OSMANELİ’NİN TARİHİNİ GÜN YÜZÜNE ÇIKARTIYORUZ

OSMANELİ’NİN TARİHİNİ GÜN YÜZÜNE ÇIKARTIYORUZ

Marmara Üniversitesi Öğretim Görevlisi Yar. Doç. Hüseyin Sami Öztürk;OSMANELİ’NİN TARİHİNİ GÜN YÜZÜNE ÇIKARTIYORUZ.Kültür ve Turizm Bakanlığı...

A+A-

Marmara Üniversitesi Öğretim Görevlisi Yar. Doç. Hüseyin Sami Öztürk;

OSMANELİ’NİN TARİHİNİ GÜN YÜZÜNE ÇIKARTIYORUZ.

Kültür ve Turizm Bakanlığı destekli, Bilecik Arkeoloji müzesinin izinleri ile Marmara Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim görevlilerinden Yar. Doç. Hüseyin Sami Öztürk başkanlığındaki ekip, Osmaneli ilçesinin tarihini gün yüzüne çıkartıyor. Yardımcı Doçent Hüseyin Sami Öztürk başkanlığındaki ekipte, Marmara Üniversitesi Tarih Bölümü yüksek lisans’tan Ezgi Demirhan ve Haralambos Nikolatidis, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Arkeoloji bölümü araştırma görevlisi Adem Gündüz Arkedes, Bilecik Arkeoloji Müzesi Bakanlık Temsilcisi Abdurrahman Aktaş ve Osmaneli Selçik köyünden araştırma ekibine mihmandarlık yapan Hamit Karadağ bulunuyor.

arkeologlar-tas-(4).jpg

Araştırma ekibinin başkanı Yardımcı Doçent Hüseyin Sami Öztürk ile çalışmaları hakkında bir röportaj gerçekleştirdik.

Mehmet Erdem: Hüseyin bey Bilecik ve Osmaneli bölgesindeki bu çalışmalar ne zamandan beri devam ediyor.

Yar. Doç Hüseyin Sami Öztürk: Kültür ve Turizm Bakanlığımızın izni ile 2012 yılından bu yana bu bölgede Epikrafig Tarihi Coğrafi yüzey araştırmaları yapılmaktadır. Bölgedeki Antik dönem eski Yunanca yazıtları tespit edip envanterliyoruz. Çıkardığımız tarihi eserleri fotoğraflayıp, numaralandırıp kayıt altına alıyoruz. Yaptığımız çalışmaları rapor haline getirip Kültür ve Turizm Bakanlığına sunuyoruz. Yine yapmış olduğumuz çalışmaları makale halinde yayınlıyoruz. Bölgenin Antik dönem tarihini ortaya koyuyoruz.

Mehmet Erdem: Hocam bu araştırmalarınız da ne kadar geriye gittiniz?

Yar. Doç. Hüseyin Sami Öztürk: Yaptığımız kazılar sonucunda çıkan eserlerden öğrendiklerimiz bizleri M.Ö 2. Yüzyıldan, M.S. 5. Yüzyıla kadar götürüyor. Bu bölgelerin çok eski yerleşim yerleri olduğunu biliyoruz.

arkeoloji.jpg

Mehmet Erdem: Hüseyin Sami Bey yaptığınız çalışmalarda ne gibi tarihi eserlere rastladınız.

Yar. Doç. Hüseyin Sami Öztürk: Bu bölge antik çağda Bitinya bölgesi olarak geçiyor. Bulduğumuz eserlerin çoğu mezar ve adak yazıtları. Bu bölgede yaşayan insanlar en çok Baş tanrı ZEUS’A adak adamışlar. Baş tanrı Zeus, Çiftçilerin tanrısı olarak anılıyor. Çiftçiler ürünlerine zarar gelmemesi, ektiklerinin bereketli olması için Baş Tanrı Zeus’a adak taşları yazmışlar. Yine en çok rastladıklarımız mezar taşları ve Mil yani mesafe taşlarıdır. Mil taşları köyler ve yerleşim yerleri arasındaki mesafeleri belirliyor. Yine Roma yolları ve köprülerini bulduk. Yollar üzerindeki mil taşlarını tespit ettik. Bugünkü modern köylerin olduğu alanlarda, o dönemlerde de yerleşim yerlerinin olduğunu tespit ettik. Sakarya’nın güneyinde yer alan Taraklı, Pamukova, Geyve ve Bolu Göynük ile Bilecik bölgesinin tamamının İznik kentine bağlı olduğunu öğrendik. Araştırmalarımızda tespit ettiğimiz Roma yolları ve köprülerinin tarihte çok önemli bir yer tuttuğu, haçlıların bu yolları kullanarak Kudüs’e hac için gittiklerini ortaya çıkardık. Osmaneli ilçesinin bu yolların tam kesişme noktası olduğunu saptadık. Osmaneli, Medetli, Üyük ve Gölpazarı Karaağaç köyleri Hristiyan’ların hac yollarının geçtiği köyler. Haçlı orduları bu yolları kullanarak güneye ve Anadolu’nun içlerine gitmişler. Bu çalışma ile Osmaneli ve bölgesinin Antik dönemdeki Sosyal ve Kültürel Zenginliklerini ortaya çıkartıyoruz. Bitinya’lılara ait bilmediğimiz köy ve şahıs isimlerini ortaya çıkartıyoruz. Bu toprakların tarihinin ne kadar eski olduğunu, birçok kavmin ve insanın bu topraklarda yaşadığını öğrenmiş bulunuyoruz. Ülkemizin tarihi zenginliklerini ortaya çıkartıyoruz.

arkeologlar-(7).jpg

Mehmet Erdem: Hocam Bugün bu topraklar Türk toprağı. Fakat binlerce yıldır bu topraklarda yaşamış başka kavimler, medeniyetler ve insanlar var. Bu İnsanlardan geriye neler kalmış.

Yar. Doç. Hüseyin Sami Öztürk: Mehmet bey Devletler yıkılıp gider, fakat insanlar birden bire yok olmazlar. Araştırmalarımızdan öğreniyoruz ki, İznik bölgesi o zamanlarda bağlık imiş. O zamanın insanları da o topraklarda üzüm yetiştirmişler, şimdi de aynı şekilde devam ediyor. Bakın Osmaneli’nin en meşhur ürünü karpuz’dur.  Karpuz kelimesi Yunancadır. Yunan tarihinde bütün meyvelere KARPOZ denirmiş. Osmaneli ilçesi Antik Çağlarda da Karpuz bölgesi imiş. Yani tarih yok olmuyor. Bitinya’lıların o zamanlar yaptıkları bugün de devam ediyor. Konya Çatalhöyük antik kentinde yapılan kazılarda çıkan insan kemiklerinin DNA testleri yapıldığında, bugün aynı bölgede yaşayan insanların DNA’ları örtüşmektedir. İskeletler incelendiğinde yüz ve vücut yapıları da benzerlikler göstermektedir. Bugün de hala antik çağın kalıntılarını taşıyor olabiliriz.

arkeologlar-(1).jpgMehmet Erdem: Sayın Hocam. Özellikle eski yerleşim bölgelerinde define avcıları kaçak kazılar yapmaktadırlar. Antik Çağdan kalma bu bölgelerde hakikaten define varmı dır?

Yar. Doç Hüseyin Sami Öztürk: Mehmet Bey araştırdığımız bölge M.Ö 2 nci, M.S. 5 nci yüzyıllara ait. Bu yüzyıllarda daha para bile yok. İnsanlar ihtiyaçlarını takas yolu ile karşılıyorlarmış. Benim kaçak kazı yapan definecilere tavsiyem boşuna yorulmasınlar. Buralarda mezarlar çıkar, yollar ve köprüler çıkar. Altının, Gümüşün ve Paranın olmadığı bir dönemden bahsediyoruz. Yine kaçak kazı yapanlara sizlerin aracılığı ile şunu söyleyeyim. Kazdıkları mezarlardan çıkan taşları hiç olmazsa kırıp parçalamasınlar. Bir kenara koysunlar, hatta bizlere haber versinler ki bizler gelip o taşları inceleme fırsatı bulalım, hak ettikleri yerlere taşıyıp koyalım.

Mehmet Erdem:  Hüseyin Bey. Yapmış olduğunuz bu çalışmalarda sizlere kimler yardımcı olmaktadır?

Yar. Doç. Hüseyin Sami Öztürk: Başta Kültür ve Turizm Bakanlığımızın izni ve desteği ile bu çalışmalarımızı yürütüyoruz. Yine Bilecik Arkeoloji Müzesinin de desteklerini alıyoruz. Arkeolojik çalışmalar, zor ve meşakkatlidir. Özellikle yerel yönetimlerin ve bölgede bulunan halkın desteği olmazsa bu çalışmalar çok sağlıklı yapılamaz. Osmaneli Belediye Başkanı Münür Şahin beye bizlere vermiş olduğu destekten dolayı çok teşekkür ediyoruz. Osmaneli bölgesinin tarihinin gün yüzüne çıkmasında Belediye Başkanı Münür Beyin çok büyük katkıları olmuştur. Bu çalışmalar kısa vadeli değil, çok uzun sürecek çalışmalardır. Onun için de hem yerel yönetimlerin, hem bölge halkının her zaman desteklerini bekliyoruz. Şunu da belirtmek istiyorum ki, yapmış olduğumuz çalışmalarda Osmaneli Belediye Başkanı Münür Şahin beyin haricinde diğer yerel yönetimlerden çok ta yardım göremedik. Başkan beyin bizlere yardımcı olmaları için görevlendirdiği Remzi ve Süleyman Beyler ile birlikte çok daha rahat bir çalışma ortamı yakaladık. Ben şahsım ve ekibim adına başta Belediye Başkanımıza ve belediye ekibi arkadaşlarımıza teşekkürlerimi sunuyorum.

arkeologlar-tas-(8).jpg

Mehmet Erdem: Hocam bulduğunuz antik eserler bundan sonra ne olacak, nerede saklanacak, nerede sergilenecek?

Yar. Doç. Hüseyin Sami Öztürk: Yapmış olduğumuz çalışmalarda ortaya çıkardığımız tarihi eserler, Eskişehir Koruma Kurulunun kararı, Bilecik Arkeoloji Müzesinin ve Osmaneli Belediyesinin destekleri ile Osmaneli ilçemizde bulunan Kilisenin bahçesinde sergilenecektir. Çıkardığımız tarihi eserlerin temizlikleri yapıldıktan sonra, kilisenin bahçesine sabitlenerek konulacaktır. Yazılı taşların yanlarında günümüz Türkçesine çevirileri, hangi zamandan kaldıkları, hangi bölgede bulunduklarına dair bilgiler de yer alacaktır. Osmaneli Belediyesi kilisenin etrafını daha korunaklı hale getirerek, burasını açık hava müzesine dönüştürecektir.

arkeologlar-(3).jpg

Mehmet Erdem: Sayın Hocam. Osmaneli ilçemizde tarihimize ışık tutacak, bu toprakların geçmiş medeniyetlerini ortaya çıkaracak çalışmaları yapmanızdan ve gazetemiz aracılığı ile, yapmış olduğunuz çalışmaları Osmanelili hemşerilerimizle paylaşmanızdan dolayı sizlere ve ekibinize şahsım ve Osmaneli Haber gazetesi adına teşekkürlerimi sunuyorum.

Yar. Doç. Hüseyin Sami Öztürk: Mehmet Bey. Bende bizlere göstermiş olduğunuz bu ilgiden dolayı sizlere teşekkür ediyorum. Bilecik bölgesinde Osmaneli Haber Gazetesinden başka bir gazetenin bizlerin çalışmalarına ve bizlere böyle ilgi göstermediğini belirtmek istiyorum. Yukarıda da belirtmiştim fakat bir daha söylemekte fayda görüyorum. Tarih geleceğimizi yönlendirmede bizlerin en büyük rehberidir. Halkımızdan ricam, buldukları tarihi eserleri ne olur kırıp parçalamasınlar, yanlış işlerde kullanmasınlar. Bulduklarını Devletin resmi makamlarına bildirsinler. Çünkü bu eserler, bizlere buralarda binlerce yıl önce de yaşayan insanların var olduğunu gösteriyor. Bu insanlar başka medeniyetlerden olabileceği gibi bizlerin ataları da olabilir. Geçmişimize sahip çıkalım, geleceğimize güvenle bakalım. Teşekkür ediyorum.

Bu haber toplam 8012 defa okunmuştur
Etiketler :
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum