Bundan yaklaşık 3 yıl önce yine bir Kurban Bayramı sonrasında yani 6 Eylül 2017 tarihinde “ÇOCUK ÖLÜMÜ DOĞACAK, DİRİ Mİ DOĞACAK” başlıklı bir köşe yazısı yazmıştım. Yazmış olduğum bu köşe yazısı İYİ Parti’nin resmen kuruluşundan yaklaşık bir buçuk ay önce idi. Yani Parti daha resmen kurulmamıştı. Yazdığım o yazıda, İYİ Parti’nin Bilecik’te ki yapılanmasını konu almıştım. İşte o yazıda demişim ki; “Önderliğini MHP’den dışlanan ve ihraç edilenlerin yaptığı yeni partinin kuruluşu Kasım ayından, Ekim ayına çekildi. Yeni parti merkeze oturacak gibi. Geçtiğimiz hafta bir TV kanalına çıkan, MHP Eski Genel Sekreteri Koray Aydın, kurulacak olan yeni partiye katılma kararı almıştı. Koray Aydın’dın söylediğine göre, kurulacak olan parti, MHP’nin devamı olmayacak. Her etnik kesimden, her mezhepten, her siyasi görüşten oluşacak. Merkezde siyaset yapacak olan partide olması gereken de bu. 1980 İhtilalinden sonra Turgut Özal’ın kurduğu ANAP gibi 4 eğilimde yeni kurulacak olan partide birleşmeli ve temsil edilmeli. Fakat ben yeni kurulacak olan partinin Bilecik teşkilatlarının nasıl şekilleneceğini merak ediyorum. Yeni kurulacak olan partinin il ve ilçe teşkilatları MHP’de son dönemde görev yapıp, olağan üstü kurultay için imza verdikleri gerekçesiyle dışlananlardan mı olacak? Yoksa Koray Aydın’ın dediği gibi her kesimden insanlar mı bulunacak? Yeni bir Parti kuruluyor. Bu kurulan parti de kendisinin MHP’nin devamı olmadığını söylüyor. Şayet yeni kurulacak olan partinin teşkilat yapıları, son dönemde MHP’de görev yaparken imza verdikleri için dışlanan kadrolardan oluşacaksa, ahbap çavuş ilişkileri ile yeni teşkilatlar kurulacaksa ki Bilecik’te öyle görülüyor, bu çocuk ölü doğar. Yeni partinin tepesi her kesimden oluşurken, Bilecik ve Bilecik gibi il ve ilçelerde, sadece MHP’den dışlananlar parti yönetiminde olacaksa, büyük bir hayal kırıklığı meydana getirir. Biz merkezde olacağız, her kesim ve her görüşten insan bu partide yer alacak diye söylendikten sonra da kalkıp, sadece MHP’den dışlananlar ile partiyi kurmaya kalkışırlarsa, kurulacak olan partinin de MHP’den bir farkı kalmaz. Sen, ben, bizim oğlan, körler sağırlar birbirini ağırlar düşüncesi ile hareket edilirse, yeni kurulacak olan partiye bel bağlayan, ümit besleyen kesimlerde büyük hayal kırıklığı olur ki, bu da çocuğun ölü doğmasına sebep olur, olacağa da benziyor. Bilecik’te yeni partinin kuruluşu ile ilgili kim ilgileniyor, kimler koşturuyor, kimler çaba sarf ediyor henüz belli değil. Yine bazıları kapalı kapılar ardında “Sadaka Saraydan Dışarı Çıkmasın” mantığı ile öbür tarafta biz vardık, burada da biz olmalıyız düşüncesi hareketiyle yeni kurulacak olan partinin teşkilatına çöreklenirlerse, büyük bir hayal kırıklığına sebep olurlar. Besmeleyi çektirmeden, El Fatiha’yı okuturlar ki, bunun da vebali de ağır olur. Mademki yepyeni bir parti, o zaman yeni yüzler, yeni siyasetçiler, özellikle bayan ve gençler. Mademki adı da Merkez Demokrat Parti, her etnik kesimden, her mezhepten, her yaştan, her görüşten insanın yer alacağı, her kesimin adil bir şekilde temsil edileceği bir parti. Haznesinde barutu kalmamış eski toplarla yola çıkılırsa, menzile erişmek imkânsız olur. Benden söylemesi” diye yazmışım. (Yukarıda geçen MERKEZ DEMOKRAT PARTİ” vurgulaması o günlerde partinin bu isimle kurulacağı yönündeki söylemlerden dolayı yazılmıştı. Sonradan Partinin adı İYİ Parti oldu.)
Daha Parti kurulmadan önce yazmış olduğum yazımdaki Bilecik tespitlerimin %90’ı gerçekleşti. Parti’nin İl Başkanı, İl Yöneticilerinin çoğunluğu, ilçe başkan ve yöneticilerinin çoğunluğu MHP’den dışlanan isimlerden oluştu. Yeni bir parti kurulurken, teşkilat yapılarının Kes, Kopyala, Yapıştır mantığı ile oluştuğundan ve Partinin kuruluşundan itibaren İl’de 3 kişinin hâkimiyet kurmasından dolayı, parti istenilen ve beklenilen seviyeye bir türlü çıkamadı. 
Not: Yazının İkinci Bölümünü Cumartesi günü osmanelihaber.com.tr sitemizden okuyabilirsiniz.