SERKAN KARYAĞDI

SERKAN KARYAĞDI

SU - 2

A+A-

Ne demiş Lao Tzu? “Dünyada hiçbir şey su kadar yumuşak ve ince değildir, fakat büyük kayalar gibi sert ve durağan şeyleri, hiçbir şey ondan daha iyi ve onun gibi güzel kıramaz, parçalayamaz.” Thomas Fuller ne demiş? “Suyun değeri, kuyu kuruyunca anlaşılır.” Şimdi sizler bu güzel sözlerin manasını düşünürken suyun kıymeti ve ülkemizde suyla alakalı olan biteni anlatmaya çalışayım. Değerli okurlar lütfen bu konuya önem verin, okuduğunuz bu yazı dizisini çocuklarınıza anlatın. Malum yaz tatiline girdik, öğretmenlerinin evlatlarınıza verdiği ödevlere SU ile ilgili araştırma yapmalarını da ekleyin çünkü karşımızda kitlesel bir hareket oluşturulmadan hakkından gelinmesi zor bir durum var. Dünyanın su varlığı 1.4 milyar km3. Bu suyun % 97,5’i denizlerde, dolayısıyla sadece 35 milyon km3’lük kısmı “Tatlı Su”. Peki bu tatlı suyun tamamı canlılar için kullanılmaya uygun mu? Şöyle söyleyelim tatlı suyun %68,9’u (24 milyon km3) kutuplarda, % 30,8’i (8 milyon km3) yer altında kullanılamaz formda. Açıkçası ben öğrendiğimde çok şaşırdım. Peki ne kalıyor geriye? Neredeyse 100bin km3 bu da akarsular, göller ve ulaşılabilir yeraltı suları diyelim. Toplam ekosistemde canlılar için kullanılabilir su, mevcut tatlı suyun binde biri, bu korkunç bir şey. Yani yaban hayat, insanlık endüstriyel canlılar bu “bindebirlik” kısımdan istifade etmek zorunda. Türkiye’de durum şimdilik ve bundan sonra iyi yönetilirse güzel; “Falkenmark su stres indisi” diye bir kavram var bu indis, kişi başına düşen kullanılabilir su, 500-1700 m3 aralığında değişiyor. 500 ve altına yaklaştıkça kıtlık, 1700 ve üzerine yaklaştıkça bolluk diyebiliriz. Türkiye şu anda 1.514 ile iyi bir noktada, ancak 2050’lerde nüfus artışına göre 1000’li seviyelere geleceği öngörülüyor ki bu dramatik bir düşüş. Şimdi dün bazı değerler verdik. Türkiye’nin aldığı yağışa göre kullanılabilir su miktarı 112 milyar m3. Bu miktarın 95 milyar m3’ü nehirler ve göller, 14 milyar m3’ü yeraltı suları ve 3 milyar m3’ü uluslararası nehirler. Şimdi bu su varlığımızı nasıl yönetiyoruz? Türkiye’nin tatlı su tüketiminin %73’i tarım sektöründe, %11’i sanayide, %16’i evsel kullanımda geçekleşiyor. Kötü haber dünyada toplam tatlı suyun %71’i tarım sektöründe kullanılıyor. “E dünya ortalamasına yakınız” diyenleri duyar gibiyim, bu oran gelişmiş ülkelerde % 16, gelişmemiş ülkelerde %79 civarı. Kıyaslamayı ona göre yapın. Evet hem dünyanın hem Türkiye’nin sorunu olan SU için bir devlet politikası olmak zorunda. Paylaştığım bilgilerin kaynağı, Birleşmiş milletler çevre programı “freshwater strategy” adı altında 2017-2021 arasında ciddi bir süreç yürütülecek. Dilerseniz eklediğim linkten bu bilgilerin detaylarına ulaşabilirsiniz.(http://www.unep.org/ecosystems/freshwater/resources/publications/un-environments-freshwater-strategy-2017-2021). Krizin varacağı noktayı dün anlatmaya uğraştım, bugün temel bilgiler verip konunun önemine dikkat çekmeye çalıştım. Temiz bir dünya isteyenler ve dünyanın müstakbel yöneticileri olan çocuklarımıza ve gençlerimize hayırlı bir yaz tatili geçirmelerini, SUdan şeylere kafa yormalarını diliyorum.

Bu yazı toplam 4391 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.