Osmaneli Belediye Başkanı Münür Şahin, Osmaneli ve ülke genelinde işten çıkarmalara dikkat çekti. Ekonomideki olumsuz bir gelişmede en kolaycı yöntem olarak işçi çıkartılmasını doğru bulmadığını belirten Münür Şahin çalışanları işlerinden çıkarmadan işyerlerinin, ücretsiz izin, yıllık izinle kullandırma, geleceğe yönelik fazla mesai talebiyle izin verme, ekonomik daralmayı tüm çalışanların patron, yönetici ve işçilerin eşit yüklenmesiyle, işçi çıkarmaya gerek kalmayacaktır diye belirtti. Münür Şahin yaptığı açıklamada “ Üzülerek görüyoruzki ekonomideki en ufak bir talep azalmasında,ekonomik göstergelerde olumsuz bir gelişmede en kolaycı yöntem seçilmekte ve işçi çıkartılmaktadır. Bu ülkenin yetiştirdiği,topluma ve emeğe saygılı olması gereken yöneticilerin ilk tercihi eleman çıkarmak, patronlarına işçi çıkarmayı tavsiye etmek.En kolaycı yöntem çalışanları işinden etmek. İşini kaybedenlerin durumları,aileleri,sorumlulukları, mali yükümlülükleri patronları,yöneticileri hiç ilgilendirmiyor. Patronların kardan fedakarlık etmek istemiyor,yöneticiler kendi rahatlarını ve kendi gelirlerini düşünüyor. Bu kış gününde işten çıkartılan emekçilere yine yerel yöneticiler,iktidarda olan siyasiler kısaca bizler sahip çıkıyoruz. Oysaki çalışanları işlerinden çıkarmadan işyerlerinin alabileceği bir çok önlem var. Ücretsiz izin,Yarım ücrtle izin,yıllık izinleri kullandırma,geleceğe yönelik fazla mesai talebiyle izin verme,ekonomik daralmayı tüm çalışanların patron,yönetici ve işçilerin eşit yüklenmesi.Bu tedbirler uygulandığında inanın işçi çıkarma en alt seviyelere düşecek.Türkiye bugünlerde ABD,AB,NATO ve emperyalist diğer dış güçlerin büyük oyunlarının hedefi.Bir yandan Türkiye düşmanı ne kadar terör örgütü varsa bu ülkelerin acık destekleri ile ülkemizde içi kargaşa çıkarmaya çalışlıyor. Komşu ülkelerin toprakları Türkiye düşmanı terör örgütlerinin üssü olarak kullandırılıyor.Ekonomik olarak Türkiye’yi yıkmak için sahnelenen tezgahlar yüksek kurlarla karşımıza çıkıyor.Sözde ekonomist,sözde eski bankacılar,ard niyetli basın ve siyasetçiler TV lerde,basında sahne alıyor.Sanki bu ülkenin ekmeğine yememişler,sanki bu ülkenin imkanlarından yararlanmamışlar.İnsafsızca sistemi,merkez bankasını eleştiriyorlar.Çoğu ard niyetli ve ülke eknomisinin bozulmasını heyecanla bekliyorlar.İki banka borç para ile dolar alarak kurların yükselmesini arttıracak,kendilerine fayda sağlıyacak ahlaksızca yabancı para(dolar) stoklıyorlama hainliğini yaptı. Bazı hainler anayasa değişikliğini,başkanlık sistemini bahane ederek mecliste Türkiye’nin itibarını saracak eylemlerde,hareketlerde bulunuyorlar.Onlar için Türkiye önemli değil.En kötüsüde Atatürkcü geçinip Misakı Milli sınırlarının bile ne anlama geldiğini unutuyorlar.Bazılarıda iktidar olmayı değil,muhalefeti siyasette hedef aldıkları için koalisyon umutlarının yok olduğunu görünce çıldırıyor. Her şey halkın gözleri önünde gerçekleşiyor.Halk millete gitmekten korkanlarıda,her korkmadan kendine müracat edenleride görüyor.Çıkarları uğruna Teröre destek olan HDP yle,terör örgütleriyle aynı safta yer alanları hayretle izliyoruz.Tabikide hiçbir şey unutulmayacak ve bu zor günlerde ihanet edenler bir gün bedelini ödeyecekler. Bu zor günlerde hepimize büyük görevler düşüyor.Gencecik askerlerimizin,polislerimizin vatan için,bayrak için birbiriyle yarışarak şehadete koştuğu bugünlerde,bizlerin kamu sektörüyle,özel sektörüyle çok daha çok çalışmak,çok dikkatli hareket etmek.birlik ve beraberlik içinde hedeflere yürümek görevimiz var.Ne dolara,ne koalisyon hırsına,ne de çıkarlar uğruna ihanete gösterecek tahammülümüz kalmadı.Herkes kendine çeki düzen vermeli ve şehitlerin ailelerini üzecek ihanet içinde olmamaldır. Patronlardan,yöneticilerden beklentimiz Türkiye’nin içerden,dışardan terör ve ekonomik saldırılara direndiği,dersini verdiği dönemde, en ufak bir ekonomik daralmada işçi çıkarmakdan vazgeçmeleridir.Hiç bir şirket ek yükler alarak kapının önüne koyduğu işçilerin vebalini ödiyemez.Terörün ekmeğine yağ sürmemek için bırakın işçi çıkarmayı her işverenin ilave bir kişi istihdam etmesi gerekir.Unutmayalım bu zor günlerde kimin hangi safta olduğunu ibretle izliyor ve gelecekte kimi saygıyla,minnetle,kimide nefretle anacağımızı planlıyoruz.”