Her Protokolde, her toplantıda, her törende, Çok Sayın Seçilmişlerimiz ve atanmışlarımız, Bilecik için “KURULUŞUN VE KURTLUŞUN BEŞİĞİ” diye söze başlayıp, sözlerini de bu cümle ile bitirirler. Elbette ki konuşurken bunları söylemesi kolay, cümleyi teleffuz etmesi de kulaklara hoş geliyor. Elbette ki Bilecik ili “KURULUŞUN ve KURTULUŞUN BEŞİĞİ” bunu kimse inkâr etmiyor zaten. Söylemlerde bunu çok güzel bir şekilde dile getiren “ÇOK SAYIN’larımız, Bilecik için fiiliyatta neler yapıyorlar acaba. 
Osmanelı’nın kurulduğu Söğüt ve Bilecik’te Osmanlı’dan kalma çok eser göremezsiniz. Çünkü Osmanlı daima ileri baktığından ve ileri gittiğinden, Söğüt’ten ve Bilecik’ten çıktıktan sonra bir daha geriye dönüp bakmamışlar. Ta ki Cennet Mekân Abdülhamid Han’a kadar. Söğüt ve Bilecik’te var olan birkaç tarihi eser diyebileceğimiz yapı da Abdülhamid Han döneminden kalma. Osmanelı Devleti Bilecik’te kurulduğu için sanki cezalandırılmış bir il gibi geliyor bana. Şu an itibariyle Türkiye’nin 81 ili dâhilinde en küçük illerden birisidir Bilecik. Sanki cezalandırma günümüzde devam ediyor. Yıllarca Hastane çilesi çeken Bilecik’te Şehir Hastanesi halen bitmedi. Bilecik –Yenişehir yolu Kerem ile Aslı aşkı gibi bitmez tükenmez bir safhaya girdi. İlçelerinin durumunu söylemeye lüzum var mı?
Burada esas değinmek istediğim konu Bilecik’i İstanbul yoluna bağlayan Meşhur GÜLÜMBE RAMPALARIMIZ. Bu rampalar yıllar önce iki şeritten üç şeride çıkartıldı. Bunu yapanlardan da Allah Razı olsun. Fakat Gülümbe Rampaları iki şerit yol iken inanın bu kadar kaza olmuyordu. Ne zaman üç şeride çıktı, yolda yeni düzenleme yapıldı, Gülümbe Rampaları adeta ölüm yolu haline geldi. Karayollarında birçok yol yapımında çalışmış eski Greyder Operatörü ağabeylerimle konuşuyorum. Hepsinin dediği ortak nokta, Gülümbe Rampalarındaki virajların eğimlerinin ters yönde olduğudur. Hele ki bu yolu bilmeyenler için bu yol adeta canavar haline dönüşüyor. Bir de en küçük bir yağmurda yolun asfalt zeminin sabundan bir farkı kallmıyor. Yolun asfalt zemininde araçların lastiklerinin tutunacağı hiçbir şey yok. Hemen hergün bir kazanın meydana geldiği Gülümbe Rampalarında daha 5 gün önce yine bir kaza meydana geldi. Yine Osmanelili bir ağabeyimiz kazada can verdi. (Allah Rahmet Eylesin) Tıpkı geçtiğimiz yıl Osmanelili Halil Özsoy gibi. Oysa kazanın oluş şekline baktığımızda kazalarda can veren her iki Osmanelili ağabeyimizin de hiçbir suçu gözükmüyor.  İl Koordinasyon toplantılarında Gülümbe rampasının yolları bazı belediye başkanlarımız tarafından gündeme getirildi. Fakat bundan önceki Karayolları Bursa Bölge Müdürü bu konuyu hep geçiştirdi. Bilecik Sakarya gazetesinde yapmış olduğumuz “BASIN MASASI” programlarında sadece ben, en azından 10 kez bu yolu gündeme getirdim. Fakat bugüne kadar hiçbir çare bulunamadı, bir düzenleme yapılamadı. Gülümbe Rampalarında daha kaç kişi can verecek, arkalarında boynu bükükler bırakacak. 
Çok Sayın Milletvekillerimiz Selim Yağcı, Yaşar Tüzün, Çok Sayın Valimiz Bilal Şentürk, Çok Sayın Karayolları Bursa Bölge Müdürümüz Turgay Çolak, Çok Sayın, Bilecik, Osmaneli, Bayırköy, Vezirhan, Gölpazarı Belediye Başkanlarımız. Devletin yapmış olduğu rutin hizmetleri bile iktidarlarına yani partilerine mal eden İktidarın Bilecik İl Başkanına, Her yapılana itiraz edip muhalefet eden Muhalif Partilerin İl Başkanlarına, Osmaneli, Gölpazarı, Bilecik Merkez İlçe Başkanları, Bayırköy, Vezirhan Belde Başkanları, Sizlere sesleniyorum. Bu yoldan günde yüzlerce, binlerce araç geçiyor. Osmaneli, Bayırköy, Vezirhan ve Gölpazarı’ndan günde yüzlerce öğrenci Bilecik’e okullara gelip gidiyor. Bunların içinde sizlerinde çocukları, kardeşleri ve yeğenleri var. Dün, Osmanelili Halil, bugün Osmanelili Fevzi ve daha yüzlercesi. Daha kaç kişi Gülümbe Ramplarına kurban edilecek. Daha kaç kişi anasız, babasız, evlatsız kalacak. Bilecik'in seçilmişleri olarak İstanbul seçimlerine ayırdığınız vaktinizin %10’unu da Bilecik’e, Gülümbe Ramplarına ayırın. Ya bu GÜLÜMBE RAMPALARINI temelli kapatın, ya da bu yolu yaptırın. Yoksa Bu yolda can verenlerin hepsinin günahı da, vebali de sizlerin boynunadır. Bunlara eski milletvekilleri ve belediye başkanları da dahildir.