MEHMET ERDEM

MEHMET ERDEM

BİZİ SİZ KÖTÜ YAPTINIZ

A+A-

Bizleri yaradan Yüce Rabbimizin ilk emri “OKU” olmuştur. Okumak; eğitime atılan ilk adımdır. Her işin başı eğitim, eğitimin başı da okumaktır. Ülkemizde eğitim öğretim İlk ve Ortaokul seviyesinde Devlet eliyle yapılmaktadır.Devletin (Milli Eğitim Bakanlığının) belirlemiş olduğu müfredat üzerinden, çocuklarımıza okullarda eğitim ve öğretim verilir. Yeterli olup olmadığı, müfredatın milli ve manevi değerlere uyup uymadığı, fen bilimlerinin yeterince okutulup okutulmadığı yıllardır tartışılır durur. Demek ki bizim sağlam bir eğitim öğretim programımız yok. Öyle olsaydı, her hükümet değişikliğinde değişen Milli Eğitim Bakanları, kendilerine göre bir müfredat belirlemezlerdi. Hatta aynı partinin bakanları bile, kendisinden önceki bakanın belirlemiş olduğu müfredatı sil baştan ederek kendisine göre bir eğitim düzeni kurmazdı. Partilerin seçilen milletvekilleri arasında kendi meslek dalları ile bakan yapılan sayısı çok azdır. Bakınız bugünkü Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Denizcilik Yüksek Okulu 4 yıllık makine bölümü, daha sonra İ.Ü. Hukuk fakültesini okumuş ve bitirmiş. 1990 yılında Malmö’de bulunan Dünya Denizcilik Üniversitesinde master derecesini Gemi İşletmeleri Teknik Yönetimi alanında yapmış. Milli Eğitimle, öğretmenlikle bugüne kadar alakası olmamış bir kişi ve şu anda Türkiye Cumhuriyetinin En önemli bakanlığı olan Milli Eğitim Bakanlığının başında. Bu yazıyı kaleme almamın sebebi, Gazetemizin bugünkü Manşet Haberi. O haberde de yazdığımız ve fotoğrafladığımız gibi Osmaneli’nin tam merkezindeki bir okulun duvarlarına yazılan yazılar. Bilmiyorum ama, muhtemelen bu yazıları yazanlar da o okuldan ve diğerlerinde okuyan veya mezun olan körpecik çocuklarımızdır. Şayet o okulda “NE DERLER” eğitimi yerine, “DEĞERLER” eğitimi verilebilmiş olsaydı, Atatürk İlkokulunun duvarlarına bu yazılar yazılmazdı. Bence Atatürk İlkokulunun duvarlarını yaz boz tahtasına çevirenler çocuklar değil, o çocuklara yeterli eğitimi veremeyen müfredat ve “NE DERLER” eğitimine zorlanan öğretmenlerdir. Eğitim ve öğretim öyle bir hal almış ki, yukarıdaki idarecisinden, en altta ki öğretmene kadar vurdumduymaz bir yapıya bürünmüş. Osmaneli’nin tam merkezindeki bir okulun duvarları çirkin yazılarla donatılmış, bu yazılar uzun bir süre o duvarları Süslemiş! Ne o okuldaki öğretmen, ne okul müdürü, ne Milli Eğitimin en üstündekiler bu yazıları ortadan kaldıracak bir işlem yapmamışlar. Bakınız o yazıları ilkokul birinci sınıfa giden bir çocuk her teneffüste okuyor. O yazılardan belki de kendisine bir pay çıkartıyor. Üç beş yıl geçtikten sonra da kendisi gidip başka duvarlara çirkin yazılar yazıyor. Peki, burada suçlu o

bizi-siz-kotu-yaptiniz.jpg

lan kim. O duvara yazı yazan mı? Böyle yerlere çirkin yazılar yazılmasının kötü olduğunu o çocuklara öğretemeyenler mi? Okul duvarındaki yazı bir iki ay o duvarda kalmasına rağmen onu silemeyen okul ve milli eğitim idarecileri mi? Bakınız o duvar da bir yazı vardı. O yazı “BİZİ SİZ KÖTÜ YAPTINIZ” dı.

Acaba diyorum, özellikle okul duvarına bu yazıyı yazan çocuk bir şeyi ima ederek mi o yazıyı yazdı? Bizi siz kötü yaptınız derken kimi, kimleri muhatap aldı? Ne dersiniz Sayın Milli Eğitim idarecileri, Okul İdarecileri, Öğretmenler. O yazıyı okuyup üzerine bir şeyler alınmadınız mı hiç. Hakikaten bu çocukları, bu gençleri kim kötü yaptı? Eğitimle uğraşacaklarına siyasete kafa yoran Milli Eğitim idarecilerimi? Ben sadece sınıfıma girer dersimi anlatırım gerisine karışmam diyen öğretmenler mi? Ne dersiniz?

Bu yazı toplam 2847 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum