“BİR DERDİM VAR BİN DERMANA DEĞİŞMEM”
Gönül ne gök ne ela ne lacıverd arıyor,
Ah bu gönül kendine derd arıyor
Fuzulî
Eskiden aranan bir şey olan dert kavramı şu anda toplumumuzda önemini yitirmiştir. İnsanlar çok dertliyim deyip ele avuca sığmaz nedenlerle kendilerini meşgul edip, bu konudan rahatsızlık duyuyorlar. Yeni moda dertlerimizin aslında önemsiz olduğunu başımızdan savmak isteyerek kanıtlıyoruz.
Toplumumuzda kullanılan şu cümle”Dertsiz başına dert arama” aslında her şeyi özetler niteliktedir. Bu cümleden yola çıkılarak söylenebilir ki insanların takıntıları, gerçek bir dert sahibine göre denizde damla bile değil.
Efendimsin cihanda i’tibarım varsa sendendir
Miyan-ı aşıkında iştiharım varsa sendendir
Şeyh Gâlib
Belki de derdin geldiği yeri unuttuk. Gelen her şeyin ‘O’ ndan geldiğini unutmasaydık -Galib Dede gibi- o zaman O’ndan gelen her şeye boyun eğer kimden geldiğini bilir, mutlu olurduk.
Şeb-i yeldayı müneccimle muvakkıt ne bilir;
Mübtela-yı gama sor kim geceler kaç sa’at
Sabît
Ne güzel demiş Sabit; en uzun geceyi ne gökbilimci, ne takvimci bilir? Dert sahibine bir sor ki geceler kaç saat?
Hem zamanın farkına varan hem dertten uyuyamayan birisidir dert sahibi, şimdi ise dert sahibi gamdan rahatsızlık duyarken evvelden gamdan rahatlık duyulurdu.
Dertli olmayanın en büyük derdidir dertsiz olmak…
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.