Bozkurt’un Türk Milleti nezdinde çok önemli bir yeri vardır. Orta Asya’dan, Göktürk’lerden bu yana Bozkurt efsaneleri anlatılır, yazılır çizilir. Toplumumuzun büyük bir kesimi bu efsaneleri okumuştur, dinlemiştir. Bozkurt Türk siyasetine de girmiş, Türk Milliyetçileri ve Ülkücüler, Bozkurt işaretini siyasi sembolleri haline getirmişlerdir. Türk Milliyetçisi ve Ülkücü denilince Bozkurt, Bozkurt denilince de Türk Milliyetçileri ve Ülkücüler akla gelir olmuştur. Türk Milliyetçilerinin sembol olarak kullandığı Bozkurt işaretine, yıllardır bazı siyasi kesimler karşı çıkmışlardır. Özellikle sol cenahta yer alan siyasiler, Türk Milletinin bir Sembolü olmasına rağmen Bozkurt’u hiç benimsememişlerdir.  1980 öncesinde onlarla kavgalar etmişler, her gün dövüşmüşlerdir. Yine daha muhafazakâr kesim olan, Akıncılar dediğimiz, mili görüş cephesi dediğimiz kesim de yıllarca Bozkurt’lara ve Bozkurt işareti yapanlara hiç iyi gözle bakmamışlar, onlarla bir araya gelmemişlerdir.

Türk Siyasi tarihinde hiçbir zaman tek başına iktidara gelememiş olan Bozkurt’lar, yine de zaman zaman siyasetin kilit noktası haline gelmişlerdir.  Türk Milleti içinde en dinamik topluluklardan biri olan Türk Milliyetçileri, Ülkücüler, yani Bozkurt işaretini yapanlar, Vatanları, Bayrakları, Milletleri ve Dinleri için ne zaman bir tehlike olsa her zaman en ön safta mücadele edenler olmuşlardır. 1980 Öncesinde Türkiye’ye eğer Komünizm gelmediyse, bu Ülkücülerin sayesindedir. Buna rağmen, 1980 darbesinde en çok eziyeti çeken, işkence gören, hapishanelerde sürünenler yine o Bozkurt işaretini yapanlar olmuşlardır. Her türlü işkenceye maruz kalan Bozkurtlar, zaman gelmiş, Demirel tarafından da, Özal tarafından da kullanılmaya çalışılmıştır. Günümüzde de olduğu gibi.

Yıllarca Türk Milliyetçileri ve Ülkücülerle mücadele etmiş bir siyasi zihniyetten gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 2014 Yerel seçimlerinde Ankara’da seçmenlerini Bozkurt işareti yaparak selamlamıştır. Yine 16 Nisan Referandumu öncesinde Kayseri’de seçmenlerini Bozkurt işareti yaparak selamlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün karşı olduğu Bozkurt işareti yapanları oy deposu olarak görüp, sırf onların oylarını alabilmek, onlara şirin gözükebilmek için Bozkurt işareti yapmıştır.  Dün Bozkurt işaretin yapanların oluşturduğu MHP ile ortak Cumhurbaşkanı adayı çıkartan, eski bir Bozkurt olan Mansur Yavaş’ı partisinden Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı adayı yapan Kemal Kılıçdaroğlu’nun o günlerde yapmış olduğu Bozkurt işareti tamamen suniydi, tamamen yapmacıktı, Bozkurt’a değer verdiği için değil, Bozkurt’ların oyların ı alabilmek adına onlara şirin gözükmekti. Dün Bozkurt işareti yapan Kemal Kılıçdaroğlu, bugün Bozkurt’la özdeşleşen MHP’ye ateşler püskürmektedir, ağzına geleni söylemektedir.

Dün Türk Milliyetçileri hakkında her tülü lafı söyleyen, Her tülü Milliyetçiliği ayaklar altına aldığını söyleyen Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün Bozkurt işareti yapmaktadır. Aynı Şekilde Başbakan Binali Yıldırım’da 16 Nisan Referandumu döneminde Ak Parti Meclis Gurubunda Bozkurt işareti yapmıştı. Hatta kendisine Bozkurt işaretini neden yaptığı sorulduğunda da, “Engelliler için işaret dili var ya, onu kullandım” diye sözde espri yapmıştı. Dün Başbakan Binali Yıldırım Bozkurt işareti yapanları engelli görürken, Dün Recep Tayyip Erdoğan Bozkurt’la özdeşleşmiş Türk Milliyetçiliğini ayaklar altına alırken, bugün yine Bozkurt’a sarılmışlardır.

Bu arada yıllardır Bozkurt işareti yaparak büyümüş, Bozkurt’la gelişmiş, Bozkurt’u hayatının bir parçası yapmış olan, Bozkurt’la özdeşleşmiş Türk Milliyetçileri bu durumu şaşkın şaşkın izlemektedirler. Neden izlemesinler ki, yıllarca yan yana yürüdükleri, birçok mücadeleye girdikleri, her toplantı, gösteri ve mitingde Bozkurt işaretli ellerini sallarken birbiriyle çarpıştırdıkları arkadaşları, gönüldaşları, hepsi bir yana dağılmış.  Türk’ün Hürriyetinin, Türk’ün haksızlığa baş kaldırışının, Türk’ün Dünyaya nizamı âlemi getirecek olmasının yol göstericisi olan Bozkurt’larını da dün karşı olanlara kaptırmanın şaşkınlığıyla ne yapacaklarını bilemez duruma gelmişler. Bozkurt’lar dağılmış, Bozkurt’lar susmuş, Bozkurt’lar pusmuş. Kendilerini diğerleri karşısında tanımlayacakları tek sembolleri olan Bozkurt’u da, hem dün, hem de bugün Bozkurt’a her türlü hakareti yapanlara kaptırmışlardır. Acaba diyorum, Bozkurt’la Mankurt’laşmaya başladılar. Dün Esareti asla kabul etmeyen, Hürriyeti için canını veren Bozkurt’lar bugün birilerinin boyunduruğu altında yaşamaya mı alıştılar? Ne dersiniz? Eski Bozkurt’lar. Hele kendinize bu soruyu bir sorun bakalım, kendinizden ne cevap alacaksınız.