MEHMET ERDEM

MEHMET ERDEM

ERTUĞRUL OLSUN!!!

A+A-

Bilecik Valisi Tahir Büyükakın Bey, ortaya öyle bir şey koydu ki, bir haftadır bunu tartışıyoruz. Bilecik’in ismi “ERTUĞRUL” olsun mu? Olmasın mı?

Bilecik ili (Bilecik diye yazarken sadece merkez ilçeyi değil, bütün ilçe, belde ve köylerini kast ediyorum) Türkiye’nin en geri kalmış illerinden birisidir. Hem de Türkiye’nin en gelişmiş bölgesi olan Marmara bölgesinde yer almasına rağmen. Bilecik’i Bursa’nın, Eskişehir’in ilçesi sananlar var. Urfa’nın ilçesi Birecik ile karıştıranlar var. Yine Bilecik’in ismi 1926 yılında kanun ile onaylanarak Bilecik olmuş. O tarihe kadar “ERTUĞRUL” Vilayeti olarak gelmiş. Sayın Valimizin de “ERTUĞRUL” olsun mu diye ortaya fikir atarken bir art niyetinin olduğunu sanmıyorum. Fakat sosyal medyaya baktığımızda, aman Ya Rabbi kıyametler kopuyor. Olsun diyenler, olmasın diyenler. Bu konuda da vatandaş yine ikiye bölünmüş durumda.

Geçtiğimiz hafta boyunca Bilecik’te sempozyum düzenlendi. Bilecik’in marka şehir olması için oturumlar yapıldı, konferanslar verildi. Bilecik’in tarihi, Tarımı, Turizmi masaya yatırıldı. Elbette ki bu gibi çalışmalar çok güzel. Fakat bu sempozyumda, Bilecik’in tarihini, turizmini, tarımını, sanayisini kimler tartıştı, kimler konuştu. Bilecik dışındaki üniversitelerden gelen hocalar, prof.’lar, doçentler. Peki, Bilecik’i marka şehir yapmak adına düzenlenen sempozyumda, Bilecik’in dinamikleri nerede? Sanayicisi, Esnafı, Sivil Toplum Kuruluşları, Üst Düzey Bürokratları, seçilmişleri nerede? Bilecik marka şehir olacaksa, kendi dinamikleri ile olacak.

Yıllardır hastanesi olmayan, eğitimi alt düzeyde olan, İlçe bağlantı yolları tarla yolu gibi olan, Bilecik Yenişehir yolunu dahi yapmayı beceremeyen bir Bilecik, ismini ERTUĞRUL yaparak mı şaha kalkacak. Elbette ki ortaya atılan “ERTUĞRUL” olsun mu sözü de tartışılmalı, konuşulmalı. Getirisi ne olur, götürüsü ne olur diye hesap edilmeli. “ERTUĞRUL” Türk Milletinin bir değeri. Tarihi bir şahsiyeti. Cihan İmparatorluğunun temel taşı. Fikir babası. Tamam da Yedi yüz küsur senedir bu topraklarda yatan “ERTUĞRUL GAZİ” Hazretleri, senede sadece iki gün aklılarla gelip, 363 gün anılmazken, çevrilen bir dizi ile mi akla gelmeliydi? Hiç kimse neden Bilecik’e “ERTUĞRUL” ismini vermeden önce , “ERTUĞRUL”un ruhunu bu topraklarda yaşayanlara vermeyi düşünmedi, düşünmüyor da, sadece ismi değiştirmeyi düşünüyor. Bilecik’i bu güne kadar yönetenler, ERTUĞRUL GAZİ’ye yakışır bir Bilecik’i meydana getiremediklerini neden düşünmezler de sadece onun isminden faydalanmak isterler. Ülke gündeminde olduğu gibi, Bilecik’te de her şey günlük düşünülüp, günlük yaşanmaya devam ediyor. Ben yaptım oldu, ben yaparsam en iyisini yaparım, benden başka kimse düşünemez ve yapamaz mantığı hala devam ediyor. Elbette ki Tarihi bir şahsiyetimiz olan “ERTUĞRUL” ismi Bilecik’e verilir ve yakışır da. Ama bu konuşarak, tartışarak yapılsa daha iyi değil mi? “ERTUĞRUL” isminden önce Bilecik tarihinin, Kültürünün, tarımının, turizminin, sanayisinin ve en önemlisi “ERTUĞRUL”un ruhu ile verilecek eğitim düzeyinin en yukarılara çıkarılması gerekmiyor mu? Önce bunlar yapılsa, Bilecik “ERTUĞRUL GAZİ”ye yakışacak bir şehir haline getirilse, bu yönde çalışmalar yapılsa da ondan sonra Bilecik’in ismi “ERTUĞRUL” olsa daha iyi değil mi? Köşeleri kısadan dönmek huy olmuş galiba. Bileciklinin muayene olacak doğru düzgün bir hastanesi yok iken, Bilecik’li Yenişehir’e mevcut yoldan gitmeyi azap sayarken, sanayisi tam gelişememişken, tarımı yerlerde sürünürken, Bilecik’in adı “ERTUĞRUL” olsa ne olur, Bilecik olarak kalsa ne olur. “ERTUĞRUL” ismi olmasıyla bu dediklerim bir günde olacaksa, Bilecik çağ atlayacaksa, benim oyum EVET. Bilecik’in ismi “ERTUĞRUL” olsun.

İsimlerin değişmesi önemli değil, mühim olanı zihniyetlerin değişmesidir. 

Bu yazı toplam 3185 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.