ŞEHİT; Allah yolunda, din, vatan ve namus gibi kutsal değerleri uğrunda ölen; ruhunu Allah’a bedenini toprağa sunan, bir gül bahçesine girercesine şu kara toprağa giren eli öpülesi bir kahramandır. İnanç kültürümüzde özel bir yeri ve yüce bir değeri olan şehitlik, yüce dinimizin önemsediği ve teşvik ettiği bir rütbedir. İnsan çalışarak pek çok rütbe ve unvan elde edebilir. Bu rütbelerin başında hiç şüphe yok ki, şehitlik ve gazilik gelir. Çünkü bu rütbeler hayat karşılığında elde edilir ve inançla kazanılır. Hem hakkın, hem de halkın nezdinde şahadet mertebesine yükselmek, büyük bir mazhariyettir. Kur’an-ı kerim’de Allah şehitler hakkında şöyle buyurur;

“Allah yolunda öldürülenlere (şehitlere) ölüler demeyin. Bilakis onlar diridirler. Lakin siz onu anlayamazsınız.” (bakara, 154)

Bizzat peygamberimiz, bir defa değil birkaç defa şehit olmayı istemiş ve şöyle buyurmuştur:

"Ruhumu kudret elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, Allah yolunda savaşıp öldürülmemi, sonra tekrar dirilip savaşarak tekrar öldürülmemi, yine dirilip savaşta öldürülmemi arzu ederim."

Değerli dostlar; şehitlik olmadan vatan olmaz. Vatan bir toprak parçasıdır, ama her toprak parçası vatan değildir. Vatan, uğruna şehit olunan, can verilen kan dökülen, kanla canla bedeli ödenen toprak parçasıdır. "Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır." diyen şairin sözü bu anlamda çok anlamlıdır. Vatan insan için özellikle bir millet için mutlak gereklidir. Çünkü din, namus, şeref ve bağımsızlık gibi kutsal değerler ancak vatan sayesinde, hür ve özgürce korunur ve yaşanır. Bu sebepledir ki, atalarımız bu vatan için hiçbir fedakârlıktan kaçınmamış, kanlarını akıtarak onu düşmana teslim etmemişler; uğruna ölmeyi şeref bilmiş ve severek isteyerek şehit olmuşlardır. Yavrusu şehit olan analar, oğlu şehit olan babalar “vatan sağ olsun” diyerek evlatlarının şahadetiyle teselli bulmuşlardır. Ülkemizde halen evlatlarının Şahadetiyle teselli bulan analar, babalar vardır. Otuz yılı aşkın bir zamandır, ülkemizin Doğusunda ve Güneydoğusunda hemen her gün Vatan evlatlarını Şehit vermekteyiz. Onlar, Vatan evlatları makamların en yükseğine ererlerken, geride kalan bizler, acaba onların hatıralarına bir şeyler verebilmekte miyiz?

Son yıllarda ülkemizi bölüp parçalamak isteyen o kadar çok hain türedi ki, bu hainler her gün canımızı yakmaktalar. Olaylar o kadar sık olur hale geldi ki, artık sıradan hadiselermiş gibi gelmeye başladı bizlere. Geçmiş yıllarda Şehit haberlerini alınca meydanları dolduranlar, sokaklarda teröre karşı protesto eylemleri yapanlara rastlayamaz olduk. Ateş düştüğü yeri yakmakla kalıyor artık. Öyle günler geçirdi ki bu memleket, zaman geldi Şehidini taşıyacak uçak olmadı, helikopter bulunmadı. Yine zaman geldi Şehidini kamyonet kasalarında taşıdı. Şehitlerimiz Allah’ın indinde bulduğu değeri, insanların indinde bulamadı.

15 Temmuz Darbe girişiminde yaşanan olaylarda 200’den fazla Şehidimiz oldu. Allah hepsine rahmet eylesin. 15 Temmuz’dan bu yana, illerimizde, ilçelerimizde birçok meydana, caddeye, köprüye, okula, 15 Temmuz Demokrasi Şehitlerimizin adları verildi. 15 Temmuz Demokrasi Şehitlerinin ailelerine 3 bin liradan fazla maaş bağlandı. 2016-2017 Eğitim Öğretim yılının başlaması ile birlikte okullarımızda bir hafta boyunca 15 Temmuz anlatıldı, köşeler oluşturuldu. Hiç birine sözüm yok. Şehitlerimiz için yapılanlar belki de az bile. Fakat 15 Temmuz’dan bu yana öyle bir hava estiriliyor ki, 15 Temmuz Şehitlerinden başka bu topraklar için Şehit olan çıkmamış. Yıllardır, Doğu’da ve Güneydoğu’da Teröristlerle hiçbir Askerimiz çarpışmamış, oralarda ne Şehit vermişiz ne de Gazi. 15 Temmuz Demokrasi Şehitlerimiz için her gün bir şeyler yapılırken, onlar her platformda anılırken, pkk terörüne verdiğimiz Şehitlerimiz sanki unutulmuş havasına sokuldu. Ülkemiz ayrımcılıktan çok çekti, halen de çekmekte. Gelin Şehit deyince hepsini birlikte analım. Hepsine birlikte dua edelim. Eğer bir meydana, bir caddeye, bir okula isim verilecekse, 15 Temmuz Demokrasi Şehitlerini de, Güneydoğu Şehitlerini de birbirinden ayırmadan isimlerini verelim. Resmi dairelerde, okullarda şehitler köşesi açılacaksa, Güneydoğuda aslanlar gibi teröristlerle çarpışan Mehmedimiz ile 1 5 Temmuz’da tankların üzerine çıkan Ahmedimizi yan yana resmedelim, isimlerini yan yana yazalım. Her konuda yapılan ayrımcılığı, hiç olmazsa Şehitlerimiz konusunda yapmayalım.

Allah’ım Şehitlerimizden Razı Olsun. Onlara Gani Gani Rahmet Eylesin.