MEHMET ERDEM

MEHMET ERDEM

GEREĞİNİ YAPMAK, SİZE DÜŞÜYOR!

A+A-

Demokrasinin vazgeçilmez tek unsurlarıdır Siaysi Partiler. Demokrasi; Halkın her kesiminin Parlamentoda temsil edilmesi, bunun için de siyasi partilerin var olması gerektiği bir rejimdir. Her ne kadar ülkemizde Siyasi Partiler, ülkemizi Demokrasi ile idare edeceklerini iddia etselerde, kendi içlerinde maalesef Demokrasinin kurallarını uygulayamamakta, demokrasiyi işletememektedirler.  Bunun örneklerini Türkiye’de sayısını artık bilemediğimiz, bütün siyasi partilerde görmekteyiz. Bazı partiler kısmen kuralları uygulamak şartı ile milletin gözünün önünde Demokrasicilik oyunu oynamaktadırlar. 
Siyasi partilerde Demokrasinin ilk adımı Delege seçimleri ile başlar. Sonrasında seçilen delegelerin Belde, İlçe ve İl Yönetimlerini seçmeleri ve İl Genel Kurulunda seçilen delegelerin de Genel Başkanı ve Genel Merkez Yönetim Kurulu üyelerini seçmeleri ile nihayete erer. Ülkemizde Demokrasinin bu kuralını ve 2820 Sayılı Siyasi Partiler ve Seçim Kanununun emirlerini uygulayan ve yürüten kaç tane Siyasi Parti vardır? Diye soracak olursanız; Derim ki; “Koskoca bir "Sıfır" dır” 
Demokrasinin temeli, delege seçimi yapmaktır. İlçe, İl veya Genel kurul yapmak, Delege seçiminden daha kolaydır. Her siyasi parti, Milletvekili Genel seçimlerinde ilçe bütününde almış olduğu oya göre delege seçimi yapar. Delege seçimleri, ilçede bulunan mahalle ve köylerde alınan oya göre ayrı ayrı yapılır. Örneğin, A Partisinin bir mahallede üyesi sayısı 100 olsun. Seçimlerde almış olduğu oy oranına görede, o mahalleden ilçe genel kurulunda oy kullanacak 35 adet delegesi olsun. O siyasi parti belirttiği gün ve saatte o mahallenin merkezi bir yerinde bütün üyelerinin katılımı ile delege seçimi yapar. Delege seçiminde oy kullanan 100 üye beyaz bir dosya kâğıdına seçilecek 35 üyeyi yazar. Kullanılan oylar içerisinde en çok oyu alan 35 üye ilçe seçiminde oy kullanmaya hak kazanır. İşte Demokrasi denen yönetim şekli de, rejim de budur, bu kadar da basittir. Yukarıda da dediğim gibi, ülkemizi Demokrasi ile yöneteceğini iddia eden hangi parti bu kuralları uygulamakta, hatta 2820 Sayılı Siyasi Partiler kanununun emri olan hükümlerine uymaktadırlar. Siyasi Partilerde uygulanan Demokrasi, İlçe Başkanı ve yanındaki üç beş adamı otururlar, ilçe genel kurulunda oy kullanacak 400 delegeyi, mahalle ve köy olarak yazarlar. Sonra da üyelere parti binamızda şu tarih ve saatte delege seçimi yapılacaktır, buyurun gelin derler. Fakat üyelerin %80’inin bu duyurudan haberi olmaz. İlçe Başkanı ve o üç beş adamının yazmış olduğu delege listeleri gelenlerce sandığa atılır ve Delege seçimi, Pardon Demokrasinin kuralı yerine getirilmiş olur. İlçe Başkanı ve üç beş adamının listelere yazmış oldukları kendi adamları, hanımları, çocukları, gelinleri, damatları ve sülalelerindeki parti üyeleri, ilçede oy kullanacak 400 delegeyi oluşturur ve bunlarda ilçe başkan ve yönetimini seçerler. İlçe delegelerini yazan ilçe başkanının karşısına çoğu zaman aday bile çıkmaz, çıkamaz. Çıkan olursa da eğer delege yazılmış ise, kendi oyundan başkasını alamaz. İşte ülkemiz siyasi partilerinde uygulanan, yürütülen ve işleyen DEMOKRASİ budur.  Partinin kurucuları, Partide görev yapmış kişiler, yıllarca partinin genel ve yerel seçimlerinde koşturmuş üyeler, cebinden para harcayıp seçim çalışmalarına katılmış neferler, çoluk çocuğunun zamanını ve nafakasını partisi için harcamış gönüllüler, kongre günü geldiğinde bir de bakarlar ki, delege listelerinde isimleri yok. Yıllarca emek verdikleri partilerinin kendilerince benimsedikleri ilçe başkanını seçmek için oy dahi kullanamıyorlar. Sonra o kongrede Ankara’dan gelen Genel Merkez yöneticisi konuşma yapar. “Bizler şu kadar yıldır iktidardayız veya iktidara geleceğiz, ülkemize Demokrasiyi getireceğiz, bizler dava adamıyız, birlik, beraberlik içinde el ele, gönül gönüle bütün üyelerimizle birlikte ülkemizi refaha kavuşturacağız. Parti üyelerimiz olarak sizler bizlere inanın ve güvenin” diye daha uzun uzadıya nutuk atarlar. 
Sonuç olarak; 
Ülkemizdeki, sayısını bilmediğim siyasi partilerimizin bütün üyelerine soruyorum. Bu yazdıklarımı partilerinizde yaşadınız mı? Yaşamadınız mı? Eğer dün yaşamadıysanız, en kısa zamanda yaşayacaksınız. Parti içi Demokrasisinin ne kadar acımasız ve tek adamlığa hizmet eden bir sistem olduğunu göreceksiniz. 
Bu satıların yazarı olarak; iktidarından muhalefetine, Demokrasinin vaz geçilmez yegâne unsuru olan bütün siyasi partilerimizin, bütün üyelerine soruyorum. Sizler hala partiniz içerisinde, Parti Demokrasisinin uygulandığına inanıyormusunuz? İnanıyorsanız, sizleri hiç yerine koyanlar tarafından yönetilmeye layıksınızdır. İnanmıyorsanız; Eeeee O zaman da gereğini yapmak için daha ne bekliyorsunuz? Gereğini yapmanızıda ben söylemeyeyim artık. Madem bir partiye üye olacak kadar siyasetle ilgilisiniz, gereğini de siz bulunuz. Benden bu kadar!
Hoşça ve Dostça Kalınız!!!

 

Bu yazı toplam 6441 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.