Şehirlerin güzelliği caddelerinin, sokaklarının, park bahçelerinin temizlikleri ile ölçülür. Bu sayılanlar yaşayanlar içindir. Şehirlerde yaşayanların rahatladı için temizlik islerinden  belediyeler sorumludur. Belediyeler araç ve gereçleri ile, temizlik işçileri ile şehirlerin cadde ve sokaklarını temizlemek için hem çaba hem de para harcarlar. Aslında harcanan paralar bizlerin, yeni o şehirde yaşayanların ceplerinden çıkar. Bizler yaşadığımız şehirlerde ne kadar temizliğe önem verirsek hem cebimizden daha az para çıkar, hem de daha güzel bir şehirde yaşamış oluruz. Birde şehirlerimizin mezarlıkları vardır. Öyleki bazı şehirlerde ki mezarlıklar tarihi konumları ve temizlikleri ve bakımları ile bulunduğu şehir ile özdeşleşmişlerdir. Şehrin insanları vefat etmişlerine duydukları saygıdan dolayı mezarlıklara ayrı bir özen gösterir. Aynı özeni belediyeler de gösterip uygularlar. Mezarlıkların bakım ve temizlikleri her ne kadar belediyelere ait olsa da, belediyeler mezarlıklara bekçi mi dikmek zorundalar. Her yerde olduğu gibi ilçemizde de bazı kendini bilmezler, şehrin en bakımlı en güzel olması gereken bir yeri, yarın anasının, babasının tabutta kendisinin defnedileceği, belki de şu anda dedesinin veya ninesinin kabrinin bulunduğu mezarlığa saygı duymayıp duvarlarını çirkinleştiriyorsa bu kişilere belediye ve yapsın, başkan ve desin. Belediye başkanının mezarlık duvarına da bekçi koyacak hali yok artık. Şehrin temizliğinden esas sorumlu olanlar o şehirlerde yaşayanlardır. Mezarlıklarına özen gösterenler de insana saygısı olanlardır.