MEHMET ERDEM

MEHMET ERDEM

OSMANELİ KAYMAKAMIMA ARZUHALİMDİR

A+A-

15 Kasım 2019 Cuma günü. Cuma namazından sonra, gazetemizde çıkan resmi ilanların faturalarını onaylatmak için Osmaneli Kaymakamlığındayım. Cuma günü olması hasebiyle Saat 13.40 gibi Osmaneli kaymakamlığı yazı işler şefliğine geldim. Malum Cuma namazına giden arkadaşlar 5-10 dakika geç kalabilirler. Bu bence normaldir. Saat 13.40 gibi yazı işleri şefliğine geldiğimde odada kimsenin olmadığını gördüm. İşlerimin aciliyeti nedeniyle işimin de bir an önce görülmesini istiyorum. Neyse Kaymakamlık makamındaki arkadaşlar bir çay söylediler ve “Hele bekle birazdan abimiz gelir” dediler. Ben bekliyorum ama çay beklemiyor, benim çay bitti, benim faturaları imzalayacak şef hala makama gelmedi. Saat 13.55. Nerdeyse Cuma namazı biteli 45 dakika olmuş. Fakat Osmaneli Kaymakamına en yakın çalışan memur, hala makamında yok. Birden aklıma 31 Mart seçimleri geldi. Benim faturalarımı imzalayacak olan şef, Akp’den Osmaneli Belediye Başkan adayı olmuştu. İktidar partisinden olması hasebiyle garanti gördüğü seçimleri de açık farkla kaybetmişti. Seçim bitti, arkadaş görevine hemen geri döndü. Şimdi düşünüyorum da bu arkadaşın yerinde CHP’li veya İYİ Partili veya SP’li birisi olsaydı görevine kaç ay sonra dönerdi. Neyse, Osmaneli Kaymakamlığı Yazı İşlerindeki bir diğer arkadaş geldi de benim faturaları kaşeledi, mühürleri, imzaladı ve işlemi bitirdi. Bende evraklarımı alarak ilgili müdürlüklere bıraktım. 

Şimdi diyeceğim şu ki; Hak’tan, Hukuk’tan, Allah korkusundan bahsederek, milletin önüne çıkıp oy isteyenler, Milletin hakkını hukukunu koruyacakları adına söz verenler. Sizler sadece siyaset arenasına girdiğinizde mi bu sözleri veriyorsunuz? Hayır, verdiğiniz sözleri tutsanız amenna diyeceğim de, onları da yerine getirmiyorsunuz. Bildiğim kadarıyla memur olan herkes yemin ediyor. Hele ki geçmişinde milletin önüne geçip namaz kıldırıp, sonrasında milletin hizmetinde olacağına dair memurluk yemini edip, sonrasında siyasete girip millete hizmet edeceğine söz verenler. Seçilemeyip memurluk hayatına dönünce, işinize zamanında gelmeyerek, vatandaşın zamanını gasp ederek, vatandaşın zamanından çalmayı seçilemeyişinizin intikamını almak olarak mı görüyorsunuz? Bu bir vebal değilmidir?

Buradan Osmaneli Kaymakamı Sayın Naif Yavuz’a Sesleniyorum.

Sayın Kaymakamım!

 Osmaneli ilçemizde “DEVLET” sizsiniz. Siyasiler gelip geçicidir. Sizin emrinizde çalışan herhangi bir memur kanuni çerçevede, iktidar veya muhalefet partilerinin herhangi birisinden, herhangi bir seçimde aday olabilirler ki; en doğal haklarıdır. Seçilirlerse amenna, seçilemezlerse görevlerine geri dönerler. Fakat görevlerine geri döndüklerinde, siyasi işleri bitmiş olup, memuriyete dönmüş olurlar. Memuriyete döndükleri andan itibaren de, memurluk kurallarına ve çalışma şartlarına uymak zorundadırlar. Mesailerine zamanında gelip, zamanında çıkmak gibi. Fakat bugün Osmaneli ilçemizde, memur iken siyasete bulaşıp, kaybedince tekrar memuriyete döndüğü halde kendisini hala iktidar partisinin bir siyasi figürü gibi görüp, Sosyal Medya Hesabında hala kendisini “Osmaneli Belediye Başkan Adayı”  göstermesinde bir sakınca görmeyen ve size en yakın çalışan memurlar vardır. Türkiye Cumhuriyeti hakikaten Milletin oluşturduğu bir Cumhuriyet Devletimidir? Yoksa İktidar da olan bir partininin mensuplarının Devleti midir?

Geçmişte İktidar Partisinden Belediye Başkanı Adayı Olmuş, fakat kazanamayınca geri dönmüş bir memurunuzun işine 45 dakika geç gelmesi, sizce normalmidir? Bu sadece dün gerçekleşmemiştir. Bu kişi iktidar partisi haricinden bir partiden aday olsaydı, bu kişiye gösterdiğiniz müsamahayı, diğerine de gösterirmiydiniz? 

Saygılarımla.

Hoşça ve Dostça Kalın.

 
Bu yazı toplam 4518 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum