı altında pazarlanıyor. Özellikle muhafazakar kesimin kullanması için böyle bir slogan geliştirmişlerdir. Kişi bir kez başladığında bununla yetinmeyecektir ve daha farklı maddeler alma ihtiyacında olacaktır. Bu madde 5-10 lira gibi fiyatla elde edilebiliyor. Bonzai ise ot herhangi bir zarı yok denilerek pazarlanıyor toz haline getirilen madde çeşitli sıvılarla karıştırılarak sıvı hale getirilerek özellikle aktarlarsa satılan adaçayı yavşan otuna püskürtülüyor. Küçük bir miktar çok sayıda üretilebiliyor. Bu maddeyi alan gençlerde halüsinasyon etkisi çok fazla oluyor . Kullanan kişiler üzerlerinde böceklerin gezindiğini düşünüyorlar vücudunda pis kanın dolaştığını düşüyor ve vücuduna çeşitli kesikler atarak bu kanın gideceğini düşünüyorlar. Bu kişiler üzerlerine uzun kollu giyerek kesikleri gizlemeye çalışırlar.

img_0101.jpg
Extacy ise hap veya şeker görünümünde olan bir uyuşturucu maddedir. Gençlere şeker hapı, mutluluk hapı altında pazarlanıyor. Belirli bir şekli yok. Bu hap maddesinden çocukları koruyabilmek için biri sana bir ilaç hap veriyorsa bunu sorgula reçetesine bak, kimden aldığını nerden aldığı sorgulamasını çocuklarımıza öğretmeliyiz.Afyon,Eroin, Metamfetamin de yaygın olarak kullanılan uyuşturucu maddeler arasındadır
Kristal toz şeklinde olan Metamfetamini kullanan kişilerde diş çürümeleri çok fazladır. 
Bu maddeler bir kereden bir şey olmaz diyerek bağımlılık sürecinin içine giriliyor. Bu sigara ve alkol içinde geçerli. Madde kullanımı önce merakla başlıyor. Arkadaşından veya çevresinden duyması ile başlıyor. Arkadaş çevresinde kullananlar baskı kurarak "oğlum süt çocuğu musun?" , "ana kuzusu musun?" gibi söylemlerle bağımlık yapıcı maddeleri kullanmaya itiyorlar. Bazıları ise yaşadığı sorunlardan kaçmak için bu maddeleri kullanıyorlar. Bizim aileler olarak  en etkin olabileceğimiz kısım burası. Eğer çocuk yaşadığı sorunlardan kaçmak için bunu kullanıyorsa orada aileler olarak bizim üzerimize çok daha fazla sorumluluk  düşüyor. Bu demek oluyor ki biz çocuklarımızla yeteri kadar ilgilenmiyoruz bu da çocuğun bizden sakladığı veya söyleyemediği şeyler olduğunu gösterir. Çocuklarımızla daha fazla vakit geçirmemiz gerekiyor. Küçük yaşta bu maddeleri kullanan kişilerde beyin tahribatı daha fazladır.
Çocukların bağımlı olmasında bireysel faktörler,çocuğun kişisel özellikleri bağımlı olmalarında önemlidir. Eğer çocuk kafasında madde kullanılabilir ne olacak ki  ne zararı vardır şeklindeki düşüncesi varsa çok büyük ihtimal uyuşturucu deneyecektir.

img_0112.jpg
Evde bir sorun çıktığında nasıl baş edeceğini bilmiyorsa, arkadaş çevresi ile sorun yaşadığında nasıl çözeceğini bilmiyorsa bağımlı olma riski ile karşı karşıyadır. Bu çocuk agresif ise olumsuz bir ruh hali varsa sürekli depresif halde geziyorsa, çekingense ve dürtüsel davranıyorsa kendini kontrol edemeyen davranışı varsa bu çocuk bağımlılık sürecine girebilir.
Çocuğunuzun ne kadar çok arkadaş grubu olursa aileler için o kadar iyi olur. Bir tarafta kötü şeyler mi oluyor onlardan kopar diğer arkadaş gurubuna yönelir.
Çocuğunuzun ne zaman evden çıktığını, ne zaman eve geldiğini,kimlerle nereleri dolaştığını bilmiyorsanız çocuk bağım olma riski ile karşı karşıyadır. Çocuğunuzda okuldan kaçma davranışı çok fazla ise bu bir risktir. Okuldan kaçıyor nereye gidiyor bunu iyi araştırmak gerekiyor. Veliler olarak özellikle peşine düşmeniz gerekiyor. Okuldan kaçıyorsun nereye gidiyorsun zamanını nerede geçiriyorsun bunu bilmek lazım. Bizim için madde bağımlılığın önemli bir yerlerden bir tanesi de çocuğun madde kullanıp kullanmadığı anlayabilmek.  Çocuğunuz  düzenli biriyken dağınık olmaya başladı ise kişisel bakımına özen göstermiyorsa, kırmızı yada kızarmış yanaklar, gözler madde kullanım belirtilerindendir. Parmaklarında ve dudaklarında yanık ve yaralar esrar kullanımdan oluşabilir bunları takip etmemiz lazım. Kişi burnundan madde çekerek kullanıyorsa burnu tahribat olacaktır ve kanamalar oluşacaktır. Hasta olmamasına rağmen sürekli burun akıntısı burun çekme varsa önemli belirtilerden bir tanesidir. Nedensiz olarak çok sık rahatsızlanıyorsa, giysilerinde alışılmamız kokular varsa bunlara da dikkat edilmesi gerekiyor. Ağzında sürekli bir şeker veya naneli sakızın olması sigara içtiğini saklamaya çalışmasındandır.   Bir çocuk maddeye başlıyorsa en büyük etken onun bir arkadaşıdır.Tanımadığı bir ortamda o maddeyi teklif edemezler, arkadaş çevresinin etkin olduğu ortamlarda  o maddeye çocuk ulaşır. Şunu da unutmamak lazım bir genç bir madde kullanımına başlamıyorsa en önemli koruyucu faktör ailedir. Aileler olarak sizler ne kadar çocuğunuzu uyarır,bilgilendirir,bilinçlendirirseniz çocuklarımız gençlerimiz bu maddelerden uzak duracaktır" dedi.

Bu haber toplam 2749 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.